30/43

66 8 4
                                    

Eski çalışma masamın başında saatlerdir kıpırdamadan oturuyordum. Yüreğimde en ufak bir sevinç kırıntısı kalmamış gibiydi. Kolumu kaldırmaya dahi mecalim yoktu.

Hayatım boyunca sevilmeyi arzulamıştım ve hayatım boyunca hiç sevilmemiştim.

Bana ancak bir çöp kadar değer veren ailemden ümidi kestiğimde çevremdeki insanlardan medet ummaya başlamıştım. Ama onlar da beni istememişti. Film jeneriğinde hızlıca geçen toplu isimler arasındaydı adım; kimsenin bilmek istemeyeceği kadar gereksizdim.

Ağlamaktan davul gibi şişmiş gözlerimi kibarca ovuşturdum. Elimde tuttuğum kalemden parmaklarıma bulaşan siyah mürekkebe bakakaldım. Kalemim de benim gibi ağlıyordu.

İçimdeki zehri kağıda dökerek azıcık da olsa rahatlamak istedim ama onu bile beceremedim. Ruhum üzgün, düşüncelerim durgun ve kelimelerim suskundu.

Ben özgür hissetmek için alıyordum kalemi elime, bu kadar yazım kuralı niyeydi?

KISIR DÖNGÜ • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin