Chapter 26

793 99 118
                                    

"Harry!"

Louis ter içinde kalmış nişanlısını sarsarak uyandırmaya çalışırken endişeyle midesi kasılıyordu,uykusunu bölen Harry'nin sürekli olarak Louis'in adını sayıklaması ve korkuyla çığlık atmaları olmuştu,Louis Harry'nin alnına yapışmış ter içindeki nemli bukleleri eliyle geriye yatırdığında en sonunda açılan yeşil gözlerle rahat bir nefes verdi.

"Tanrım..."diye rahat bir nefes verip su içinde kalmış Harry'i kolları arasına çekip hala adını sayıklamaya devam eden nişanlısının saçlarının üstünü devamlı olarak öpücüklere boğdu,"Geçti güzelim...kabus gördün Harold"

Harry gördüğü şeyin bir kabus olmadığından emindi,kesinlikle gördükleri kabustan öte insanı tüketecek cinsten görüntülerdi,"L-Louis..."diye telaşla meleğine daha sıkı tutunduğunda Louis onun ter kabarcıklarının kaldığı yüzünü elleri arasına alıp şokun etkisiyle şişmiş dudakları öptü,"Yüzünü yıkayalım mı aşkım,rahatlarsın"

Harry kafasını salladığında Louis yataktan çıkıp onun elinden tutup dikkatle yatağın içinden çıkardı ve elleri ayrılmadan birlikte banyodan içeriye girdiler,Harry gördüğü şeylerin etkisi yüzünden Louis'den gözünü alamayıp gözünün önünden kaybolmasından korkarak ona daha çok sokulma ihtiyacı duyuyordu,Louis musluğu açmak için elini uzattığında Harry onun elinin üstüne elini koyarak açmasını engelledi ve Louis'in ona dönmesini sağladı.

"L-Louis?...B-benden gitmezsin değil mi?"

Şaşkın mavi gözler irileşirken,gözlerin sahibi hızla kafasını iki yana sallayıp "Sence bu mümkün mü?"dedi Harry'i rahatlatma umuduyla,"Her şeyden gözüm gibi sakındığım,uğruna gözümü bile kırpmadan ne isterse yapacağım prensesimi bırakıp gitmem mümkün mü Harold?"Harry suçluluk duygusuyla ondan bakışlarını kaçırırken terleyen avuç içlerini saten pijamasına doğru siliyordu.

"Ö-özür d-dilerim...benim gördüğüm şeyler..."

"Lanet bir kabustu"diyerek böldü onu Louis ve Harry'nin terden üstüne yapışan pijamasının üstünü çıkarıp küveti gösterdi,"İstersen duş al Harold,daha rahatlatıcı olur"Louis arkasına dönüp Harry'nin pijamasının üstünü kirli sepetine atıp üst dolabın kapağını açıp temiz bir havlu çıkardı,Harry'nin hala endişeli bir şekilde dudaklarını kemirdiğini fark ettiğinde havluyu klozet kapağının üstüne bırakıp prensesinin ellerinden tuttu.

"Seni çok seviyorum Harry,nasıl bir şey gördün bilmiyorum ama asla senden gitmem tamam mı?Böyle bir şeyin olması için ya çok şerefsiz biri ya da elindekinin değerini bilmeyen gerzeğin teki olmam gerekir"Terden dolayı hafif yapış yapış olmuş ellerin üstünü öptü Louis devam etmeden önce,"Daha okumayı,yazmayı öğrenmeden çıktın karşıma sen,güya sadece karşı komşumuz olan çocuk olacaktın ama sonra kalbime de komşu oldun"

Harry'nin gözünden bir damla yaş düştüğünde Louis anında sildi onu,"Birbirimize tam anlamıyla açılana kadar...yani senin kaldığım yurda kadar gelip birbirimizi ilk kez öptüğümüz o ana kadar senden başka kimseye o şekilde bakıp sana hissettiğim şeyleri hissetmedim,hissetmem saçmalığın da ötesinde bir şey olurdu zaten"İkisi de banyo duvarlarını şenlendirecek bir kahkaha attıklarında Harry kafasını sağa yatırıp hafif eğildi ve elmas gözlü nişanlısının alnını öptü.

"İyi ki taşınmışız Louis,iyi ki annem beni sizinle tanışmam için cam kenarından kaldırıp ayakkabılarımı giydirip yanınıza yollamış,meğerse istem dışı olarak aynı zamanda beni hayatımın aşkına da yolluyormuş"

Louis kıkırdadığında Harry bir kez daha onun gülüşlerine tapar hale geldi,"Lise balosuna giderken bana aldığın elbiseyi büyük bir gururla taşıdım üzerimde,beni her zaman cesaretlendiren ve asıl yansıtmak istediğim kişiyi ortaya çıkarmamda bana en büyük yardımı sağladın,tırnaklarıma ilk ojeyi senin sayende sürdüm,ilk samimi kahkahalarımı seninle atıp kafamda her gün en güzel beste olarak dinledim senin sesini"

Ages (L.S)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin