Media: bora.
Ölüdür ve öldürülmüştür bütün umutlar!..
•••
karşımda gördüğüm insan ile şoka uğradım.
-bora?
Bora: Azra burada ne işin var?
-senin burada ne işin var!
Bora: ben bizimkileri ziyarete geldim de sen ev mi değiştirdin.
-bora, bende geleyim mi?
Bora: sen zaten onlarla yaşamıyor musun?
-uzun hikaye.
Bora: uzayın kuzeni de katılmış aranıza.
-aras'ım.
Bora: Oha arda ya noldu?
-uzun hikaye bora.
Ayağa kalktım sanırım şuan kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atıyor.
Aras,
Arası görücektim.
Bora kapıyı alacaklı gibi çalmaya başladı. Uzay söylenerek kapıyı açtı.
Uzay: Azra, S-sen döndün mü?
Kafamı usulca salladım. Vericekleri tepkiden korkuyordum.
Uzay: hemen giriyorsun ve olanları anlatıyorsun. Yoksa sen bora ile mi kaçtın?
Bora: Azra sen evden mi kaçtın?
-mecburdum.
İçeri girdik. Aras beni görünce elindeki tabağı yere düşürdü.
Aras: S-sen neden geri geldin?
-herşeyi anlatıcağım, lütfen. Oturun hadi.
Oturdular. Arda ile selin tepki vermemişti zaten.
-ben kaçmak zorunda kaldım daha doğrusu kaçmadım.
Aras: düzgünce anlat şunu.
Bağırmıştı.
Ben onun için yapmıştım.
O bana Bağırmıştı.
-ben hava almak için Aras seninle tanıştığımız yere gittim. Uçurum kenarına, senin bana iyi geleceğini bile bile seni çağırmadım. Sonra, yanıma biri oturdu kalkıp geliyordum kolumdan tuttu. Ilgazdı.
Uzay ağzından bir küfür mırıldandı.
-biraz konuştu sonra ben kalkıp geliyordum ağzıma bişey tuttu. Uyandığımda bir yataktaydım çıkıp gelmek istedim. ama sizin üzerinizden tehdit ettiler. İşte gidersen başta Aras olmak üzere hepsine zarar veririz diye. İstanbula dönmek zorunda kaldım.
Aras: sırf bize zarar verirler diye beni, bizi bırakıp gittin Azra! Seni nasıl affedebilirim ben.
-Özür dilerim. Ben size bişey yaparlar korkusu ile işte.
Aras: daha yeni bulmuşken seni, 1 hafta sonra terk edildim. Güvendim Azra sana.
-Aras Özür dilerim. Ben bir anlık yaptım bir anlık inandım onlara, hepinizden Özür dilerim.
Aras: çık git birdaha görmek istemiyorum seni.
Sol gözümden ufak bir yaş aktı. Elim ile sildim. Kafamı salladım.