Louis soyunma odasında terli formasını üstünden hızla çıkardıktan sonra duşu yurtta alabileceğini de düşünüp şimdilik erteledi ve spor çantasından bir zamanlar Harry'nin onun için aldığı sweati çıkarıp kafasından aşağıya geçirdi,terli formayı katlamakla uğraşmayıp çantanın içine attığında sırıtmadan edemedi,muhtemelen Harry yanında olsaydı formayı bumburuş bir şekilde çantaya tıktığı için söylenip durur ve formayı çantadan çıkarıp katlayıp geri koyardı.
Çantayı tek omzuna astıktan sonra soyunma odasından çıkıp ter kokan koridorda ilerlerken cebinden telefonunu çıkarıp Harry'e nasıl olduğunu sorduğuna dair bir mesaj yollayıp merdivenleri çıktı acele bir şekilde,yeni yıl arifesiyle beraber yaklaşan bir diğer şey de Louis'in doğum günüydü.
Bunun için Louis evine gitmeyi planlıyor ve günlerin bir an önce geçmesi için dua edip duruyordu,ailesine kavuşmak için can atarken Harry'i de buna dahil ediyordu,çünkü Harry'i de ailesi sayıyordu ki onun için kendi ailesinden daha çok can attığını inkar edemezdi.Harry onun zihnini okumuş gibi telefonunu çaldırdığında Louis ekranda gördüğü isimle koridorda tanımadığı kişilere bile sırıtıp heyecanını yenmeye çalıştıktan sonra gülücükler saçarak yanıtladı telefonu.
"Mesajını görür görmez aradım seni,sana klavyelerin sınır koyduğu şekilde cevap yazmak yerine sesini duymayı tercih ederim"Harry'nin sesi sayesinde Louis yürüdüğü koridorda çiçekler açmış gibi hissediyordu,"Tanrım Harold...çok az kaldı gelmeme,seni görmek için sabırsızlanıyorum"Telefonun diğer ucundaki Harry kıkırdayıp karşısında duran annesine sevinçle göz kırptı,"Doğum günün için şimdiden hazırlık yapmaya başladım bile"
Louis yurt odasının kapısını açarken Harry'e sarılamadığı her an kapıyı tekmelemek istiyordu,"Harry güzelim bir şey yapmana gerek yok,yorma kendini lütfen...seni görmek benim için en güzel hediye olacak zaten"Harry'nin mutlulukla gözleri dolarken tebessüm ederek Louis için yapmak istediği pasta için aldığı süslemeleri çıkardı poşetten,"Senin için bir şey yaparken asla yorulmam meleğim"
Anne yerinden kalkıp telefonu Harry'nin kulağından çekince Harry kaşlarını çattı,"Lou tatlım merhaba,seni çok özledik sesini duymak çok güzel,Harry'e deminden beri telefonu bana vermesi için kaş göz yapıyorum ama telefonu kulağına yapıştırmış gibiydi,sen buraya geldiğinde seni görmemize izin verirse bile iyidir"
Harry utanarak başını yanında oturan Jay'in omzuna koyduğunda Anne telefonu hoparlöre aldı,"Loulou!"diye kendi annesinin sesini duyunca Louis gözleri dolu dolu oldu,"Lanet olsun birazdan yere çöküp burayı göz yaşı gölüne çevireceğim sanırım,hepinizin sesini duymayı o kadar özlemişim ki"Harry kendi annesi gibi gördüğü Jay'in yanağından öpüp Louis'e cevap verdi,"Eğer ağladığını anlarsam kendime hakim olamayıp ilk uçağa atlar göz yaşlarını silmek için yanında biterim Louis"
Louis şımarıkça kahkaha attı,"O zaman kesinlikle ağlayacağım"
Akşam üstü Louis yurt odasında yatağın içinde bağdaş pozisyonu kurarak oturmuş bilgisayardan uçak bileti almaya çalışıyordu,kapı açıldığında hem aynı odayı paylaştığı hem de akademide tanışıp yakın arkadaş olduğu Roland içeri girdi ve Louis'in saçlarını karıştırdı.
"Yorgunluktan pestilim çıktı ya,koç kaç tur koşturdu sayamadım bile"
Louis sırıtıp bilgisayar ekranına geri döndü,"Lou ya ben de geleyim seninle,tatilde bu yurt odasında tıkılıp kalmak istemiyorum"Louis tereddütle yan gözüyle ona bakıp bir yandan da yastığın üzerinde duran cüzdanına uzanıp kredi kartını çıkarıp güvenlik numarasına baktı,"Emin misin?Bence sorun değil de hiç tanımadığın kişilerin arasında rahat edebilecek misin?"Roland omuz silkip terlemiş askılı beyaz tişörtünü kafasından çıkarıp duşa hazırlık için havluyu omzunun üstüne attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ages (L.S)
FanfictionAnne yemyeşil gözlerin ıslaklığı karşısında yanaklarının içini ısırırken ufak Harold göz yaşlarının arasında annesine tebessüm etmeye çabaladı,"Beniii o korudu anne...s-sana bahsettiğim o mavi gözlü güzel oğlan beni savundu!"