Sırtım soğuk duvara yaslıyken sağ elimin tersiyle ağzımı sildim. Gözlerimi kapatıp hızlı nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım bir müddet.
"Jennie! Neredesin kızım?"
Annemin sesini duymamla oturduğum yerden kalktım ve birkaç kere öksürüp sesimi düzene soktum.
"Tuvaletteyim anne." diye yanıtladım onu ve sifonu çekip lavaboya eğildim. Ellerimi yıkayıp ağzımı çalkalama işini bitirir bitirmez çıktım tuvaletten. Odamdaydı annem. Onun yanına ilerledim.
"Yemişsin tüm kurabiyeleri. Sevdin mi?" Annem çalışma masamdaki boş tabağı ve boş bardağı eline aldı.
Evet anne yedim. Yedim ve kustum.
"Sevdim." diye mırıldandım gözlerimi kaçırarak.
"Ben çıkıyorum o zaman. Sen de dersine çalış."
Annem yanağıma küçük bir öpücük bıraktı ve odamdan çıktı. Yatağıma uzanarak laptopımı açtım. Karnımdan alevler çıkıyor gibiydi. Fırından çıkar çıkmaz sıcacık kurabiye yemeye bayılırdım. Annem de bunu bildiğimden ağzına kadar kurabiye dolu bir tabak ve yanında süt getirmişti. Yememek için çok direnmiştim. Kurabiyelerin kokusu burnuma gelirken derse bile odaklanamıyordum. Dayanamadım ve küçük bir ısırık aldım. Kurabiye ağzımda sıcaklığıyla dağılır dağılmaz daha fazlasını istedim. Kendimi de tüm kurabiyeleri bitirirken buldum. Üstüne koca bardak sütü içtim. Sonu ise belli. Hepsini kusmuştum.
Kızlarla görüntülü konuşmak üzerine anlaştığımız için bir görüntülü arama başlattım. Çok geçmeden cevaplamışlardı. İlk açan Rose oldu. Elinde tuttuğu tostu yiyordu. Hiç şaşırmamıştım. İkinci açan Jisoo olmuştu. O da anladığım kadarıyla yatağına uzanmış siyah oje sürüyordu. Lisa ise yüzündeki kocaman gülümsemesiyle cevaplandırdı aramamı. Hâlâ sırıtıyordu.
"Bu kız düzelmemiş." dedi Jisoo ojesini kapatıp tırnaklarına nefesini üflerken. Ardından devam etti. "Yani beni de Namjoon davet etseydi ben de Lisa gibi olurdum."
"Bence davet edecek." dedim yatakta yüz üstü yatıp çenemi ellerimin üstüne koyarak. "Zaten daha var."
"Kıyafet baktınız mı? İkinizde baloya gidiyorsunuz sonuçta." Rose tostunu bitirip meyve suyundan bir yudum aldı.
"Ben birkaç siteye baktım." diye atladı Lisa. Telefonunu karıştırıp bize resimlerini göstermişti. Ortak kararla gösterdiği siyah mini elbiseyi seçmiştik.
"Peki sen?"
"Ben kabul ediyorum demedim Jisoo."
Rose gözlerini devirdi. "Ama hayır da demedin Jennie."
"Çünkü istiyorsun." Lisa da ekledi.
Deli gibi istiyorum...
"Ya ben dans etmeyi beceremem ki." Yüz üstü yatmaktan sıkıldığım için doğrulup bağdaş kurdum. Kucağıma da yatağıma ait olan bir yastık almıştım.
"Odun erkekler gibi konuşma Jennie."
"İşte ben onun kız versiyonuyum." diye açıkladım Jisoo'ya.
Hepsi bıkmışçasına gözlerini bana diktiler. Ama gerçekten öyleydim. Lisede hiç sevgilim de olmamıştı. Şimdiki devirde bu imkansız gibi geliyordu ama öyleydi. Ya berbat edersem ortamı? Ya Taehyung'la birlikteyken rezil olursam?
Derince oflayıp kucağımdaki yastığı yere fırlattım. Ayrıca ne giyecektim? Güzel bir fiziğim bile yoktu.
"O değil de Minjoon piçinin derdi ne?" Lisa sinirle soludu.
![](https://img.wattpad.com/cover/240275261-288-k990265.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you shouldn't eat, taennie
Fanfikcesingularity: Siktir et onları. singularity: Sen çok güzelsin. hayrankurgu #1