Yolculuk nedir?
Yeni bir heyecan için hazırlanan valiz mi
Ya da tekerleğin uğruna döndüğü varış noktası mı
Bekleyen kalpler ve beklenen bedenler mi anlamlı kılan
Neden yer değiştirir insan
Bir mekândan bir başka mekâna
Yaşanmakta olan bir andan yaşanmış olan bir zaman dilimine
Neden döner insan?Bu soru silsilesi beni esir almışken odaklanmak zordu. Ne aldığım derin nefesler ne de sımsıkı kapatıp açtığım gözlerim beni ana hazırlamaya yetmiyordu. Annemin “lütfen” demesiyle daha fazla onu bekletmek istemedim.
- Seni dinliyorum annecim.
Oyalanmadan söze girdi.
- Sen de biliyorsun ki bu zamana kadar yaşadığın her şeyde yanında olmaktan hiç gocunmadım. Annen olmak beni bu hayata bağlıyordu. Ne yoruldum, ne de üzüldüm. Biz her zaman bir yolunu bulduk. Seni ne kadar ikna edemesem de sen hep çok güzeldin kızım. Seni yaralayanlara inanmak sana daha kolay gelirdi çünkü çok kalabalıktılar. Geçirdiğin ameliyattan sonra büyük ölçüde düzelmenin vermiş olduğu mutluluk beni çok rahatlattı. Yeni bir haber duymayı beklemiyordum. Kendimi buna kapatmıştım.
Annem konuşurken uzun zamandır bu anı beklediğini fark ediyordum. Sabırla ve özenle… Her zaman yaptığı gibi. Onu pür dikkat dinlemeye devam ettim. Bu konuda kendimi borçlu hissediyordum.
- Biz gereken fizik tedaviyi alman için beklerken epilepsiyle tanıştık. Bu tanı sana konduğunda ne yapacağımı bilemedim. Kim ne önerse uygulayacak haldeydim ve seni istemediğin durumlar içine soktum. Psikolojiktir dediler, en iyi psikologlara götürdüm. Nazardır dediler met edilen hocaların kapısını çaldım. Gereken tek şey nöroloji doktoruna müracaat etmekti fakat ben buna yeltenmedim. Şimdi olsa asla yapmam dediğim her şeyi yaptım. Sana kendini yalnız hissettirmeyi hiç istemezdim kızım.
Gözyaşları içinde konuşurken ona sarılmak istiyor fakat yapamıyordum. İçimden sadece sabit bir şekilde gözlerine bakarak dinlemek geliyordu. Biraz duraksadıktan sonra devam etti.
- Nedir gereken sorusuna verdiğimiz cevaplar farklıydı ve biz bu anlaşmazlıkta dargın düştük. Ne yeri ne de zamanıydı. Sen duruma ikna olmuş doktorun yazdığı ilaçları içmeye başlamışken ben yakınlarımızla çare aramaya devam ettim. Senin gösterdiğin tepkiyi hak ettiğimi düşünmediğim için sana sert çıkıştım. Sakince konuşsaydık belki de böyle olmazdı, değil mi?
Önce sadece kafa salladım ve sonra düşüncülerimin yerini sözler devraldı.
- Keşke demek için geç kaldık. Tek yapmamız gereken yaşananı sindirmek ve devam etmek. Hatırladığımızda bize yara vermesini önlememiz gerekiyor. Ben şuan buradayım ve sen hâlâ karşımdasın. Aklımıza gelirse bu detayları da göz önünde bulundurarak hissettiğimiz hüznü yumuşatabiliriz.
Annemin bana sarılmasıyla bu konuya noktayı koymuştuk. En azından onun için bu böyle olmalıydı. Şefkatinin hatırına…
…
1 sene önce- Ben de buradayım farkında mısınız? Herkesin yaşadıklarım hakkında bir fikri var fakat kimse beni umursamıyor. Sadece kabullenin. Çünkü ben artık çok yoruldum.
- Kızım burada herkes senin iyiliğini düşünüyor. O yüzden sesini alçalt.
Sinirlenip güldüğümde bakışları değişti. Sadece gergindim ama onlar tavırlarımı bile nazara bağlıyordu. Konuşmaya devam etmeleri beni daha da sinirlendirmişti.
- Lütfen bizi annemle yalnız bırakın bence şuan buna ihtiyacımız var.
Annem ismimi uyarı niteliğinde kullansa da duymuyordum. Burada bulanan çoğu insan tıp hakkında bilgi sahibi değildi ve raporlara, tanılara rağmen olmamakta direnir gibiydiler. Ben açıklamak için çaba sarf ederken içlerinden biri;
"Annene niye eziyet ediyorsun" diye bir soru yöneltti.
Bunu hiç beklemiyordum.Değer verdiğim birinden bu cümleyi duymak beni epey üzmüştü. Üzüntüm öfkeye dönüşürken derin bir tartışma içine girdik. Annemin beni odaya götürmesiyle son bulan konuşma bu sefer farklı bir boyutla karşımdaydı.
- Alttan alıyorum ama sabrımı sınıyorsun. Topla eşyalarını, madem yorgunsun git teyzenlerde kal. Geleceğinden haberdarlar.
- Ne demek haberdarlar?
- Ben arayıp söyledim. Tek kelime daha edersen seninle bir daha asla konuşmam.
Kapıyı çarpıp çıkmasıyla karşımda aynayı kapatan bir beden kalmamıştı ve ben görüntümle baş başaydım. Hırpalanmış bedenim, uykusuzluktan çökmüş gözaltlarım ve dahası. Sanki kırık kalbimi bile görebiliyordum.
Kendimi kurulan bir denklemin ihtiyaç fazlası elemanı gibi hissediyorum. Sıfırın bile bir işlevi vardı fakat bir karşısındaki rakamı yansıtmakla görevliydi. Tıpkı benim gibi. Ben annemin sayesinde adımı duyuruyordum. İnsanlar onun sayesinde benden haberdardılar. Benim adım Sevgi' nin kızıydı.
Rehberimde ismi kayıtlı olan insanlar annem var olduğu için oradaydı. Bu gerçeği bilerek onlara sığınmak istemiyordum. Sadece o da değil olanları düşündükçe hissettiğim hayal kırıklığı içime işliyordu.
Saçımı taramaya kıyamayan kadın şimdi sinirini bana her hareketiyle yansıtmıştı. Fiziksel, psikolojik…
Alışık olmadığım duygularla baş etmek yerine soluksuz bir uykuya dalmak istiyordum.
Bir yudum ve bir yudum daha, artık bir yolcuydum. Gözyaşımın ıslattığı tebessüm ile gözlerimi kapattım.
…
Genç kız hastane odasının yoğun ışığı altında uyanmayı beklemiyordu. Tahmin edemeyeceği bir noktada bulmuştu kendini ve daha birçoğu da bugünden sonra başlamıştı. Hayatın ona sunduğu fırsatla beraber önce ismine sahip çıktı. O artık Esila Mir'di. İsminin önünde bir sıfat yoktu ve olmasına izin vermeyecekti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
Teen FictionKronik rahatsızlıkları ile mücadele eden çekingen bir kız... Korktuğu yenilikler ve korkusuyla ortaya çıkan yenilgiler. Karşısına çıkan kişilere güveni onu yanıltsa da denemeye devam edecek. Peki nereye kadar? Bittim dediği yer de başlayan bir hik...