Esila'dan
Karşımdaydı, aramızdan geçen arabalar onun orada durduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Gelmişti fakat ben buna hazır değildim.
Karşı kaldırıma doğru yürürken attığı adımlar odağıma girmişti. Yanından geçip gidemedim. Kalamazdım da...
Yan yana gelince durduk. Ne o adım atıyordu ne de ben.
...
Her ikisi de birbirine bakmamak için yemin etmiş gibiydiler. Asfalttan ayrılmayan gözleri ve titreyen elleriyle öylece duruyorlardı.
Anı durduran sebepler o anı paylaştıkları insanların anlamsız bakışlarına mahal veriyordu.Herkes kendi derdinin yükünü omzuna almış, yaşamın devridaimini durduran iki gence bakıyordu. Çalan kornalarla birlikte durumun farkına varan Burak genç kızı yolun kenarına çekti. İşte bu iki olmuştu.
Yolun başı ve sonu gibi...
O zaman şaşkın olan Esila bu sefer epey üzgündü.
...
Kolumu bıraktığında ayaklarımın ucuna bakarak yürümeye başladım.- Bir şey demeyecek misin?
Ne diyebilirdim ki!
Cevap vermek yerine kendimi telkin ederek eve doğru ilerliyordum. Orada durması bile beni yoruyordu ve artık gücüm kalmamıştı.- Neden yaptın bana bunu. Ben sana ne yaptım? Aklım almıyor, kabullenemiyorum. Öylece girdin hayatıma. Ben senden medet ummadım. Kendi rızasıyla sana gelen onca insan varken benden izinsiz neden acılarıma dokundun?
" Ben seni sevmiştim."
Son söz boğazımda düğümlendi, söyleyemedim. Söyleyemezdim...Burak'tan
- Bekle, lütfen.
Durmadı, elimdeki çanta artık daha ağırdı. Nasılda üzmüştüm onu. Her şeyi düşünen ben bir onu düşünemedim. Yaşadıklarını, tepkilerini ve hissettiklerini düşünürken duygularını es geçtim. Şimdi ne söylese kabulüm olmalıydı. Çünkü bunu ben seçmiştim.
...
Esila güven duygusunu hissettiği yerdeydi. Odası ona aitti. Duvarları sıkılmadan derdini dinler, perdeleri onu gizlerdi. Ne değişti demek tuhaf olurdu değişim sürecinde. Hayatını değiştirirken aslında yeniliğin beraberinden getirdiği bilinmezliği, alışılmışın dışında olan her şeyi göz ardı etti. Şimdi üzüldüklerini bir kutuya koymalıydı. Çünkü her acının bir katkısı vardı. İleride bir gün evet ben bu duyguyu biliyorum diyebilmeliydi insan.Şimdilerde içtiği sigaranın dumanında kaybolan genç adam ne kadar pişmandı yaptıklarından. Ya karanlığa gözyaşlarıyla sığınan o kız.
Aslında ikisinin de hissettiği ana duygu hüzündü fakat yaşayış tarzları farklıydı. Öyle ya hem fiziksel hem de ruhsal acı aynı dozda olsa dahi insanlarda farklı bir etki bırakırdı.
Bugünün düne karışmasına dakikalar kala genç kızın telefonu titredi." Esila, yeni bir güne uyumadan uyanmanı istemem. Gün bitmeden uyu ve yarın olduğunda bugünü, dünü veya evvelde kalan tüm günleri unutmasan dahi bir kenara bırak. Sana kendimi anlatmama izin ver."
Mesajı okuduktan sonra gözü gönderen kişide epey oyalandı. Ekran kapandığında hıçkırıklarını serbest bıraktı. Bir süredir meşguliyetle idare ettiği kalbi şimdi sızlıyordu.
...
Merve'den- Tamam, Sevgi abla. Ben yarın sabah yanına giderim. Aklın kalmasın, iyi geceler.
Sinirlerime hâkim olmaya çalışarak abimin odasına çıktım. Evden çıktıktan yarım saat sonra geri gelmişti. Sebebini sorgulamamıştım ama benim de sabrım bir yere kadardı. Kapıyı tıklattığımda cevap vermeye tenezzül etmeyince içeri girdim.
- Gelir gelmez kıza ne yaptın?
Cevap vermemesi beni daha da öfkelendirmişti.
- Bana cevap ver abi. Esila'ya ne yaptın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
Novela JuvenilKronik rahatsızlıkları ile mücadele eden çekingen bir kız... Korktuğu yenilikler ve korkusuyla ortaya çıkan yenilgiler. Karşısına çıkan kişilere güveni onu yanıltsa da denemeye devam edecek. Peki nereye kadar? Bittim dediği yer de başlayan bir hik...