"Louis!Dur kapama...Umm ş-şey dikkat et tamam mı,ç-çok koşturma yani..."
Liam Harry'e gülmemek için sıktığı yanaklarıyla bakarken Harry devam etti,"Sakın bide çok terleyince o halde gidip soğuk soğuk sular içme...dışarıda da yemek yeme tamam mı,b-ben yemek hazırladım,maç bitince eve gel beraber yiyelim"
Telefonun karşı tarafındaki Louis kıkırdayarak telefonunun ekranını öpüp onun için dünya üzerindeki herkesden çok endişelenen Harold'una cevap verdi,"Taaaamam anne!"Harry sıkıntıyla nefes verip Liam'ın sırıtan bakışları altında göz devirdi,"Louis ciddiyim ben,geçen maçtan çıktığınızda gidip bilmediğin yerde yemişsin,sonra bütün gece kusmaktan yorgun düştün...S-sana bir şey olacak diye ne kadar korktum hatırlatırım,h-hem onların içine neler konduğu belli değil,b-ben senin için en sağlıklı yemekleri yapıyorum"
Liam en sonunda dayanamayıp kahkaha attığında Harry onun kolunu cimcikledi,"Hey hey tamam benim tatlı prensesim,söz veriyorum maçtan çıktığım gibi direkt evimize geleceğim"Harry tebessüm edip telefonu kalbine gömmek istedi,"O zaman görüşürüz,l-lütfen çok koşturma"
"Hadisene Louis bizi çağırıyorlar!"Arkadan Louis'in arkadaşlarından birinin sesi duyulduğunda Louis bir dakika diye işaret verip konuştu,"Harold koşturmazsam maça bir katkı sağlayamam öyle değil mi,ama için rahat olsun bu sefer soğuk suları kafama dikmeyeceğim...şimdi kapatmam gerek güzelim"
Harry aslında hiç kapatmak istemese de el mecbur Louis'e 'Hoşçakal' diyerek telefonu kapadı ve ona Louis'le olan telefon konuşmaları boyunca sırıtarak bakan Liam'a döndü,"Niye sırıtıp duruyorsun?!"Liam önündeki peçeteyi şekilden şekle sokarken kısık sesle kıkır kıkır mırıltılar çıkardı,"Eğer Louis ile telefonda konuşurken kendini benim gözümden görseydin emin ol sen de sırıtıp dururdun"
Harry dil çıkarıp önündeki krema soslu mantara çatalını batırıp ağzına götürdü,"N-neyse ortamın ciddileşmesi gerek Harry,s-seninle benim için çok önemli olan bir şey hakkında konuşmak istiyorum"Harry önündeki yemekle oynarken kaşlarını kaldırdı,"Neymiş bakalım o?"Liam derin derin nefesler aldı ama bir türlü hala gerçekliğini sorguladığı şeyi nasıl dışa vuracağını şaşırdı,"Ehmm ş-şey Z-Zayn...b-biliyorsun ki o zor bir dönemden geçiyor"Harry kremayla lekelenmiş çatalı üzgünce tabağın içine bırakıp Liam'a ciddiyetle baktı.
"Evet biliyorum ve mümkün olduğunca yanında olmaya çalışıyoruz,iki gün önce de Louis onda kaldı ama çok fazla iletişim kurmaya yanaşmıyormuş sanırım...işin ilginci Louis'in dediğine göre garip bir cümle kurmuş ona"Liam parmaklarını alt dudağında dolaştırıp O'nun dokunuşunu hissetmeye çalışır gibi sıkarken tereddütle sordu,"N-ne demiş ki?"
" 'O'nu öpünce kafamdaki ses sustu' gibi bir şey demiş,Louis onun için çok endişeleniyor"Harry Liam'ın bakışlarını anlamlandırmaya başladığında ağzını yay gibi açıp sırtını dikleştirdi,"Y-yoksa sen...y-yani siz?Aman Tanrım L-Liam..."
"Evet tahmin ettiğin şey"diyerek Harry'i böldü Liam,"B-ben Victor'un ölümünden sonra bir süre onda kaldım biliyorsun ki..."Devam etmeden önce durup önündeki sudan bir iki yudum aldı ve boğazını temizledi,"Benimle de çok konuşmuyordu ama aynı zamanda suratıma bile bakmıyordu,s-sonra bir gün ben uyurken geldi sarsarak kaldırdı beni,boşluğa bakıp bağırdı,a-ama benimle konuşmadığından emindim"
Harry yüzüklü elini yumruk haline getirip şakağına yasladı ve yakın arkadaşına destek olma amacıyla gülümsedi,"H-hiç beklemediğim b-bir anda..."Liam gözünden bir damla yaş düşünce devam etmekte zorlandı,Harry masanın üzerinden ellerini uzatıp arkadaşının ellerini tutup yumuşakça sıktı,"B-bilmiyorum Harry öyle bir öptü ki beni...a-ama işin tuhafı günlerdir suratıma bakmayan O,tam gözlerimin içine baktıktan sonra buluşturdu dudaklarını benimkilerle,gözlerimin içine bakmaya hep korkar gibiydi,bana bakmaktan kaçınıyordu hep"
Harry yerinde hafif doğrulup arkadaşının göz yaşlarını sildi ve sandalyesini ona doğru yaklaştırıp kolları arasına çekti Liam'ı,"Gözlerinin içine bakmaktan kaçınmış çünkü o en tehlikelisidir,sarılmaktan da öpmekten de daha çok şey hissettirir...senin gözlerinin içine baktığı an yenileceğini anlamış çünkü"
Liam ona sorgular gibi baktı.
*
Anne toz pembesi rengindeki ufak kaskı da Harry'nin başına taktıktan sonra gülümsedi oğluna,Jay'de Louis'e dizliklerini takmak için eğilmişti ki Louis geri kaçtı,"Haaayır onları takmak istemiyorumm anne,canımm yanmaz ki!"
Şımarıkça yerinde tepinen hırçın oğluna istese de kızamayarak baktı Jay,"Ama bak bebeğim Harry'de takmış dizlik,düşersen seni korusun diye bunlar"Louis kollarını önünde birleştirip "İS-TE-Mİ-YO-RUM!"diye bütün parkı inletecek şekilde ince sesiyle bağırdı ve paten kaymak için sabırsızlanarak Harry'nin elini tuttu.
"Hadi sürelimm Harreh!"
Harry kendi annesine ve Jay'e el salladıktan sonra Louis ile birleştirdikleri ellerine baktıktan sonra patenleri sürmeye başladılar,Harry mümkün olduğunca hızını korumaya çalışıyordu,çünkü inatçı Louis ne yapıp edip dizlikleri taktırmamıştı ve eğer olur da düşerse Harry onun canının yanmasını istemezdi,Louis "Vuhuuu!" diye bağırıp hızlanmaya kalktığında Harry telaşla onun elini daha sıkı tuttu,"Loueh yavaşla!"
Korkusu asla kendisi için değil,Louis içindi.
"Harrehhh bu çok eğlenceliii!"Harry onun çok fazla keyif aldığını fark edince kıkırdadı ve kendisi de minik minik kahkahalar atarak Louis'in hızına ayak uydurmaya çalıştı,ikisi de kahkahalar eşliğinde patenlerini sürerlerken Louis önündeki taşa takıldı ve saniyesinde yere kapaklandı,Louis'den acı dolu bir inleme koptuğunda Harry'nin küçük kalbi telaşla sarmalandı ve Louis'in önünde eğilerek ona korkuyla büyüttüğü kavun yeşili gözleriyle baktı,dizinden kan aktığını gördüğü an Harry'nin küçük kalbinde büyük etkileşimler yaşandı,"Ufff ç-çok acıdı canım!"
İnatçı küçük Louis kan akan dizine korka korka bakarken Harry onu şaşırtacak şekilde küçük pembemsi dudaklarını dizine yaklaştırdı ve bir öpücük kondurdu,"C-canım acıdığında annem h-hep böyle yapar Loueh,ö-öpücüğüm acını alır şimdi"
Harry'nin dudağının kenarına Louis'in dizindeki kandan hafif bir şekilde bulaştığında Louis minik baş parmağını onun dudağına götürüp kanı sildi ve incecik dudaklarıyla tebessüm etti,"T-teşekkür ederim Harreh"Harry onun tam gözlerinin içine bakıp "Oh ş-şey önemli değil Louehh!" dediğinde ikisi de yerden kalkmadan bir süre baktılar öyle gözlerinin içine.
İki küçük oğlan hiç konuşmadan bakışlarla anlaşmayı o zaman birlikte keşfetmişlerdi.
*
Harry'nin gözlerinde yavaş yavaş sular birikirken hüzünle gülümsedi Liam'a,"Evet göz göze gelmek tam gözlerinin içine bakmak çok önemlidir çünkü milyon tane kelime kullanıpta anlatamadığın şeyleri bir bakışla bile anlatabilirsin"
Liam'ın giderek aklı karıştı,"Öyle mi diyorsun,peki nereden biliyorsun?"Harry'nin aklına elmas gözlüsü gelirken gözünden anılarla yüklü bir damla göz yaşı düştü ve cevap verdi.
"Çünkü ben hep Louis'in tam gözlerinin içine bakıyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ages (L.S)
FanfictionAnne yemyeşil gözlerin ıslaklığı karşısında yanaklarının içini ısırırken ufak Harold göz yaşlarının arasında annesine tebessüm etmeye çabaladı,"Beniii o korudu anne...s-sana bahsettiğim o mavi gözlü güzel oğlan beni savundu!"