You really love her. Didn't you?

402 37 34
                                    

Clarke tıklatılan kapısına tekrar baktı ve kapadığı telsizini oturduğu yatağına koyup ayağa kalktı ve kapıyı açtı.

"Anne? Ne oldu bu saatte?"

"Uyumadığını tahmin ettim. Konuşmak istedim."

"İçeri geç." Kapının önünden çekildi ve yatağına oturup telsizi alarak masasına koydu.

"Madi ile mi konuşuyordun?"

"Hayır, o uyumuş. Lexa ile konuştuk."

"Anladım. Yarın için Kraliçeye haber ulaştırdın mı?"

"Evet. Hallettik. Yarın buluşup elçi ile mesajımı ileteceğim. Eğer yola gelmezse oğlunun yerini koz olarak kullanacağım."

"Hallettik?"

"Lexa ve ben-"

"Ah, anladım. Lexa ve sen."

Clarke kafasıyla onayladı ve kafasını aşağı eğdi.

"İlişkiniz ciddi sanırım. Değil mi?"

Clarke derin bir nefes aldı. "Hayatımda ilk defa birine karşı bu kadar ciddi duygular besliyorum."

"Bahsetmek ister misin?" Abby tebessüm etti. Clarke ile normal bir anne kız konuşması çok uzun zamandır yapmamışlardı sanırım. Her zaman savaş, korunacak bir halk, arkadaşlar vardı.

Clarke annesine gülümsedi. Duvara sırtını yasladı. Abby'de onun yanına yanaştı ve Clarke anlatmaya başladı.

"Lexa'dan önceki hiçbir ilişkim ilişkiymiş gibi hissetmiyorum. Anlıyor musun..?"

Abby cevap vermedi. Kısaca tebessüm etti ve kızının kafasını omzuna yatırdı. Saçlarını okşarken onu dinlemeye devam etti.

"O çok.. zeki, cesur, bilge, altın kalpli, hoş görülü.. Sabaha kadar sayabilirim sanırım. Herkesin gördüğü sert kişiliğinin altında tatlı ve kırılgan biri var. Bu yönünü sadece bana gösteriyor. Bana çok değer veriyor. Madi'ye çok değer veriyor. Madi ile araları gerçekten çok güzel."

"Onu çok seviyorsun."

"ve Dünya üzerindeki en güzel şey sanırım." Clarke elleriyle yüzünü kapattı ve gülmeye başladı.

Abby güldü. "Belki de sen ben ve Lexa bir yemek yemeliyiz."

Clarke hafifçe kafasıyla onayladı. "Evet. Güzel olabilir." Clarke kendini küçük bir çocuk gibi hissediyordu. Ama Lexa'yı düşünmek bile onu mutlu etmeye yeterliydi.

"Ee, Madi nasılmış?" Abby konuyu değiştirdi.

"Madi bugün ilk arkadaşını edinmiş. Çok mutluymuş."

"Güzel! Sen nasılsın?"

"Çok çok daha iyi." Tebessüm etti. "Teşekkür ederim. Dinlediğin için. Bunu uzun zamandır yapmamıştık."

"Evet. Pek normal bir hayatımız yok maalesef. Keşke hep işten eve gelmemi bekleyen ufaklık olarak kalsaydın. Şimdi mükemmel bir ilişkin ve boyunla bir kızın var. Hayat çok hızlı akıp gidiyor, değil mi?"

Clarke güldü. "Evet." Kısa sessizliğin ardından kafasını annesinin omzundan kaldırdı. "Sen ağlıyor musun?"

Abby gözyaşlarını elinin arkasıyla silerken güldü. "Baban seninle eminim gurur duyuyordur."

Clarke buruk bir tebessüm etti. Abby yataktan kalktı ve kızını saçından öptü. "İyi geceler."

"İyi geceler anne."

We'll Get Through This, Together | Clexa #TheWattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin