Bazen cümle sonuna koyduğum üç noktada kaybolmayı diliyorum. Savrulmak, savruldukça sorgulamak ve bir kanıya varmak istiyorum . Her defasında belki de daha fazlasını istediğim için elimdekini de yitiriyorum. Hayat bu ya, yeri doluyor bir şekilde.
…
Genç kız kâğıdın üstüne düşen sarı ve cılız ışığın altında duygularını en iyi ifade ettiği eylemi gerçekleştiriyordu. Onun lisanı yazıydı. Sanki harfler ona destek oluyor ve kalemi kavrayan parmaklarını harekete geçiriyordu. Yazısı güzel sayılmazdı. Her zaman ilk sayfayı özenle yazar sona doğru çizgiyi bozardı. Bileği ağrıyor diye kalemi bırakır mı insan?Ah, işte Esila bırakırdı. Şimdilerde bir inattır gidiyor. Sırtı ağrısa daha dik yürüyor. Yorulunca koşup, koştukça biten nefesini tazelemek yerine önce bir müddet içinde tutup sonra bırakıyor. Üstüne gittikçe rahatladığını fark edince gülümsüyor ya şüphesiz omuzları daha bir dikleşiyor.
…
Bir Hafta Sonra- Elinle bir şeye doğru uzandığını hayal et. Evet, biraz daha. Bak orada tepedeki çiçeği bana vermen gerek. Şuan sağındayım. Omzunun üstünden kolunu indirmeden çiçeği bana uzat. Bakışların karşıda ve aldım! Başlangıç pozisyonuna gelebilirsin.
Derin bir nefes almayı hak etmiştim. Rehabilitasyon merkezine geldiğim ikinci gündü ve ben şimdiden kendimi iyi hissetmeye başlıyordum. Eklemlerimi ve vücudumdaki her hücreyi benimsemiştim. Onları dinliyor, istekleri doğrultusunda hareket ediyordum.
Sağ omuzum sol omuzuma göre daha yüksek olduğunu ve eşitlenmek istediğini bana söyleyince egzersizlere bu yönde başlamıştık. Ardından gelen rotasyon hareketleri, kedi deve, kobra egzersizi derken seansı birbirinden ilginç isimlere sahip hareketlerle sonlandırıyorduk.
-Teşekkür ederim hocam. Tekrar görüşene kadar kendinize iyi bakın.
Eşyalarımı aldıktan sonra odadan çıkmıştım. Koridorda yürürken rastladığım küçük büyük rengârenk el izlerine hayran kalmıştım.
İleride özel bir çocuğun elini duvara dokundurduğunu ve onu alkışlayan bir kadını görünce gülümseyerek yanlarına gittim.-Merhaba, ben fizik tedavi bölümüne geliyorum. Bu güzel tabloya kayıtsız kalamadım ve sizinle tanışmak istedim.
Gülümsediklerini görünce rahatlamıştım. İlk adımı atmak o kadar da zor değilmiş.
-Merhaba canım. Ben Meryem, özel eğitim öğretmeniyim. Bu minikte benim öğrencim.
Ben de adımı söyledikten sonra göz hizasına eğilip elimi ona doğru yavaşça uzattım. Tabi bunun için öğretmeninden izin almıştım. Minik elleri boyalı olduğu için önce ellerine sonra bana baktı. Ben durumu fark edip,
-Sorun yok boyaları ben de çok severim, dedim.
Bunun üzerine bana yanıt olarak gülerek yanaklarıma dokunmuştu. O kıkırdarken ben de ona eşlik ediyordum. Sanki bunu sen istedin der gibiydi. Yanağımda duran elini öpüp doğrulduğumda Meryem Hanıma iyi günler dileyip miniğe el sallayarak çıkışa doğru ilerledim.
Son kez arkama dönüp baktığımda o da bana bakıyordu. Bana öpücük gönderince hava da yakalamış gibi yapıp, ben de ona öpücük göndermiştim. Binadan çıkınca ses kayıt cihazımı açıp servis gelene kadar yaşadığım ve hissettiğim duygularımı anlatmaya başladım. Sanki bir uçta beni dinleyen biri varmış gibi soluksuz anlatıyordum.
Geçen günlerde düşünecek çok fırsatım olmuştu. Ben bu fırsatları bir kenara itip meşguliyete dalmıştım. Neyi neden yaptığımla değil, yapmam gerekenleri ne için ertelediğimle ilgilenir olmuştum.
Bu da bir tercihti benim için, kaçmaya mı yaradı yoksa kurtulmaya mı bilemiyordum.
Sadece yaptım ki bazen gerçekten de sadece yapıyorum. Sırf hadi bu da olsun diye, günü birlik. Yazıyorum çalakalem, çiziyorum alelade ve soluklanmadan koşuyorum öylece.Bir metot mu sanmam fakat ben de buna alıştım. Konuşmayı öğrenmek kadar zor oldu. Yürümek kadar cesaret istedi. Bu noktaya kolay gelmedim ve geldiğim yere nasıl vardığımı unutmamak için kendime söz verdim.
Servise binmemle beraber seyir halini almıştım. Son saat dersim olduğu için dönüş yolunda yalnızdım ve bunu seviyordum. Yol aldıkça geride kalan bulutlara bakıyordum.
Merve'den
Annemlere abimin hala eve dönmediğini haber vermeliydim. Abim üniversiteyi kazanınca buraya taşınmıştı ve ben de önceleri her yaz yanına gelmeme rağmen dayanamayıp lise biter bitmez yanına taşınmıştım. Annem ve babam İstanbul'da kurdukları düzeni bozmak istememiştiler. Onlar daha çok metropol insanıydı fakat biz dinginliği seviyorduk.
Biz ne zaman birbirimizden bu kadar yabancı olduk, anlayamıyordum. Onu hep tanıdığımı sanardım fakat bazı noktalarda insan en yakınını bile tanıyamıyordu. Hâlâ Esila'ya bakarken mahçup oluyordum. Ne kadar içimi rahatlatmaya çalışsa da gözlerinde ki kırgınlığa abimin sebep olduğunu bilmek beni en başa döndürüyordu. Bu yüzden dersleri bahane ederek ondan biraz uzaklaşmıştım.
Bir nevi çıkmazda gibiydim. Tanıdığım andan beri güvendiğim dostum ve abim. O gün bir hamleyle bütün gerçekleri gün yüzüne çıkarmıştım. Kopan fırtına benim eserim değildi fakat ben buna mahal vermiştim. Yaptığım doğru da olsa kendimi cezalandırılmış gibi hissediyordum.
Ev yeterince havalanınca camları kapatmaya başladım. Bu sırada anahtar deliğinden gelen seslerle kafamı çevirdim. Abimin geldiğini anlayıp sadece durdum. Kapı açılınca karşımda duruyordu.
Bir süre bana baktıktan sonra içeri girdi ve ayakkabılarını çıkarmadan odasına yöneldi. Merdivenleri ikişer ikişer çıkarken ben ellerimi ovuşturuyordum. Gergin olduğum zamanlar ellerim buz keserdi ve ben her seferinde bu şekilde ısıtmaya çalışırdım. Sanki ısınınca geçecekmiş gibi...
Ben yanına gidecekken elinde valiziyle inmeye başlamıştı. Bana bakmadan kapıya yönelmesiyle dolan gözlerimi yumdum. Beni burada yalnız bırakacağına inanmak istemiyordum.
...
Genç adam kardeşinin yumulu gözlerini görünce bir an tereddüt etti. Özlemle sarılmak ve yanında durmak istese de bir yerlerde onun açığını gün yüzüne çıkardığı için baki kalan öfkesi onu engelliyordu. Yaptığının yanlış olduğunu o da biliyordu fakat bu şekilde ortaya çıkması telafi şansı bırakmamıştı. Tam sonuna gelmişken bu olmamalıydı diye düşünmekten kendini alamıyordu.Kapıyı ardından çektikten sonra adımlarına yön verdi. Sokağın sonuna geldiğinde yolun karşısına geçecek iken önünde duran servis ile beklemeye başladı. Bir müddet sonra harekete geçen servis ile yol açılmıştı fakat beklemediği bir yüzle karşı karşıyaydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/190835642-288-k503305.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
Roman pour AdolescentsKronik rahatsızlıkları ile mücadele eden çekingen bir kız... Korktuğu yenilikler ve korkusuyla ortaya çıkan yenilgiler. Karşısına çıkan kişilere güveni onu yanıltsa da denemeye devam edecek. Peki nereye kadar? Bittim dediği yer de başlayan bir hik...