●《SARHOŞ》●

1K 40 9
                                    

Minik yıldızı patlatmayı unutma🎈

Satır aralarına bol bol yorum yapar mısınız?

Keyifli okumalar 🎈

24.BÖLÜM “SARHOŞ”

Hareket halinde olan Azel'in omuzlarını sıkı sıkıya kavradım. Ne demeye bu kadar hareket ediyordu ki? Sabit dursana be adam.

Azel hareket etmesene!” 

Duyduğuna emin olmasam da sırıttım. Madem beni kendine tutsak ediyordu o zaman beni mutlu etmek zorundaydı.

“Sen içtin mi lan?” kollarını Ceren'den tamamen kopararak bana döndü. Dişlerinin arasından konuşuyordu.Onun bu sinirli hali beni kıkırdatmıştı, parmaklarımla ağzımla kapattım.

“Hı hı” kız çocuğu edasıyla dudaklarımı büzdüm.

Sinirle bir soluk alarak elini saçlarının arasından geçirdi.Elimi omzuna atarak ona baktım.

“Bu günler de geçer.” inanmayan gözlerle bana bakarak yüzünü buruşturdu.

“Ağabey bu kör kütük sarhoş olmuş” iğrenç kahkası kulaklarımı doldurduğum da midemden yükselen sıvıyı yüzüne kusmayı istedim. Tanıdığım en iğrenç insandı.

“En iyisi sen bunu bir daha evden çıkarma ağabey” sen şu beyinsiz yaratığa bak. Bono ovdon cokormo,bunu düşünmek sana mı kaldı?

“Sen sus boya küpü” baygın gözlerime ilişen Azel'in tebessümüyle bende güldüm.

“Ağabey ya”  zaten ancak mızmızlanırdı süslü Pakize.

Ağzımı açıp cevap verecekken Azel'in uzun parmakları kolumu kavradı.

“Ceren sen keyfine bak,ben ilgilenirim.” sert sesini duyar duymaz bakışlarım çatık kaşlarla bana bakan Azel'i buldu. Sinsice gülümseyen Ceren yanımızdan hızla uzaklaştı.

“Ya bıraksana ben dans etmek istiyorum”
Azel kolumdan çok nazik olmayan bir şekilde çekiştirip bir yere götürüyordu.Ayağımdaki topuklular yürürken hem canımı yakıyor hemde her an beni düşürecek gibiydiler. Hissettiğim acı ile yüzümü buruşturdum.

Tırmandığımız merdivenlerin sonuna geldiğimizde derin bir nefes aldım. En az dört defa ayağım bükülmüş düşme tehlikesi yaşamıştım.

“Biraz nazik olsana hayvan herif” Azel'in ölümcül bakışları beni bulduğunda onun elinin arasında ki bileğimi hızla kendime çektim.

“Hayvan herif mi?” dişlerinin arasından zorla çıkan kelimeler sanki öfkeyle yıkanmıştı. Her harf öfkesinin şiddetini belli ediyordu. Başını geriye yatırarak Allah'tan sabır diledi.

“Kızım ben sana içme demedim mi?” sanırım bu defa fazla sinirlendirmiştim onu. Ayaklarımın altında sallanan yeri umursamayarak geriye doğru bir adım attım. Aramazdaki mesafenin artmasıyla rahatladım.

“Kime diyorum!” Azel'in sesi karanlık kolidor da yankılandı. İrkilerek yerimden sıçradım.

“Dedin” gözlerimi yere eğerek parmak uçlarımla oynamaya başladım.

KARAMEL (DÜZENLENECEK/ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin