Chapter 8

937 136 153
                                    

Tomlinson ailesinin evinde büyük bir hüzün ve yas hakimken siyahlar eşlik ediyordu akan göz yaşlarına.

Büyük babasını kaybetmenin acısını yaşayan Louis güçlü durmaya,annesine destek olmaya çalışıyordu ama kendini sıktıkça,göz yaşlarını dışarı değil de içine akıttıkça,kendini tuttukça canı daha çok yanıyordu,aile üyeleri birbirlerine sarılıp yatıştırıcı sözler söylerken Harry annesi ve babasıyla beraber konuk bölümünde durmaktan çıldıracak haldeydi,Louis'ine delicesine sarılıp onun yanında olmak isterken burada dikilmek hoşuna gitmiyordu,onun ne halde olduğunu düşünmekten içi içini yiyordu,onun yeri kesinlikle konuk odası değil Louis'in yanı başıydı.

Öfkeyle oturduğu yerden kalkıp odadan çıkmaya yeltendiğinde Louis'in arkadaşlarından biri Harry'i durdurdu,"Aşağıya şimdi inme,aile üyelerini yalnız bırakalım"Harry ondan kolunu kurtarıp sert bir bakış yolladı,sinirden boynundaki ve alnındaki damarlar dışarıya fırlayacak hale gelirken "Ben zaten ailedenim"dedi ve odadan çıktığı gibi merdivenleri çita hızıyla indi.

Kafasını yerden kaldırmayan Louis elinde hissettiği tanıdık dokunuşla tutmak için ısrar ettiği göz yaşlarından birini akıttı en sonunda,O'nun varlığını hissetmesi yetmişti acısını dışarı vurmaya,Harry hiç ses çıkarmadan izin verdi Louis'in biriktirdiği her şeyi boşaltmasına,bu gibi durumlarda "Üzülme,yapma böyle"tarzı şeyler diyen insanlardan değildi,aksine o tarz şeyleri söylemeyi de çok saçma bulurdu,ortada akıtılması gereken göz yaşları varsa gizli kalmamalıydı Harry'e göre.

Louis'in sürekli olarak hıçkırarak ağlaması onun bir süre sonra nefessiz kalmasına neden olduğunda Harry telaşla onun elinden tutup Jay'e kısa bir bakış attıktan sonra dışarı çıkardı,evin ön bahçesine çıktıkları an Harry Louis'e bir şey olabilme düşüncesiyle korkuyla alt dudağını dişliyor,onun durmadan akan göz yaşlarına yenisi eklenmeden son sürat siliyordu.

"H-Har...Harry!"Onun feryat koparması karşısında Harry'de paramparça olurken kendini şu an bırakamayacağının farkındaydı,Louis'i sakinleştirmeliydi,meleğinin göz yaşları cam kırıkları misali kalbine batarken o şu an kendini bırakamazdı.

Harry ona sarılıp sımsıkı tuttu ağlamaktan zayıf düşmüş bedeni,"Buradayım,yanındayım meleğim"

Louis parmak uçlarını Harry'nin ensesinde dolaştırırken Harry demir zincirlerle birbirlerine bağlanmış havası vererek Louis'i asla bırakmıyor ona daha sıkı sarılıp saçlarının arasına öpücükler konduruyordu,"K-keşke...Harry k-keşke T-Tanrı benim canımı alsaydı onun yerine"

"Hayır sus!"diye öfkeyle inleyip geri çekildi Harry ve elmas gözlü meleğinin yanaklarını kavradı,"Böyle söyleme,böyle konuşma...Louis yapma bunu!"Göz yaşlarıyla ıslanmış dudakların üzerinde baş parmağını gezdirdi Harry,sonra ağlamaktan kıpkırmızı kesilmiş burnunun ucunu okşadı,çatık halde duran kaşlarda tüy gibi bir dokunuşla parmaklarını gezdirerek Louis'in gözlerini kapamasını sağladı,ağlamaktan küçülecek hale gelen göz kapaklarının üstünü öptü usulca Harry,"Canımın canı yanarken,kalbimin kalbi sızlarken,yüreğimin yüreği dağılırken hiçbir şey yapamamak,acını dindirememek kahrediyor beni"

Harry ona tekrar sarıldı,"Ama yapabileceğimin en iyisi bu elmas gözlüm,her canın yandığında,her acı çektiğinde sana öyle bir sarılacağım ki kalp atışlarımız birleşecek,umarım yeterince dayanıklısındır çünkü seni gerçekten sımsıkı saracağım"

Louis buruk bir şekilde gülümseyip manolya kokusunu içine çekti,"Tanrım Harold hayatımda olduğun için o kadar şanslıyım ki..."Harry aralarında çok az bir mesafe kalacak şekilde geri çekilip alnını öptü,"Ama sen hayatımda değilsin Louis Tomlinson..."Sıcacık alnı tekrardan öptü.

"Çünkü sen direkt benim hayatımsın"

*

Louis yaklaşık bir aydır ruh gibiydi,çok gerekmedikçe kimseyle konuşmuyor,hiçbir şey yiyip içmiyor ve odasından sadece tuvalete gitmek için çıkıyordu,Harry en başta olmak üzere Louis için endişelenen bir çok kişi vardı,ama ona yardım etmeye kalkan herkesi geri tepiyor kendinden uzaklaştırıyordu.

Odasına aldığı tek kişi Harry'di.

Sabah kapısı tıklanmadan içeriye giren bedenle Louis nefesini tuttu,beyaz yorgan hafif yukarı kalkınca cansız gözlerini onun için endişelenen bedene yönlendirdi,Harry büyük bir özenle üşümesin diye yorganı onun üzerine doğru çekip yorganın üstünden ellerini birleştirdi,Louis'in kokusu sinmiş yastığa kafasını koyup hiçbir şey demeden baktı ona öylece bir süre.

Hiçbir şey yemediğinden kemikleri sayılacak hale gelen Louis'in çıkık elmacık kemiğine götürdü elini,"Bu düşüş çok uzun sürdü Louis,yere çakılmadan önce seni kaldıracağım"Kafasını hafif eğerek dudağıyla çenesinin arasındaki kısmı öpüp hatırı sayılır bir süre boyunca çekmedi dudaklarını oradan,"Çok erken saatte uyanıp sen uyurken rahatsız olma diye çok yavaş bir şekilde yanağını öpüp üstünü örttükten sonra dışarıya çıktım,hamur aldım,sonraaa domates,biber,cheddar peyniri,mısır ve umm siyah halka zeytinlerden aldım"

Louis tek kaşını kaldırıp cıvıl cıvıl konuşan Harry'e baktı yorganın altından,"Vee gittim havuç aldım,evimize geldim sonra Louis...hamuru açtıktan sonra senin pizzada en sevdiğin malzemeleri üstüne dizerek fırına verdim...aldığım havuçlarla havuç suyu yaptım senin için"Harry bir umut Louis'in dudağının gülümseme şeklinde kıvrıldığını görünce başarmaya yakın olduğunu fark edip gülümsedi.

"Yoda için de ıslak mama aldım ve ziyafet çekmesini sağladım ama diğer babası oğlunun ziyafetine şahit olamadı yorgan altında olduğundan"Louis en sonunda kıkırdadığında Harry sevinç çığlığı atmamak için büyük uğraş verdi,Louis'in üstünden yorganı attı ve hışımla yataktan kendini attıktan sonra Louis'e elini uzattı,"Pizza çok güzel oldu Loueh,fırından yeni çıkardım,soğumadan yiyelim mi bebeğim?"

Louis onun uzattığı eline kuşkuyla bakarken uzun süredir yattığından ağrıyan sırtı karşısında yüzünü buruşturdu ve gerinmeye çalıştı,kendisi de biliyordu aslında Harry'nin elini tutsa toparlanacağını,Harry'nin elini tutarken de yasına devam edebilirdi belki,Harry onun yasına eşlik etmek ama aynı zamanda Louis'in kendisini de bırakmamasını istiyordu.

Louis'in parmakları kıvrıldı ve ona uzanan eli tutup doğruldu,Harry Louis'in hoşnut kaldığı gamzelerini gösterirken Louis onun elinden destek alarak yataktan çıktı ve kavun yeşili gözlere minnetle gülümsedi,"Yiyelim Harry"dedi çatlayan sesiyle.Harry onun elini bırakmadan odanın çıkışına giderken gülümsemekten yanakları yırtılacak hale geliyordu.

El ele mutfaktan içeriye girdiklerinde Harry Louis'i dikkatle yemek masasının önündeki sandalyeye oturttu ve bir pizza dilimi kesip tabağa koyduktan sonra spider-man baskılı bardağa da havuç suyu doldurup Louis'in önüne koydu.Harry onun ilk ısırığı alması için sabırsızlıkla beklerken Louis günler sonra yemek yemenin getirdiği heyecanı sesine katarak prensesine söyledi.

"Senin elinden yemek istiyorum Harry"

Ages (L.S)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin