Louis market arabasının içine cips paketleriyle birlikte şekerleme paketlerini de fırlatıp market arabasının küçük bölmesinde oturan kızına susması için işaret yapıp muzipçe göz kırptı,sağ ve sol tarafa bakıp kontrol edip bir tehlike olmadığını anladığında eğilip alt reyondan üç paket jelibon alıp onları da market arabasının içine atarken arkadan gelen sesle yakalandığını anlayınca "Siktir"diye kendi kendine mırıldanıp yüzüne seksi bir gülümseme takınmaya çalışıp arkasına döndü.
Harry elindeki bulaşık deterjanını market arabasının içine bırakınca market arabasının içinde gördükleriyle kaşlarını kaldırıp önce her gün aşkının giderek arttığı çocuk ruhlu kocasına ardından Darcy'e baktı.
Darcy küçük dişlerini gösterip sırıtırken minik işaret parmağıyla mavi gözlerine hayran olduğu ve yaramazlık yapmaktan her zaman büyük bir zevk aldığı babasını gösterdi,"Ben değiiiil,babamm koydu onlarııı arabaya!"
Louis elini karnına götürüp sahte bir kahkaha atarken Harry bir işler karıştırdıklarını anladığı bebeklerine gülmemek için sıktığı yanaklarıyla bakıyordu,"Gördün mü Harold,ne kadar şakacı bir kızımız var!B-ben...bir kaç marul almak için sebze ve meyve kısmına gittiğimde abur cuburları doldurmuş arabaya."Louis Darcy'nin küçük burnunun üstünü öperek oyununa devam etti,"Halbuki demiştim ona onları almaması gerektiğini,kime çekti bu kız hiç anlamadım ya!"
Harry tek kaşını kaldırıp abur cuburları market arabasından çıkarmaya başladı,"Hmmm peki bir şey soracağım meleğim,marullar nerede?"Darcy babalarının tatlı haline bakıp gülücükler saçarken Louis hiçbir şey anlamadığını belirtmek adına ellerini iki yana açtı,"A-anlamadım güzelim,hangi marullar nerede?"
Louis'in üzücü bakışları altında abur cubur paketlerini raflara geri koyarken Harry'nin keyfine diyecek yoktu,"Marul almak için buradan kısa süreliğine ayrıldığını söyledin ya Lou,diyorum ki aldığın marullar nerede?"Louis kahkaha atıp Darcy'nin saçlarını karıştırdı,"Demek minik prenses ben arkama döndüğümde bütün marulları yemiş,bence kızmayalım Harry,belli ki Darcy çok acıkmış"
Harry bir yandan Darcy'nin yanağını okşarken diğer yandan Louis'in sevimli halleri karşısında onu öpmemek için zor duruyordu,Louis çoktan batırıp sıvama bölümüne geçtiğini anladığında durumu kurtarmak için geç kaldığını anlamıştı,Harry market arabasını sürmeye başlayıp Darcy'e gülümsediğinde onun duymayacağından emin olmak için yanında yürüyen Louis'in kulağına eğilip zafer kazanmış edasıyla fısıldadı.
"Bunun acısını akşam evde çıkaracağımı biliyorsun öyle değil mi?"
Louis'in yanakları Harry'nin sözü üzerine Japon şebeği maymunlarının yüzleri rengindeki kırmızıya dönerken telaşlı bir şekilde tırnaklarıyla koparır gibi oynamaya başlayıp Harry'e doğru parmak uçlarında hafif yükselip fısıldadı,"Bu senin gece üstte olacağın anlamına mı geliyor?"Harry market arabasının içine meyveli yoğurt koyarken sırıtmasına engel olamayarak göz kırptı.
"Çok zekisin elmas göz"
*
*
"Louis dur,gitme!"
Harry korkuyla gitmemesi için Louis'in sinirden titreyen koluna yapıştığında Louis kolunu onun tutuşundan kurtarıp "Bırak Harry!" diye bağırdı ve öfkeyle ilerlemeye devam etti,Harry'nin peşinden geldiğini ayak seslendiren anlayınca Louis kendine hakim olamadığını belli eden sesiyle arkasına dönüp tıslar gibi konuştu,"Peşimden gelme"
Harry endişeli bir şekilde onun önünde durup Louis'in ilerleyememesi için kollarından tutarak gitmemesini diledi.
"Harry bırak,öldüreceğim o pisliği!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ages (L.S)
FanfictionAnne yemyeşil gözlerin ıslaklığı karşısında yanaklarının içini ısırırken ufak Harold göz yaşlarının arasında annesine tebessüm etmeye çabaladı,"Beniii o korudu anne...s-sana bahsettiğim o mavi gözlü güzel oğlan beni savundu!"