20. Bölüm "Final"

321 53 13
                                    

Yazardan not: Başardım sonunda finali verdim! Gerçekten uzun zamandır 'nasıl yapacağım ne yazacağım' dediğim bölümü sonunda bitirdim. Her bölüm gibi bunu da kısa yazacağım diye başlayıp uzuunca yazdım. Bölüm tam 14.686 kelime oldu. Ama olsun hissettiklerimi kaleme tamamen dökebildiğimi düşünüyorum. Bu arada multimedyada bölümü bitirince kendimi hissettiğim hal var :D

Şimdi kitabı 'Tamamlandı' olarak işaretleyeceğim ve en baştan başlayarak bütün bölümleri düzenleyeceğim. Bir sürü eksik bir sürü tutarsızlık var. Onları gidermeye çalışacağım. Bu yüzden 2. Kitap biraz geç başlayacak ama bu düzeltmeleri yapmam gerek. Bu yüzden başlayacak olan kitabın gecikmesinden dolayı şimdiden özür diliyorum. Belki bir ara düzeltmekten bunalıp 'giriş' bölümünü yayımlarım :) O zamana kadar kendinize iyi bakın ve beni unutmayın. Sizi çok seven yazarınız...

Bölüm şarkımız; Ferman Akgül - İstemem Söz Sevmeni olsun :)

Bölüm imojemizde 🥳🥳 olsun :)

İyi okumalar dilerim :)

********

"Göz kapaklarıma çizmişler seni

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Göz kapaklarıma çizmişler seni. Karanlığın içinde bile sen varsın."
********

Yalnızlığı iliklerime kadar hissediyorum. Adeta damarlarımda akan kan bile yalnız. Tek başımayım. Karanlıkta kayboluyorum ama zaten arayanım da yok.

Bulacak olandan korkuyorum. Saklandığım yerden çıkarılmaktan. Hatta sorulmaktan korkuyorum. Aklım çıkıyor birinin aklına gelirim de beni arar diye. Benimsemişim yalnızlığımı içine kapanmak istiyorum.

Kalabalıklaştıkça büyüyor sorunlarım. İnsanlarla beraber artıyor dertlerim. Ne desem felaketim oluyor sanki. Çoğunluktan yana olmamalıyım, azınlıkta kalmalıyım ve hatta yalnız olmalıyım.

Hakettiğimi düşündüğüm yalnızlığıma sarılıyorum. Dumana dönüşü veriyor kollarımda. Sınırlı karanlığımın içinde gri bir gölge gibi uzaklaşıyor benden.

Her yer o kadar sessiz ki kulaklarımdan şüphe ediyorum ve parmaklarım varlığını yokluyor hemen. Evet kulaklarım var ama duyuyorlar mı? Yoksa yalnızlığım beni sonunda sağır da mı etti?

Gözlerimin görmemeye alıştığı gibi kulaklarım da duymamaya mı alıştı? Nasıl ki sadece karanlığı görebiliyorsam belki şimdi de sadece sessizliği duyabiliyorumdur. Hem her şey mümkünken hem de her şey mantıksız olabilir mi?

Dolap ülkesinde her şey mümkün müdür? Benim ülkem, benim krallığım, benim kurallarım. Burada karanlık ve sessizlik benim vezirim. Ne yapmam gerektiğini bilemediğimde bu hiçliğe sığınırım.

KORKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin