49. Bölüm Papatyalar

6.8K 492 1.1K
                                    

           ❤️Herkese merhabalar ❤️

Bölüm fazla aşk içerir 🥰 

Aşk sahneleri yazmak benlik değilmiş onu anladım adeta ruhum daraldı... Demeyin niye yazdın diye hahahaha azıcık mutlu olsun bizimkiler🤭🙈

Her neyse umarım beğenerek okursunuz 😘

💥Vurgun💥 adlı kitabıma da beklerim ❤️

Oy sınırı 460 yorum sınırı 2000 💥

Buraya 💙 bırakırsanız sevinirim 🌼

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

Hilal son kez aynadan kendisine bakıp elini karnına indirdi. Yüzünde ise kocaman bir gülümseme vardı. Bebeğinin varlığına içinden şükürler ederken dudaklarını aralayıp mırıldandı.

“Seni çok seviyorum bebeğim.”

İçinden geçenleri kendisinden bir haber dile getirmiş olmuştu. Anne olmanın bilincine bu günlerde daha fazla varıyordu. Elinin altındaki hareketlilikle kalbi hızlanmıştı.

“Bebeğim...”

Mutluluktan dolan gözleriyle usul usul okşadı karnını. Ağlamamak için gözlerini hemen kuruladı.

“Her zaman yanında olacağım. Her şeyden herkesten çok seni seveceğim bebeğim ve hiç gitmeyeceğim... Bu da sana ilk sözüm olsun.”

Hilal konuşurken derin bir nefes alıp verdi, eğer elinde olsa eğilip karnını öperdi. Sonra bu düşüncesine güldü. Çalan zil sesiyle toparlanıp yatağında duran çantasını aldığı gibi odadan çıktı.

Yılmaz büyük bir heyecan ile kapıyı açmasını beklediği kadını görünce adeta nutku tutulmuştu. Karısı çok güzeldi fazla güzeldi. Baştan aşağı süzerken her saniye kalbinin atışı hızlanıyor, elleri terliyordu. ikisi de konuşmadan dururken Yılmaz elini uzattı. Tereddüt etmeden adım atan Hilal sıkıca tutmuştu ona uzattığı elini.

Beğeni dolu bakışlarını sonunda kaçıran Yılmaz konuşmadan karısını yürütmeye başladı. Onların asıl  hayatlarına adım atacakları gün bugündü.

Hilal ara ara baktığı kocası konuşmadığı için sesini çıkarmadan yolu seyrediyordu. Bozulmuştu kocasının konuşmamasına. Parmaklarının arasına sızan sert parmaklar irkilmesine neden olmuştu ama bir şey demeden kocasının hareketlerini izledi. Elini öpen adam yüzünden yanakları al al olurken heyecanlanmıştı.
Yine sessiz kalmıştılar ama Hilal gülümsedi. İkisinin sessizliğe eşlik eden tebessümleri vardı.

Sahile neden geldiklerine anlam veremediği için hemen yanında yürüyen kocasına çevirdi bakışlarını.

“Buraya neden geldik?”

Sorusu sanki hiç sorulmamış gibi havada asılı kalırken Hilal bir kez daha soru sormak istediğinde gördükleriyle sustu. Şaşkınlığını asla gizleyemedi yapamıyordu. Masa kurulmuş ve beyaz tüllerle süslüydü etrafı. İki tane kemancı ve bir garson masa başında bekliyordu. Tekrar yürüyüp masanın başına geldiklerinde elini tutan el ondan ayrılmıştı. Sandalyesini çeken kocası hemen sonra karşısındaki sandalyeye oturdu.

“Hoş geldiniz efendim servise başlayalım mı?”

Yılmaz konuşan adama cevap verirken Hilal masaya baktı durdu ama anlamdıramadı. Bu kadar özel bir ortamın sebebini merak ediyordu.

Yüreğimden TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin