1.Bölüm

1.2K 42 115
                                    

Yeni bir okul dönemi başladı bu yıl üniversitesi ikinci sınıf oldum. İlk günden geç kalmak en son istiyceğim şeydi. Banyodaki rutin işlerimi halledip çıktım.

Siyah dar jean pantolan, üstüne siyah bi salaş tişört giyip saçlarımı da tarayıp kendi haline bıraktım.

Normalde pek makyaj yapmayı sevmem ilk gün olduğu için biraz maskara sürdüm tabi yanımdan hiç ayırmadığım çilekli dudak balımı da, son olarak parfümde sıkıp siyah sırt çantamı da alıp aşağı indim.

Evimiz 2 katlı şirin bi ev. Babam kendi çapında bi iş adamı. Sabahları kahvaltı yapmayı sevmediğim için siyah sporlarımı giyip evden çıktım.

Herzaman olduğu gibi köşe başında beni bekleyen arkadaşım Sude'nin yanına gittim. Sude çocukluk arkadaşım,benim olmayan kardeşim gibidir. Sarılma faslından sonra okula gittik. Okul bize çok uzak değildir yürüyerek gidebileceğimiz mesafededir.

Okula gelince direk sınıfa çıktık. Cam kenarından arka sıraya geçtim. Sude de yanıma oturdu ilk ders davranış bilimleri sinir ve duyu sistemleri dersleri. Bu arada ikimizde psikiyatri okuyoruz. Bi kaç dakika sonra da Emre gelip ön sıramıza o oturdu. Emreyle üniversiteye başladığımız da tanıştık.

Emre"Günaydın."dedi uykulu çıkan sesiyle. Bizde "Günaydın" Dedik sonra sıkıcı bi ders başladı.

Ders bitince Sude "Hadi kantine inelim bi kahve içip açılırız biraz." Şu an kahveye gerçekten ihtiyacım vardı hiç itiraz etmeden "gidelim,"dedim.

Kahvelerimizi alıp boş bi masaya geçtik. Sarı yelloz yine burdaydı. Yüzünde bi kilo makyajla gelip erkekleri etkilemeye çalışır. Okulun nerdeyse tüm erkekleriyle sevgili olmuştu. Bana her yaklaştığında onu dövdüğüm için bana yaklaşmaya pek cesaret edemiyordu.

Sude "kanka okul bi parti düzenliyomuş bizde gidelim mi? Lütfenn lütfen" Bu tarz partileri pek sevmediğim için hiç düşünmeden "hayır"dedim. Tabi sude çok sevdiği için şimdi iki saat bana dil dökücekti. Sude"kanka no.." Sözünü kesip "tamam"dedim,hiç iki saat onun dil dökmesini dinleyemezdim.

Sude" O zaman okul çıkışında alışverişe gidelim." Onu kırmamak için "tamam"diyip kestirip attım tabiki de gitmiycektim.

Sonunda ders bitmişti. Sude"hadi alışverişe gidiyoruz"dedi. Ah bide o vardı. "Sude ben gelemem sen git. Eve gidip yatıcam çok uykum var"dedim, yalan değildi gerçekten uykum vardı. Sude" Hayatta olmaz bi kere kabul ettin gidiyoruz." Off kurtulamıycaktım şu kızdan. Sadece kafa sallamakla yetindim.

Sude" Ada iki saattir mağaza geziyoruz hiç bişi almadın." Almak istemiyordum çünkü ama bunu ona söylemiyordum hemen alınırdı. Karşıdaki mağazada bi elbise vardı. "Sude gel karşıda ki vitrinde duranı alıp gidelim. Çok yoruldum."

"Hadi gidelim."

Siyah, ince askılı, bel dekolteli dizimin bir karış üstünde bi elbiseydi. Hiç denemeden kendi bedenimi alıp kasaya geçtim. Sude de yeşil mini bi elbise aldı. Aldıklarımızı ödedik, tam çıkıcakken girişteki kadına bağıran birini görmemle duraksadım.

Hemen yönümü o tarafa çevirdim. Sude beni kolumdan tutup "boşver bırak biz karışmayalım"dedi." O orda bi kadına bağırıp,el kaldırırken biz burda susucak mıyız?" Sude kafasını sallayıp "gidelim"dedi. Gerçekten şu an çok sinirliydim.

"Pardon beyefendi bakar mısınız?"dedim sinirli sesimle. Ama beni umursamadan kadına bağırmaya devam ediyordu. Bu böyle olmıycak. Kendini ne sanıyordu bu..

Kolundan tutup kendime çevirince gözlerinde sinir yerini şaşkınlık almıştı ama kısa sürdü. " Bi kadına bu şekilde bağırıp el kaldıramazsınız"dedim, sinirle. Bağırmam karşısında bi kaç kişi dönüp buraya bakmıştı ama umrumda değildi. Bunu farkedince daha da sinirlendi.

"Sen kim oluyosun da benim işime karışıyosun lan!" Resmen haykırmıştı.

"Asıl sen kim oluyosun da bi kadına bağırıp el kaldırıyosun." Hırsımı alamamıştım konuşmasına fırsat vermeden "Eğer burdan hemen gitmezsen polisi ararım."

"İşime karışmanın bedelini ödeyeceksin"diyip omzuma çarpıp gitti. Hemen yere çökmüş ağlayan kızın yanına gittim. Gerçekten çok korkmuştu. Onu sakinleştirmeye çalıştım.

"Ne yaptın sen, onu tanımıyosun bunu senin yanına bırakmaz." O bana hiç bişi de yapamazdı.

" Merak etme sen o bana hiç bişey yapamaz."
Bizi şaşkınlıkla izleyen Sude'nin yanına gidip onu dürttüp kendine getirdim. Kendine gelince kızı evine bıraktık.

Parti yarın akşamdı. Eve gelip kısa bir duşun ardından aç olmadığım için yemek yemedim. Üstüme pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım. Bugün olanları düşündüm kıza o adamın ona neden bağırdığını sormamıştım. Bi nedene ihtiyacım yoktu ne olursa olsun bi kadına bağırıp, el kaldıramazdı. Daha fazla düşünmeme kararı alıp kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.

Yeni kitabımın ilk bölümü sizlerle umarım beğenirsiniz ♥

TUTSAK/DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin