11 MART 1978 - CUMARTESİ - HOGSMEADE
Üç Süpürge her Hogsmeade gününde olduğu gibi, kalabalıktı. Dışarısı da Mart ayına rağmen kesici bir soğuğa sahipti.
Hepsinin içinde Alice güne huzursuz başlamıştı. Göğsünü sıkan şey neydi bilmiyordu ama her an bir şey olacak hissinden kurtulamıyordu.
"Walden," dedi kaymak birasını masaya bırakırken, "bana bakmayı keser misin?"
"Hala burada bizimle oturduğuna inanamıyorum." dedi şaşkınca ve başını salladı.
Alice iç geçirdi ve sertçe sandalyesine yaslandı. "Ben bir Slytherin'im."
"Ama son zamanlarda, Gryffindorlular ile takılıyorsun." Leo çarpık bir şekilde ona güldü, elindeki kadehi çevirdi. Gri gözleri ifadesini gizliyordu.
Slytherin Prensesi, ela gözlerini kısarak ona baktı. Evet son zamanlarda Sirius ve diğerleriyle çok fazla vakit harcıyordu. James ile atışmak Rodolphus ile kavga etmekten zevkliydi.
Çünkü ne zaman kendi arkadaşları ile vakit geçirse konu bir yerden patlak veriyor ve kavga ediyorlardı. Alice artık eskisi kadar sakin değildi, onlarda alttan almıyordu. Her konuşma ve şakanın sonu bir kavga ile patlak verince bu hepsini yıpratıyordu.
Ama Alice, o gün ki gezide onlarla olmak istedi. Yaşadıkları her şeyi geride bırakarak, yaklaşan mezuniyeti unutarak, eski günlerde ki gibi vakit geçirmek istedi. Buna ise sadece Leonardo, Walden, Clara ve Lana katılmıştı.
Adrian ve Severus okulda kalacaklarını söylemiş, Jane ve William cezalı oldukları için gelmemişlerdi. Rodolphus'ta cezalıydı, cezalı olmasa bile gitmezdi muhtemelen. Bella ise Narcissa ile birlikte alışveriş yapıyordu.
"Şunu düzeltelim Mulciber. Ben Sirius ve arkadaşları ile takılıyorum, tüm Gryffindor evi ile değil." kibirle gülümsedi. "Hem hepsi ile takılsam da bir şey söyleme gibi bir söz hakkınız yok."
"Rahatla Alice," Leonardo göz devirdi "seninle kavga etmeye çalışmıyorum."
"Sabahtan beri o sinyali hiç alamadım!"
Lana boğazını temizleyip gülümsedi. "Slug'ın partisine elbise bakacak mısın Alice? Okula dönmeden Gladrags'a uğrayabiliriz."
Alice, bu konu değişimine ayak uydurdu. "Ben siparişimi vermiştim, dönerken almam lazım zaten. Bir uğrayabiliriz."
"Ben geçen hafta almıştım elbiseyi ama eldivenleri unutmuşlar." Clara'da konuya dahil oldu. Üç cadı partiyi ve elbiseleri konuşarak vakit harcarken erkekler kendi aralarında geçen haftanın Quidditch maçlarını yorumlamaya başladılar.
Böylece de bayağı bir zaman geçirdiler. Vaktin nasıl geçtiğini anlamamışlardı, Alice McGonagall ve Dumbledore'un ona on yedinci yaşı için verdiği, bileğindeki saate baktı.
"Ben gitsem iyi olur."
"Nereye?" dedi Leonardo.
Alice montunu giyerken ona baktı. "Sirius ile buluşacağım." Saçlarını düzeltip, beresini takarken kızlara baktı. "Dört gibi Gladrags'ın önünde buluşuruz."
"Evet, olur."
"Tamam."
Alice onlara gülümsedi. Üç Süpürge'den çıkıp Zonko'ya ilerlerken arada diğer dükkanların vitrinlere bakıyor. Eksik bir şeyi var mı diye zihninden okul malzemelerine göz atıyordu.
Gözlerine düşen saçları geriye itip beresini çekiştirdi. Öğrencilerin dolu olduğu sokakta ilerlerken dikkatliydi.
"Doğrusu, seni tek başına bulmayı beklemiyordum." gelen ses ile Alice olduğu yerde durdu ve geriye döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slytherin Prensesi
Fiksi Penggemar"İnsan kim olduğunu seçemez. Ne sen onun kızı olarak doğmayı seçtin, ne de ben bir Black olarak doğmayı." ~Bir Çapulcu Masalı