"Yolun açtığın yara kadar açık olsun."
•••••
Azra'nın abisi Kayra'dan.
Birden kapının çalması ile birbirimize baktık. Güneş kapıyı açınca meraklı gözlerle orayı izlemeye başladık. Hem korku vardı içimde hem merak. Annem gelmiş olabilir miydi?
Kapıdan içeriye yaşlı, yorgun, hayattan bezmiş bir kadın girdi. Hepimiz büyük bir oh çektik. Annemiz değildi. Kadın usulca gülümseyip konuşmaya başladı.
×: bu not'u Azra kızıma vericektim.
Miraç: A-azra evde değil şimdi. Siz bize verin biz o gelince veririz.
Kadın kafasını salladı ve gözlerini bana dikti.
×: en kısa zaman da anneniz gelicek. Bu notu azra'ya sen ver.
Elime notu tutuşturdu. Ve arkasına bile bakmadan evden çıkıp gitti. Merakıma yenik düşüp notu açtım. Hatırlamıştım. Bu annemin el yazısıydı. Sesli bir şekilde okumaya başladım.
- ..... sevgili kızım, biliyorum sizi bırakıp gittiğim için bana çok kızgınsın. Ama elimden gelen bir şey değildi. Ben her gece senin mis kokunu hayal ederek uyudum. İlk anne diyişini, ilk baba diyişini, ilk attığın adımı hayal ettim kızım. Elimde sadece baban öldüğünde onun cebinden çıkan 2 yaşında cektirdiğiniz bir fotoğraf var. Kim bilir şimdi ne kadar büyümüşsündür. Ne kadar güzel genç bir kız olmuşsundur. İnşallah bu Zaman'a kadar abilerinle iyi geçinmişsindir. İnşallah seni üzecek kıracak bişeyler yapmamışlardır. Seni seviyorum kızım. En yakın zaman da yanında olmak dileği ile... sevgilerle annen...
Enis: öf napıcağız şimdi biz.
Abimi ilk defa çaresiz ve pişman görmüştüm. Aslında hepimiz öyleydik.
Miraç: bulmamız lazım onu.
Abim telefonunu çıkartıp bir kaç tuşa bastı ve birini aradı.
Konuşmayı bitirince bize döndü.
Enis: şimdi bulucağız onun Nerede olduğunu.
Azra'dan.
Gördüğüm kabus ile yerimde sıçradım. Hemen yataktan çıkıp Arasın odasına girdim yatakta oturmuş kitap okuyordu. Bakışlarını bana çevirince endişeli bir şekilde konuşmaya başladı.
Aras: Azra, iyimisin. Kabus mu gördün?
Kafamı sallayıp yanına oturdum.
Aras: ne gördün?
-annem, annemi gördüm. Geri geliyordu, ölmedim diyordu. Abilerim, Abilerim beni geri alıyordu aras. Gidiyordum buradan.
Aras beni sakinleştirmek için sıkıca sarıldı. Bana öyle sarılınca dayanamayıp ağlamaya başladım. Çok korkuyordum. Tekrar beni dövmelerinden, tekrar bana katil damgası vurmalarından çok korkuyordum. Yavaş yavaş benden ayrıldı ve gözyaşlarımı sildi.
Aras: korkma azra. Kimse seni buradan götüremez. Ben izin vermem. Biz izin vermeyiz.
Kafamı usulca salladım. Gülümsedim. Gözleri duduklarıma kaydı. Gülümsedi.
-ne okuyorsun?
Aras: Romeo ve juliet
-sevdiğin bir sözü söyler misin?
Eline kitabı aldı ve yavaşça sayfaları çevirdi.
Aras: "yeni bir acı ile hafifler eski bir ağrı, başın döndü mü öbür yana döndür başım, başkasının güçsüzlüğüyle iyileşir umutsuz kader, gözlerine yeni bir zehir bul ki, yok etsin ötekinin zehrini." Sen okudun mu?
