İnsan sevdikleri onu sevmeyince kendini yalnız hisseder ya işte öyle bir durumdayım. Çok yalnızım. Bedenen olarak güçlü ve cesur olabilirim. Ama ruhumu öldürdüler. Her gün onların üstüme iftira atmaları canımı yakıyor. Her gün bana şiddet uygulamaları canımı yakıyor.
Annemin ölümünden beni suçlu tutuyorlar. Ama ben minicik bir bebektim annemi nasıl öldürebilirdim ki. 1 yaşından beri benden nefret ettiklerini ve beni istemediklerini dile getiriyorlar. Bana bakıcak kimse yok.
Her gün kemerle, sopayla veya da odun ile dövüyorlar. En ufak bir hatam da saçlarıma yapışıyorlar. Suçum bu yalan dünya'nın beni verirken annemi alması mı?
Sırtımın acısıyla gözlerimi yavaş yavaş açtım. Gözlerimi yine bu lanet odada gezdirdim. Duvarlar küflü, yerler paslı, kırık bir masa, bozuk bir kalorifer. Tabi ki yatak da yok. Yerden yavaşça kalktım. Sırtımın birden sızlaması ile sessizce inledim. Dün ki yediğim dayak bütün yediğim dayakların en ağırıydı. Diğer acılarıma baskındı bu acı.
Banyoya doğru ilerledim. Beni görmek istemedikleri için bodrum kata küçük bir banyo yaptırmışlardı. İşlerimi hallettikten sonra yukarı çıkıp kahvaltılarını hazırladım. Sonra yavaşça ve korkarak en büyük abim enis'in kapısını çaldım ses gelmeyince içeriye yavaşça girdim.
"Enis abi."
Gözlerini yavaş yavaş araladı ve tahmin ettiğim gibi bağırdı.
"sana benim odama girmiyceksin demedim mi lan"
"kahvaltıyı hazırladım sen diğer abilere de söylersin Özür dilerim" diye mırıldandım.
Odadan çıktım kendim için hazırladığım tepsiyi alıp bodrum kata indim.
Kahvaltımı sessizce yapıyordum ki merdivenlerden sesler gelmeye başladı. Korkudan elim ayağıma dolandı. Sertçe kapı açıldı. İçeriye en küçük abim Ilgaz girdi.
(4 abisi var.)
Ben biraz geri giderek duvara yaslandım. Tepsiyi ayağı ile itti içindeki herşey yere döküldü.
"bir daha o çocukla konuşmiyacaksın"
"h-hangi çocuk abi?"
"bilmemezlikten gelme lan" diye kükredi.
Yanıma gelip saçımı eli ile tuttu ve beni yere fırlattı.
"Sana bir daha onunla konuşmiycaksın dedim" diye bağırdı.
"Abi bırak"
"Konuşmiyacağım de" diye tekrardan bağırdı.
"Konuşmiyacağım"
Saçlarımı bıraktı ve sertçe karnıma tekme atıp bodrum katından çıktı.
Dizlerimi kasıklarıma kadar çektim ve başımı kollarımın arasına aldım. Ağzımdan hıçkırık çıkmasın diye nefesimi tuttum.
11. Sınıf öğrencisiydim. Hiç arkadaşım yoktu. Arkadaşımın olmasına izin vermemişlerdi. Ne zaman biri ile konuşsam gelip döverlerdi. Madem beni bu kadar umursamıyorsunuz nefret ediyorsunuz neden benim yapmak istediğim şeylere engel oluyorsunuz. Ah tabi ya unuttum. Ben annemi öldürmüştüm. Nasıl unutabilirim.
Üstüme okul formamı giyip kollarımdaki ve bacaklarımdaki morlukları kapatıcıyla kapatmaya başladım. Kapattıktan sonra üstüme çeketimi giyip yavaşça bodrum katından çıktım.
Çantamı alıp evden çıkıcakken Kayra abim -ikinci abim- karşıma çıktı ve bağırmaya başladı. Onun sesine diğer abilerim de yanımıza geldi ve baştan aşağı beni süzdüler.