"Sevgili Allison.
Zaman çabuk geçiyor. Seninle birlikte ben de büyüyorum. Seninle öğreniyorum. Günlerin böyle hızla akması senin kadar beni de korkutuyor ama zamanın iyileştirici yönüne ikimizde hep inandık.
Sen benim asla sıradan bir karakter olmadın. Ve ne kadar vakit geçse bile olmayacaksın.
Güzel kızım, çiçek kızım, benim asi ve güçlü kızım.
Güçlü duruşun ve sevgin için minnettarım.
İyi ki doğdun Slytherin Prensesi."
Bütün sevgim ve özürlerim ile,
Mells.
23 Mart 1978 - Perşembe
Koca odada tek başına olmak Alice'i hem rahatlatıyor hem huzursuz ediyordu. Kızların varlığına çok alışmıştı. Ne zaman yaz tatilinde eve gitse, aynı boşluğa düşerdi. Bella ile kavga etmeyi, Jane ile konuşmayı, Lana'nın sakalıklarını özlerdi.
Günlerdir bozulmamış yataklarına bakarken derin bir nefes aldı ve başını salladı.
Saçlarını sıkı bir at kuyruğu yaptı. Ardından komedinin üstünde duran asasını aldı. Eli başucunda duran İksir kitabına çarptı ve düşürdü.
"Harikayım." diye mırıldandı kendine. Eğilip kitabı ve fotoğrafı aldı. Bir an fotoğrafa bakakaldı ve sonra hatırladı.
Regulus, tatil için gitmeden önce ondan istemişti. Sirius ne kadar ailesine mesafeli davransa bile onları özlüyordu. En azından kardeşlerini özlüyordu. Ve artık özleyeceği birisi daha vardı. Fazlasıyla merak ettiği.
Bebek Black'in gülücükler saçan fotoğrafına gülümsedi ve fotoğrafı yanına aldı.
---
Sirius büyük bir sessizlik ile kitapları karıştırıyordu. Kütüphane ile ilişkisi bu kadardı işte. İşi düşünce gelip araştırma yaptığı bir yer. Ödevler için gelmesi genelde, Remus'un ve Lily'nin sürüklemesi ile oluyordu. Ve artık Alice'in.
Dün gece şatayo döndükten sonra Alice'i görmemişti. Sabah kahvaltıya uyanamadığı için yine onu görememişti. Nerede olduğunu merak ediyordu ama nisan bir gelirken biraz çapulcu işi yapmalıydı.
Madam Camille onu hala fark etmemişken -henüz- araştırmasına geri döndü.
"Gözlerim yaşardı."
Yanı başından gelen ses ile Sirius zıpladı. Kitap elinden düştü. Sirius'un dudaklarından bir küfür döküldü. Alice kıkırdadı.
"Burada gizli gizli ne yapıyorsun?"
"Sana da merhaba sevgilim."
Sirius yerde oturuyordu. Kitap açık bir şekilde yerde duruyordu. Alice ile masaya oturmuş, bacak bacak üstüne atmış yaramaz bir gülümseme ile ona bakıyordu.
"Sirius, sen ve kütüphane ikilisi beni endişelendiriyor."
"Neden?" Sirius sırıttı, kitabı yerden aldı. "Burada birlikte çok vakit geçirdik?"
"Bir sebebin vardı, benim peşimde koşuyordun."
"Ve amacıma ulaştım." Sirius'un yakışıklı yüzünde zafer mutluluğu vardı. Dikkatini kitaba çevirdiğinde Alice'in gülümsemesini kaçırdı. "Bir nisan geliyor." diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slytherin Prensesi
Fanfiction"İnsan kim olduğunu seçemez. Ne sen onun kızı olarak doğmayı seçtin, ne de ben bir Black olarak doğmayı." ~Bir Çapulcu Masalı