24. Bölüm Güzel Kadın

8.4K 517 827
                                    

Merhabalar ♥️♥️ Ben geldim ve uzun bir bölümle geldim 🤗 ♥️
Veeeee yeni Sınır 280 😉
Şimdi sizleri harika bir yazarla tanıştırmak istiyorum birsevimlipenguen
Kesinlikle kitaplarına bakmalısınız ♥️

Ailesi karşısında dururken Hilal ne kıpırdayabiliyor ne de konuşabiliyordu. Sonrasında odadan çıkanların "Hoş geldiniz" fasıllarıyla devam ederken Hacer ona üsten üsten bakarak konuştu.

"Hoş geldin demek yok mu Hilal hanım!"

Hilal ona cevap bile vermezken gözleri babasıyla kesişti. Ona bakan gözlerde suçlamalar devam ederken kısa süreliğine diğerlerine baktı. Bakışları bu kez kayınpederi Namık ile kesişince kendi öz babasından göremediği merhamet dolu gözlere inanamayarak başını önüne eğdi. Niçin kabul etmişti ki bu evliliği! Sırf babasına diğerlerine zarar gelmesin diye kendisini cehenneme atmıştı. Karşılığı ise çok acı olmuştu. İç çekerken gözleri doldu. Boğazındaki o yumru geçmiyordu. Tüm hayatını feda ettiğine ilk kez bu kadar üzülüyordu.

Odaya geçtiklerinde herkes bir yere oturdu. Hilal öylece kapıda ayakta bekliyordu. Onun hakkında duyduklarını dile getiren kadına sadece baktı. Duyduğu her söz sinirlendiriyor onu çaresiz bırakıyordu.

"Hacer abla!"

Diyebilmişti sadece. Gözleri sinirden dolarken yapmadığı şeyleri anlatan kadının artık susmasını istedi.

"Ah ah biz böyle yetiştirmedik. Kime çekti hiç bilmiyoruz!"

Duyduklarını yalanlamak için dudaklarını araladığında kayınvalidesi ondan önce cevap verdi.

"İyi ki sen yetiştirmemişsin Hacer kadın!"

"Hilal eğer beni dinleseydi senin diğer oğluna da karı olmaz, bizi de milletin ağzına sakız etmezdi!"

Kahkaha atmamak, onu ezen kadına bağırmamak için tırnaklarını kollarına batırdı. Çektiği vicdan azabından birisinin haberi bile yokken suçlanıyor, kırılıyordu.

"Hilal benim gelinim. Ben kendisine kefilim."

Kayınvalidesi ona içten gülümserken Hilal yüzüne sahici bir gülüş yerleştirmek için çabaladı durdu.
Hacer sinirden kızarırken ona bakıp gözlerini kıstı. Kocaman bir hiçti herkesin gözünde. Onlar yine konuşmaya başladığında odadan çıkıp gitti.

Çıktığı terasta duvar dibine oturdu. Başını gökyüzüne kaldırdı. Annesi yanında olsaydı eğer o kadın gibi onu suçlamazdı. Onu döven kadın gibi her seferinde canını yakmazdı. Babası belki o zaman severdi, korurdu. Kimsesiz gibi kalmazdı. Kimseye yük olmak değildi derdi. Sadece bir yuvası olacak diye sevinmişti o da sadece üç gün sürmüştü.
Kalbindeki ağrı canını yakıyordu. Boğazında koca bir yumru vardı ne kadar yutkunursa yutkunsun geçmek nedir bilmiyordu.
Saatlerce olduğu yerden gökyüzünü izledi. Ayağa kalktığında yaşlarını kuruladı.
Oturma odasına baktığında kimseler yoktu. Ayakları onu kaldığı odaya götürdüğünde kapıyı açıp içeriye girdi. Yılmaz'da balkondan odaya geçince göz göze geldiler. Derin bir nefes alan Hilal adımlar attıkça içindeki ağlama hissi geçmek yerini daha da çoğalıyordu. Dolabın kapağını açtığında avuç içiyle tutundu. Gözlerini kapattığında içten içe kendisine güç verdi durdu.
Yatağına uzandığında sessizce ağlarken örtüyü başına kadar çekti. Uzun süre ağladı. Huzursuz bir uykuya yenildi.

Yüreğimden TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin