22

280 41 10
                                    








Bilincim yerine gelmiş, uyanma safhasına girmiştim fakat kasabanın ılık havasını bastıran serin, çiçek kokulu rüzgarlar odaya giriyor ve saçlarımı hafifçe okşarken, bedenimi de serinletip geçiyorlardı. Uyumaya devam etmek için öyle güzel bir ortamdı ki kıpırdatmadım bile gözkapaklarımı, yattığım yerden hafifçe dönerek uzun kollarımı uzattım. Değdiği ilk yumuşak şeyi de kavrayıp bedenime yaklaştırmıştım. Bir an için yeniden uykuya düşer gibi olduğumda, kollarımla sardığım şeye sokuldum. Çiçek gibi kokuyordu ve kokusu rüzgardan daha baskın, daha ılık, daha iç titreticiydi.

Göğsüme değdi. Onu kendime o kadar yaklaştırmıştım ki, kollarım her bir yanına sarılmaya meyletmişken, bacaklarımla da bacaklarını kıstırmıştım.

Bana bu kadar huzur veren şeyle bedenimi birleştirip bizi tek vücut yaptıktan hemen sonra, hayatımda hep arzuladığım fakat hiçbir zaman hissedemediğim bu utanmaz sarılma hakkında düşünme fırsatım oldu. Tarifi mümkün olmayacak kadar güzel ve doğru hissettiriyordu, bir an için, bir o kadar yanlış.

Bir anda gözkapaklarımı aralayarak utanmadan kendime sakladığım bedene baktım. Zihnimin kapıları hızla açılırken, gözlerime değen ilk şeyin gözleri olması ve dudaklarımın ucunda bana bakıyor olması, o kapıları sonsuza kadar kapatabilmeye meyilli gibiydi.

Kollarımla sıkı sıkı sardığım bedenini serbest bıraktım ve bacaklarıma değen bacaklarını düşünmemeye çalışarak onlardan da uzaklaştım. İfadesindeki masumiyet ve çekingenlikten dolayı hafifçe geriye kaçmıştım. Gözlerime 'uykunda beni kalbine kadar sokabileceğini sandın sanırım' dercesine bakıyordu. Ya da ben böyle bakması gerektiğini düşünüyordum fakat o sadece utanmış gibiydi.

Kendi kendime çekingen bir tavırla güldüm. "Sanırım benimle uyumamalısın, uyurken tehlikeli olabiliyorum."

"B- biz sevgiliyiz." Benden daha çok kendine söylüyormuş gibiydi. Bu sözcüklerin arkasında, bana istediğini yapmakta özgürsüne kadar giden sözcükler vardı fakat TaeHyung'un utangaç karakteri gözler önündeyken sıkı sıkı sarılmak bile çekinilecek işti. Zira istiyordum ki güzeller güzeli papatyam yavaş yavaş ve ısınarak alışsın tüm bu hissiyatlara.

"Ne yazık ki benim sevgilim çok utangaç." Ona bakmak yerine yüzümü pencere tarafına çevirerek sessizce söyledim. Hissettiğimin aksine ses tonum biraz memnuniyetsiz çıkmıştı. Belki de sabah sabah oyun oynayasım vardı.

TaeHyung'un tarafında bir süre sessizlik hakim olmuşken, ne yapacağını ya da ne diyeceğini düşünüyor olduğunu biliyordum. Tam olarak pencere tarafına dönerek diğer kolumun üzerine yattım ve elimin birini yastığımın altına sokarak, TaeHyung'u görüş açımın ardında bıraktım.

Kıpırdandı, duraksadı, sonra yeniden kıpırdandığında kötü hissetmeye başlamıştım. Kararsızdı ve kendisiyle mücadele ediyor gibiydi.

Derin bir nefes alarak yeniden ona döndüm. Yatakta oturur pozisyona geçmiş olduğunu gördüğümde şaşkınlıkla gülümsemiştim. Bakışları korkaktı. Yahu cidden utangaç olmasının benim için sorun oluşturduğuna böylesine inanmış mıydı?

Önünde onun gibi bağdaş kurarak oturdum. Yüzümü yana doğru eğip onu minik bir bebeği izliyormuşum gibi izlemeye başladığımda, "Deniyorum." demişti. "Her şey çok yeni sanırım başarısız oluyorum." Konuşurken gözlerini ellerine indirmişti. "Ama çok seviyorum ben seni, yanlış anlamanı istemiyorum, sadece yakında alışacağım.'

Suskunluğum bir cevap değildi, değildi fakat şimdiki sessiz duruşum neredeyse olumsuz bir dönüttü. Elleriyle yatak örtüsüyle oynamaya başladığında, konuşmuyor oluşumun ona yük olarak biniyor olduğunu biliyordum. Sadece biraz daha aşağı düşmüş bakışlarına ve güzelim kirpiklerine, aşkımı tamamlayan hayranlıkla bakarak, aynı hayrete bürünmüş sesimle konuştum.

Daisy [TaeGi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin