KISIR DÖNGÜ • malik

21/43

Kırmızı kaldırım taşlarına basmamaya özen göstererek yolda yürüyordum. Kırmızı rengi ateş demekti ve o renkteki kaldırım taşlarına temas etmem durumunda ayaklarım yanardı.

Elimde gevşekçe tuttuğum papatya demetini burun hizama kaldırıp boş bakışlarla inceledim. Ve bugünkü dersimizi düşündüm. Ders boyunca pek konuşmamıştı ama çalışmamız bitince bu papatyaları kitabımın üstüne bırakmış, akabinde kısaca bir veda etmiş ve gitmişti. Eve beraber yürümeyi önermediği için ondan nefret ettim.

Yol ortasında duraksadığımın farkına varınca bir anlık şaşkınlığın ardından uyuşuk adımlarla ilerlemeye yeniden başladım. Arkamdan gelen adım seslerini de o zaman duydum.

Varlığının yarattığı ürperti tuhaf bir şekilde tanıdıktı. Ardımdaki yabancının, daha önce de beni takip eden o kişi olduğuna dair garip bir hisse kapıldım. Sürekli olarak sırtımda hissettiğim gözlerin sahibi de mi oydu yoksa?

"Çabuk çık şu sokaktan," diye çıkıştı Bay Obdrova, "bu manyak bizi öldürecek."

Lafını dinledim ve imkanı varmış gibi daha da hızlandım. Arkamdan tak tuk topuk sesleri çıkararak yürüyen takipçimin adımları da aynı oranda hızlandı. Tam ara sokaktan çıkacakken biri koluma uzandığında boğazımı yırtan bir çığlık atarak koşmaya başladım.

Nefessiz kalsam da eve kadar koşmayı bırakmadım. Kendimi can havliyle apartmana attım ve merdivenlere adeta yığıldım. Nefes alış-verişim düzene girdikten sonra ikinci kattaki dairemize girdim ve anneme selam dahi vermeden odama kapandım.

Bitkin bir halde yatağa oturduğumda papatya demetini hala sıkıca tutmakta olduğumu gördüm. Bir dayanağım yoktu ama takip edilme nedenimin geçmişe dönüşümle ilintili olduğunu seziyordum. Yani, yaşadığım bu dehşet verici anların sebebi Z'ydi. Sonuçta onun yüzünden binlerce yıllık evrenin bu zaman dilimindeydim.

Ona karşı öfkem alevlendi ve koca bir yangına dönüştü. Bana verdiği çiçek demetine dokunmaya daha fazla tahammül edemedim.

Papatyaları çekmeceye, yaprakları kuruyup dökülmüş olan diğer papatyanın yanına bıraktım ve hepsini karanlıkta ölüme terk ettim.