You know how to impress me

382 42 23
                                    

Lexa odasından çıktı. Madi'yi kontrol etmek için Clarke'ın odasına doğru adımladı. İçeri girdiğinde ise koltukta uyuya kalmış Madi'yi görünce tebessüm etti. "Hey, Madi."

"Tüm Griffin'ler uyurken tam bir melek oluyor sanırım." Lexa ufak bir tebessüm etti. "Çok yoruldun değil mi?" Tebessümü gülümsemeye dönüşürken Madi'yi kaldırıp yatağa taşıdı. Baş ucundaki telsizi aldı ve odadan çıktı. Bekçileri kendi kapısında görünce sinirlendi.

"Size Wanheda'nın odasının önünde durun dedim!"

"Sadece bir günlüğüne sanmışt-"

"Hayır. Ben aksini söyleyene kadar orda olacaksınız." Lexa'nın sıktığı dişleri ve çattığı kaşları karşısındakileri ürkütmüştü.

"Sha, Heda." 3 bekçi hızla uzaklaştılar. Lexa sessizce odasına girdi. Clarke uyuyor muydu? Telsizin tuşuna bastı. Birkaç saniye bekledi ama vazgeçip elini tuştan çekti. Telsizi baş ucuna yerleştirdi ve sıkıntıyla iç çekti.

"..Lexa?"

Lexa yaslandığı yastıktan hızla doğruldu ve telsizi eline aldı.

"Clarke! Ben olduğumu nasıl anladın?"

"Madi olsa şimdiye çoktan konuşmaya başlamıştı."

Lexa tebessüm etti.

"Uyuyorsundur diye düşündüm."

"Hayır. Pek uyku tutmuyor."

"Beni de." Lexa dizlerini kendine çekip kollarını etrafına sardı. Telsiz hâlâ elindeydi. "Azgeda'dan bir elçi seni gelip dinleyecek."

"Gerçekten mi?"

"Evet."

"Yapmayacağını düşünüyordum."

"Sana güveniyorum, Clarke."

"Bu benim için önemliydi. Teşekkür ederim. Yani, bana güvenmen. Biliyorsun her şekilde sıkıntıyı çözebilirdim." Clarke güldü.

Clarke'ın gülüşü Lexa'nın yüzündeki tebessümü gülümsemeye dönüştürmüştü. "Evet, biliyorum. Seni tanıyorum sonuçta."

"Madi uyudu mu?"

"Evet. Ayrıca, sen sormadan söyleyeyim. O iyi. Çok iyi."

"Bir şey mi oldu?"

"Sanırım bunca zaman ihtiyacı olan şeyi görememişiz."

"Ne? Endişelenmeli miyim?"

"Hayır. Ama sevinebilirsin. Artık bir arkadaşı var Clarke. Belki de hayatında ilk kez. Yani, biz ondan büyüğüz. Tam arkadaşı olamıyoruz. Ama bugün kendine bir arkadaş edindi."

"Öyle mi? Kim?"

"Aden. Sen ilk Polis'e geldiğinde sizi tanıştırmıştım."

"Ah, evet. Kopyan olan."

Lexa güldü. "Evet. Saatlerce antrenman yaptılar. En son Madi'yi kontrol etmeye odana gittiğimde koltukta uyuya kalmıştı."

Clarke güldü. "Yaralanmadığı sürece.."

"Kılıçlarla değil, soplarla çalışıyorlar. Merak etme. Neyse, bende Madi'yi uyandırıp yatağa geçmesini söyleyecektim ama uyanmadı. Bu arada, siz Griffin'ler uyurken nasıl bu kadar kusursuz olabiliyorsunuz? Onu kucaklayıp yatağa taşırken bile kıyamadım."

Clarke'ın tebessümünün yüzünde yayıldığını görmese de hissediyordu. Hatta şu an kafasını hafifçe aşağı eğmişti. "Hey, karşında bile değilim. Kızarıp kafanı eğmene gerek yok!" Lexa güldü.

"Lexa kom Trikru.. Beni nasıl etkileyeceğini biliyorsun."

"Seni özledim."

"Normalde beni tam bu noktada kollarının arasına alıp yüzümü boynuna gömecektin değil mi?"

"Evet." Lexa tekrar gülümsedi. Kısa bir iç çekti.

Clarke derin bir nefes aldı. "Kokunu burdan hissediyorum." Güldü.

Lexa tebessüm etti. "Eğer yarın bir sıkıntı çıkarsa-"

"Çıkmayacak." Birkaç saniye ses gelmedi. "Hey, şimdi gitmem gerek. Ama sonra yine konuşalım olur mu? Çok iyi geliyor."

"Bana da."

"İyi geceler Lexa."

"Reshop, Wanheda."

We'll Get Through This, Together | Clexa #TheWattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin