21. Bölüm Ait Olduğu Yer

7.1K 561 541
                                    

Herkese Merhabalar. Umarım iyisinizdir. Ufak bir serzenişte bulunmak istiyorum. Kitabın okunma sayısına bakıyorum bir de beğenisine ikisi arasında dağlar kadar fark var. Hayalet okuyuculara sesleniyorum, yıldıza basarsanız çok mutlu olacağım ♥️
Yeni bölüm 300 beğeni almadan gelmeyecek 🤷🏻‍♀️ 
Keyifli okumalar ❤️❤️❤️

&&&&&&&&

Yılmaz, gün doğarken oturduğu yerden ayağa kalktı. Yürüyeceği hayat yolu zordu.
Kolundaki saat sabahın altısını gösterirken arabasını çalıştırdı. Konağa geldiğinde kimseler uyanmamıştı. Odasına girdiğinde Selvi'yi koltukta uyurken gördü ve sessizce uyandırdı. Uykulu gözlerle ona bakan kardeşi yattığı yerden ayağa kalktı.

"Ağabey iyi misin?"

"İyiyim, git odana uyu."

"Tamam."

Odadan çıkan Selvi'nin yerine geçip oturan Yılmaz yatağında uyuyan kadını izledi. Huzursuz olduğunu buradan bile anlayabiliyordu. Başını koltuğun gerisine atarken gözlerini kapattı. Uykusuzluğu daha ağır gelince uyuya kaldı.

Hilal yattığı yerden hızla doğrulurken üzerindeki örtüyü çekip attı. Koltukta uyuyan Yılmaz'ı görünce dönen başını umursamadan odadan çıkıp gitti.
Koridorda yürürken başı dönmeye devam ediyordu. Eliyle duvara tutunmak istediğinde dirseğinden canı yakılarak tutulup döndürüldü.
Gözleri kan çanağına dönen adam kaşlarını çatmış öfkeyle ona bakıyordu.
Hemen sonra bileğinden tutup peşinden sürüklercesine götüren adam yüzünden ayakları birbirine dolanmıştı. Canını yakan parmaklar acıyla inlemesine neden olurken bileğini çekerken bir yandan da söylendi.

"Nereye götürüyorsun?"

Yılmaz bir kez olsun ona bakmazken sorusuna cevap verdi.

"Babanın evine bırakacağım. Kurtulacağım senden!"

Duydukları ona hem şaşkınlığı hemde korkuyu aynı anda yaşatmıştı. Bu cehennemden kurtulmaya istiyordu hem de her şeyden çok istiyordu. Merdivenlerden indiklerinde mutfaktan kayınvalidesi çıkmıştı. Onların bu halini görünce kaşlarını an be an çattı.

"Ne oluyor Yılmaz!"

"Ait olduğu yere bırakacağım!"

Hilal içinde büyüyen umut ile kalbi deli gibi atıyordu. Yılmaz bırakacaktı ve özgür olacaktı. Bu düşüncelerini öldüren şey ise aklına gelen kayıpderi olmuştu.

"Karın o senin karın!"

"Sadece ağabeyimin karısı benim hiçbir şeyim değil!"

Bileğindeki parmaklar canını yakmaya devam ederken Sümbül onu bu acıdan kurtarmış ve hızla arkasına almıştı.

"Hilal bu evden çıkamaz!"

Yılmaz annesinin dediklerini umursamadan bileğinden tutup kendisine çekmişti. Hilal onu çekiştiren adama itiraz etmedi. Kurtuluşu olmayacaktı bunu da biliyordu. O yüzden itiraz etmedi. Sadece derin bir nefes alıp verdi. Arabanın içine binmesini söyleyen Yılmaz'a bakmadan dediğini yaptı. Yola çıktıklarından beri Hilal bir kez olsun soru sormamıştı. Sadece yolu izledi. Yaşadıklarını düşündü. Her gün daha zor bir güne gözlerini açtığını biliyordu. Yoldan gözlerini çekip eteğinden duran ellerine baktı. Parmağındaki alyans yüzüne çarparken oturduğu yere iyice sindi. Onun için tek kurtuluş yok olmaktı.

Yüreğimden TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin