bana ulaşmaya çalışmamıştı bile. ne konuşmayı, ne açıklama yapmayı ne de başka bir şeyi denemişti. onun karşısına geçip aklıma geçeni saydıktan sonra ve gittikten sonra ertesi gün bana ulaşmasını beklemiştim. bana ulaşmasını, durumu açıklamasını, bir şeyler demesini, beni bir şekilde kandırmasını beklemiştim. beklemiş ve istemiştim. ama o gecenin üzerine üç gün geçmişken onu bi kere bile görmemiştim.uzun zamandır kullanmadığım sosyal medya hesabıma girip aylar önce sildiğim ruby jane ismimi tekrar yazdığımda arşivlediğim tüm fotoğraflarımı tekrar çıkardım ve hesabı aktif hale getirdim.
arama motoruna onun olası kullanıcı adı seçeneklerini tek tek yazdığımda hiçbir sonuç elde edememiştim. instagram kullandığından emin olduğun için aynı şekilde son üç gündür bi kere bile iletişime girmediğim kuzenim jungkook'un instagram hesabını açtım. fotoğraflarına hızlıca göz gezdirdiğimde jongin ile birlikte olduğu rastgele bir gönderiye tıkladım ve etiketi açtım.
zkdlin.
biraz duraksayıp isminde bi anlam ararken ismine bastım.
profilinin etrafımda kırmızı bi çember oluştuğunda bunu görmek istemsizce kalbimi kırdı. sonuçta biz ayrılmıştık ve bu onu asla etkilememiş olmalı ki sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanmaya dahi devam ediyordu.
gözlerimi yumup derin bir nefes aldığımda profilinin üzerine tıkladım ve hikayelerinin açılmasını bekledim.
karşıma pratik odasında çekildiği bir boydan fotoğraf çıktığında gözlerimi saate kaydırdım. öğlen saatlerinde paylaştığını anlarken ekrana basılı kaldım.
kaşlarım hafif çatılırken yüzünü ne kadar çok görmek istediğimi fark ettim. yüzünü paylaşmalıydı. tek görmem gereken o ve yüzüydü.
paylaştığı hikayeyi ekran resmi alıp çıktığımda postlarında göz gezdirdim. instagramı sürekli olarak aktif bi şekilde kullandığını fark ettiğimde kaşlarımı daha da çattım.
geçen yedi ayda, birlikte olduğumuz tek bir fotoğraf bile yoktu.
sinirle profilinden çıkacağım sırada yeni bir güncelleme yaptığını gördüm. postun üzerine tıkladığımda dudaklarım iki yana kıvrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
moonlight || jenkai
Fanfiction"o günle birlikte on dört. tam olarak on dört kişiyi öldürdüm, jongin. sadece sen ölme diye."