Esila yeni hayatının 1. Yıl dönümünü tek başına yâd ederken Burak kıyıya çekilen bir teknenin ardında gizleniyordu. Buradan rahatlıkla onu izleyebilir hakkında düşündüğü notları alabilirdi. Tezi yarılamıştı. Dönem sonu gelmeden son tezini de teslim edip başarıya ulaşmak istiyordu. Tüm bunların dışında ulaşmak istediği şey şuan da Esila’nın avuçlarındaydı. Soluk kahverengi defter hasır iple bağlanmıştı.
…
Burak’tan;Merve’yi arayıp Esila’yı merak ettiğimi ve ona ulaştıktan sonra beni aramasını söyledikten sonra telefonu kapatıp beklemeye başladım. Esila’nın bir sonraki hamlesini merak ediyordum. O defterin içinde yer alanlar onu yaralıyorsa ondan kurtulmak isteyecekti. Tam aksine bir aile yadigârı ise çantaya geri koyacak ve eve dönecekti. Sabırsızlıkla beklerken telefonum titremeye başladı. Arayanın Merve olduğunu görünce bekletmeden cevapladım.
- Efendim Merve.
- Abi Esila’yı aradım fakat açmadı. Bir kez daha arayınca da önemli bir işi olduğuna dair mesaj gönderdi.
- Tamam, ulaşmana sevindim sağ ol.
- Kötü bir şey yok değil mi?
- Hayır Merve, için rahat olsun. Şuan kumsalda ve bu soğukta burada durmasının sebebini öğrenmen için seni aradım. Görüşürüz...
Kapatacak iken Merve’nin sesini işittim.
- Abi dur kapatma.
- Dinliyorum Merve.
Kısa bir duraksamasının ardında bana söyleyecekleri olduğunu anlamıştım.
- Onu izlemek yerine neden yanına gitmiyorsun?
Şüpheci tavrı ve beni sorgulaması hoşuma gitmemişti.
- Senden sadece bir şey rica ettim uzatma istersen, eve geldiğimde konuşuruz.
Cevap beklemeden telefonu kapattım. Belli ki onun soracak epey sorusu vardı fakat benim bunlara verecek bir cevabım yoktu.
Gizlendiğim yer de doğrulup Esila’ ya baktığımda defteri kuma gömdüğünü gördüm. Demek ki ilk aklıma gelen doğruydu. İşi bitince ayağa kalkıp hızla yürümeye başladı. Gözden kaybolunca teknenin arkasından çıktım. Gittiğine emin olduktan sonra aradığım cevaba doğru yürümeye başladım.
Yere çömelip kumu kazdıktan sonra dokunduğum defterle gülümsedim. Artık beni çözüme getirecek şey ellerimdeydi.
Hem kendim için hem de senin için dedikten sonra ipi çözdüm. Bütün sayfalar boştu.
Tek gördüğüm koca bir boşluktu.BİR SAAT SONRA
Esila’dan;
- Aradığın cevapları ne ben de ne de bu defterde bulamazsın Okyanus.
Kafasını kaldırıp bana baktığında ne yapacağını şaşırmış bir halde yerden kalktı. Duygularını ilk defa bu denli belli ediyordu.
Tedirgindi, oldukça tedirgin...- Esila bir şey söylemeden önce beni dinlemeni istiyorum.
- Bu sefer olmaz Burak. Artık seni dinlemeyeceğim.
Elimdeki dosyayı gördüğünde bakışları donuklaştı ve ben bu sırada konuşmaya devam ettim. Hem de onun sözleriyle.
Dosyanın ilk satırında yazan cümleyle konuşmaya başladım. Anlayacağı dilden, anlaması içindi bu sözlerim.- Hem kendin için hem de benim için yapabileceklerin sınırlı. Ne bu defter ne de ben senin için bir şey yapamayız. Ne sen de ne de tavsiyelerin beni iyileştirmeye yetmez.
Çantayı açıp içindekileri yere döktükten sonra hırkayı da çıkardım.
- Üşüdüğüm de kollarımla kendimi sarmayı çok önce öğrendim. Acılarımla baş etmeyi, yorulup pes etsem de devam etmeyi senden evvel benimsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
Novela JuvenilKronik rahatsızlıkları ile mücadele eden çekingen bir kız... Korktuğu yenilikler ve korkusuyla ortaya çıkan yenilgiler. Karşısına çıkan kişilere güveni onu yanıltsa da denemeye devam edecek. Peki nereye kadar? Bittim dediği yer de başlayan bir hik...