Ages (L.S)

Chapter 25

Lisenin ilk senesi bittikten sonra yaz tatilinin başlamasıyla Styles ve Tomlinson ailesi birlikte tatile çıkmışlardı,tabi sonradan Niall,Liam ve Zayn'nin de aileleri araya dahil olunca cümbüş denilebilecek bir şekilde devam etmişti tatil.

Plajda Niall,Liam ve Louis kumdan kale yapmaya çalışırlarken beklemedikleri bir şekilde gördükleri kişiyle kaşları çatıldı,Zayn Victor'u görünce hışımla oturduğu şezlongdan kalkıp sinirle ellerini iki yana açtı,"Senin burada ne işin var?"

Victor askılı basic tişörtünü kot şortunun içine sıkıştırıp sakinliğini korumak için biraz bekledi,"Trisha'dan rica ettim ve bana adresi attı,abuk sabuk davranışlar sergileyip yoktan yere kavga çıkartıp sonra da alıp başını giderek telefonlarımı açmamazlık yapamazsın!"Liam'ın gerildiğini anlayan Louis avucunun içine yapışan kumları silkeledi ve elinden tutup kendisiyle beraber onu da ayağa kaldırdı,"Soğuk bir şeyler içmek ister misin?"

Liam kafasını sallayıp Louis'in onu buradan bir an önce uzaklaştırması için sabırsızlanırken beraber plajın açık kafe olan kısmına ilerlediler,Harry odada unuttuğu güneş kremini alıp Louis'i fazla bekletmemek için çabucak plaj kısmına geri döndüğünde Niall,Zayn ve Victor dışında Liam ve özellikle Louis'i göremediğinde panikle etrafına bakındı.

Niall onun suratındaki ifadeyi hemen okuyup endişe etmemesini belli ederek gülümsedi,"Louis ve Liam soğuk bir şeyler almaya gittiler"Zayn Victor ile yeniden bir tartışma içine gireceklerini anladığında ona önden yürümesini söyleyip arkasından giderken sinirle saçlarını çekiştiriyordu,Liam ve Louis ellerinde limonatalarla geldiklerinde Louis Harry için aldığı limonatayı ona uzatıp içmesi için bekledi.

Liam uzaklaşmaya başlayan Zayn ve Victor'un arkasından bakakaldığında Niall bitirdiği kumdan kaleye zaferle bakıp ayağa kalktı ve Liam'a beşlik çakması için elini uzattı,Louis fazla sıcak bastığını hissedince "Ben denize gidiyorum,gelen var mı?" diye sordu,Harry aslında onunla gitmek isterdi ama kalabalığın biraz azalmasını beklediğinden üzgünce kafasını salladığında Niall "Ben geliyorum" diyerek Louis'in peşine takıldı.

Yarım saat kadar sonra kalabalığın az da olsa dağılmaya başlamasıyla Harry denize doğru adımlamaya başlamıştı ki kolunu Niall'ın omzuna atıp sekerek yürümeye çalışan Louis ile Liam'ı dürtüp onunla birlikte yanına koşturdu,Louis'in ayağından akan kan Harry'nin damarlarını endişeyle genişletirken Louis'in diğer kolunu kendi omzuna attı.

"Ne oldu Louis,çok acıyor mu canın?"

Louis Niall ve Harry'den destek almaya çalışırken bir adım daha attı,"Deniz kestanesi battı sanırım,çok acımasa da yakıyor baya"

Liam ortamı yumuşatmak istese de batırdığını anlayarak bir cümle kurdu,"Bence Harry'nin canı daha çok acıdı seni böyle görünce"Saçma bir şekilde pot kırdığını anlayınca ağzına hayali bir fermuar çekti ve Jay ile Mark'a haber etmek için önden önden gitmeye başladı.

Harry otelin lobi kısmında otomatik kapıdan içeriye girip çıkanlara bakarken Louis ve ailesinin neden hala gelmediğini düşünüp kafasında türlü düşünceler yaratıp Louis'e ciddi bir şey olmaması için içinden Tanrı'ya yalvarıp duruyordu.

Niall asansörden çıkıp lobide oturan Harry'i gördüğü an kaç saat geçtiğine hayret ederek ona doğru adımladı,"H-Harry sen ciddi misin,ailesi Louis'i hastaneye götürdüğünden beri ayrılmadın mı buradan,hadi gel daha yemekleri kaldırmamışlardır gidip sana bir şeyler alalım"Harry kafasını iki yana sallayıp tırnaklarını kemirmeye başladı.

"I-ıh istemiyorumm,nerede kaldılar,çıldırmak üzereyim"

Niall tam Harry'nin yanına oturacaktı ki Harry otomatik kapıdan içeri giren kişilerle koltuktan fırlayıp kapıya doğru koşturup yanında olan annesiyle babasını unutup kollarını Louis'in boynuna sardı,"İyi misin!?Tanrım çok endişelendim...Aç mısın şu an,Niall söyledi akşam yemeği saati hala devam ediyormuş,bir şeyler yemek ister misin?"