-20-

404 69 1
                                    

Uzun süredir herhangi bir istek gelmemişti yukarıdan, pek fazla ses de çıkmıyordu. Ya işine çok fazla odaklanmıştı ya da yorgun bir günün sonunda rahatsız edilmek istemiyordu. William yine de kontrole gitmesi gerektiğini hissetti, her zaman yaptığı gibi bir göz atacaktı içeriye. Alarmlar kapalıydı, ön kapıyı açarak içeri girdi ve onu yukarıdaki küçük ofise götürecek olan merdivenlere doğru yöneldi.

Henüz salona yeni girmişti, yeni sönen şöminenin kokusu burnuna dolarken duraklamak zorunda kaldı. Karşısında üç kişi dikiliyordu, kontrol etmek üzere eve girdiği kişi de karşısındaydı. İki gencin arasında boş ifadeler ile zemine dikilmişti gözleri.

Loş odada bulunan herkes bir anda durakladı. Her biri nasıl bir hamle yapması gerektiğini arıyordu hafızalarının içinde. Birden gerçekleşen bu ani durum tüm kalpleri aynı anda durdurmuştu sanki. Pencerelerden gelen kışın soğuğu ortamın gerginliği kadar titretmiyordu içleri.

Alessi annesini öldüren adamı gördüğü için kalbi durmuş gibi hissetti, yakalanmasından çok o adama yakalanmış olması onu dehşete düşürmüştü. Gözünü kırpmadan değerli birini ondan koparan adam tekrar karşısında duruyordu.

Niel hızlı davrandı. Arkasını dönmeden "Gidin!" diye haykırırken aynı anda ellerini havaya kaldırıp iki bedenin önüne attı kendini. William silahına davranmıştı ama rüzgar ondan daha atikti. Eli tabancasının kabzasına dokunmadan Niel'ın açık bıraktığı pencerelerden gelen kış rüzgarı evin içindeki şömine kokusunu da alıp William'ı kucakladı.

Alessi koruma havalanırken hemen yanındaki adama döndü. Komut vermişti ama komutu gerçekleştiremeyecek olan beden ne yapacağını şaşırmıştı. Kolyesinin nerede olduğunu bilmiyordu ve yeni komutun ne olacağını da kestiremiyordu. Birazdan diğer korumalar da gelmiş olacaktı, ne yapacağını düşünüyordu hızlıca.

"Gitsene!"

Niel bir kez daha haykırınca Alessi avucunu beyaz düşmüş kır saçlara uzattı, yeni bir komut verdi. Koruma havada süzülürken artık iki beden de garaja doğru ilerliyordu hızlı adımlarla. Aklına ilk gelen bu olmuştu. Nereye gideceğini, kolyesini nerede bulacağını bilemeden vermişti bu komutu.

Garaja açılan büyük kapı önlerinden çekildiğinde onu son model arabaların olduğu alana getiren adamın peşinden ilerledi hızla. Boş bir garajdı, arabalar dışında içeride hiçbir şey yoktu. Kaçması gerekse de hala aklı kolyesindeydi, gözleri bir kasa görme umuduyla etrafta dolanıyordu. Kolyesini garajda bir yerlere saklamış olabilirdi, evin herhangi bir yerinde olabilirdi.

Bir silah sesi duyuldu içeriden, soğuk garajdaki iki beden de beklemedikleri bu korkunç ses üzerine irkildi. Geldikleri kapıya bakan gözlerini hemen senatöre çevirdi Alessi. Artık karşısında boş bakan bakışlar yoktu, kendine gelmişti etrafı titreten ses yüzünden. Garaja nasıl geldiğini anlamaya çalışırken gözlerinde bu sefer şaşkınlık vardı.

Herhangi bir hamle yapmasına izin vermeden sağlam elini beyaz saçların arasında soktu. Sol elindeki taşı hissederken "Bagaja gir!" diye emretti yüksek bir ses ile. Adamın bakışlarındaki ifade tekrar sönerken Alessi daha da boşluğa düştü. Verdiği komutlar planı iyice değiştiriyordu, artık sonraki hamlesini kestiremiyordu.

Bagaj kapısını kapattı ardından, beklemeye başladı hızla atan kalbi ile. Araba sürmeyi bilmiyordu, Niel'a ihtiyacı vardı. İçerde vurulmamış olmasını diliyordu, bir an önce yanına gelebilmesini diliyordu.

Garaj kapısının yola bakan kısmı açılırken içeriye doldurduğu gürültü boş duvarlarda yankılandı. Alessi hemen arabanın arkasına çöktü, gelen kişiden saklanmaya çalıştı. Niel'ın bu kapıdan gelmesine imkan yoktu, evin içindeyken dışarı çıkması çok mantıksızdı. Sağlam eli kendini korumak için boşluğa uzatılmışken taş avucunun içinde sımsıkı hapsedilmişti.

Birden yanında beliren küçük beden çığlık atmasına neden oldu. Güçlü bir hamle geleceğini anlayan Maya biraz geri çekildi, Alessi'nin sağlam elinden olabildiğince uzağa gitti.

"Yapma şunu!" diye bağırdı Alessi nefesini düzenlemeye çalışırken, Maya'nın her zaman onu ürküten hızlı hareketleri bu sefer neredeyse onu öldürüyordu. "Senin burada olmaman gerekiyor. Neden geldin?"

"Gitmeliyiz." dedi Maya sadece. Elini uzattı Alessi'yi çöktüğü yerden kaldırmak için.

"Gidemeyiz. Niel hala içeride."

"Yapacağımız bir şey kalmadı. Korumaların hepsi evin içinde. Gitmeliyiz."

Maya'nın yönlendirmesi ile arabaya yönelen Alessi hiçbir şey anlamamıştı. "Ne demek yapacak bir şey kalmadı?" diye sordu çaresizce Maya kapıyı kapatırken.

Hızla şoför koltuğunda belirdi, koltuğu kısa boyuna göre ayarlamaya başladı. Alessi yan koltuktan cevap bekler gibi bakıyordu, Maya'nın neden buraya geldiğini anlamamıştı.

"Neden gidiyoruz Niel'ı almadan? Bir şey mi oldu?"

Arabanın tekerleri garajın zemininde patinaj çekip bahçeye doğru fırlarken Alessi arkasına bakakaldı. Cevap alamıyordu, yine Niel'ı arkasında bırakıyordu. Bu seferki daha farklı hissettiriyordu, bu sefer onu bir yabancının evinde bırakmıştı fakat bu yapmak isteyeceği son şeydi. Onu bu evde tek başına bırakmayacaktı. Onlar geride adam bırakmaya alışkın olabilirdi ama Alessi birini arkasında bırakamazdı.

Uzandı şoför kısmına, direksiyonu bir anda kırıverdi. Maya tekrar hakimiyeti sağlamaya çalışıyordu ama Alessi pes etmeyecekti, bu evden uzaklaşmayacaktı. Büyük araba garaj yolundan çıkarken sağlam eli inatla direksiyona kenetlenmişti. Sonunda kar kaplı çimlerin üstüne doğru ilerlediklerinde Maya arabayı durdurabildi.

"Ne yapıyorsun?" diye haykırırken Alessi bu sefer kornaya bastı olan gücüyle.

"Korumalar içeride demedin mi?" diye sordu korna sesinin arasından. "Bahçede kimse yokken Niel'ı bekleyebiliriz."

Maya Alessi'nin elini çekiştirerek direksiyonu serbest bırakmayı denedi. "Yapacak bir şey yok. Plan tehlikeye girdiği an gitmeliyiz."

"O sizin tarzınız. Ben arkada kimseyi bırakmam. Özellikle benim yüzümden buradaysa asla bırakmam."

Cümlesini yeni bitirmişti, büyük bir gürültüyle patlayan bir cam kornayı kesmesine neden oldu. İkinci katta, oldukları yere bakan bir pencere parçalanmıştı. Korna yüzünden silah sesi duymamış olabilirlerdi, Alessi öyle olmamasını umdu. Niel'ın kornayı duyup sağ salim arabaya ulaşmasını istiyordu.

İki genç kız bir süre eve bakakaldılar, başka bir ses duymaya çalıştılar. Maya sonunda pes etti, zaten beklemesi de yanlıştı. Tekrar arabayı çalıştırmaya hazırlanırken Alessi uzanıp şoför kapısının kolunu kavradı, yan koltuktan yapabildiği kadar kapıyı açtı. Maya anlamsız bakışlarla Alessi'yi izlerken kafasını tekrar eve doğru çevirdi.

Niel evden çıkmayı başarmıştı. İkinci katta camı olmayan pencereden kendini aşağıya bırakmış, arabaya doğru hızlı bir şekilde süzülüyordu. Maya arabayı çalıştırdı, Niel onlara yaklaştığı an arka koltuğa geçti.

Bir kaç kurşunun daha silahtan kurtulduğunu belirten ses geceye karışırken araba çoktan tekrar garaj yoluna geri çıkmıştı. Kurşunların bazıları ormana ilerlerken bazıları siyah arabanın arka tarafında delikler açıyordu. Alessi bahçedeki büyük kapıya çarpacaklarını anladığı an koltuğunda sindi kendisini korumak için.

"Senatör nerede?" diye sordu Niel sonunda evden uzaklaştıklarında.

"Bagajda."

İki çift göz Alessi'ye şaşkınlıkla bakakaldı, Alessi dudaklarını büzüp omuzlarını silkti.

"Aklıma gelen ilk şey bu oldu. Kolyemi almak için oraya gitmiştik."

"Sen de senatörü aldın." dedi Niel cümlesini tamamlar gibi.

Alessi tekrar omuzlarını silkti. "En azından elimizde bir şey var."

"Bu çılgınlık." diye arka koltukta homurdandı Maya. "Resmen Senatör Brice'ı kaçırdık. Buna kim inanır? Bay Harrison hepimizi öldürecek."

"Ona söylemeyiz o zaman." dedi Alessi, birini daha bu işe karıştırmak istemiyordu. "Kolyemin yerini böylece daha kolay öğreniriz, elimizde rehine varken."

Akuamarin ✔ #Winterfest2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin