Düşünmeden, bedenimi sarıp sarmalamış düşmüşlük hissine tutkun hırsımla evlerine kadar gittim. Sonunda tanıdık yapı karşıma çıktığında bozulmuştu düzenli adımlarım.Odasının penceresine takılı kalan gözlerim dolmasın diye bakışlarımı başka bir yöne çevirdim. Onun odası dışında her taşında göz gezdirdim büyük evin. İleriye doğru adımlamak, bir saçmalığı başlatmak istesem de yapamadım.
Koca bina beni lanetlemiş gibi kendinden ötede tutuyor, enerjimi saniye saniye çekiyordu.
İçeride TaeHyung vardı, biliyordum.
Adımlarım geriledi. Yönümü değiştirip hızla başka bir yere ilerlemeye çalıştım. Güçsüzdüm, acizdim, yitiktim.
Bir anda ismim boş sokakta duyulmasaydı, daha da uzağa gidebilirdim.
Bedenim bana sesleneni bulmak adına bakmaktan kaçındığı yöne döndü. Geniş bahçede, sokak lambası çiçekli beyaz elbisesini aydınlatan kızı gördüm. Bahçede oturuyor olmalıydı, onu nasıl fark etmemiştim?
Bana gülümseyerek, "Gelsene." dedi.
Duraksıyordum.
Bir an için bendeki tuhaflığı fark eder gibi olduğunda, normal davranmam gerektiği için ileriye adımladım.
Yüzümü dağılmış ifadesinden sıyırmaya çalıştım ve bahçenin çitlerine tutunmuş bedene yaklaştım.
"Merhaba." Dedim. Bakışları uzun uzun yüzümde gezindi. İlgili duruyordu ve ben uzun zamandır ortada yoktum. Sanırım onu anlıyordum.
"Nasılsın?" Her bir hattımı özenle incelemiş gözleri gözlerimde duraksadı.
"İyiyim, sen?"
Bahçe kapısına doğru ilerlerken gözlerimle onu takip ediyordum. "Ben de iyiyim." diyerek kapıyı araladı.
"Gelsene içeri, oturalım."
Min Hee'yle bu kadar samimi bir ilişkimiz hiç olmamışı ama belli ki babaannemin buraya git gelleri onu bana alıştırmıştı. Belki de beni daha şimdiden yakını olarak görebiliyordu, emin değildim.
"Yoongi?"
Dalmış bakışlarım yeniden yüzüne yükseldi. Sessiz ve derin bir nefes çekerek benim için açtığı kapıya adımladım. Davetini reddetmediğimi anladığı ilk anda gülümsemişti.
Evlerinin önündeki çardağa oturarak uzun bacaklarımın yorgunluk hissini bastırmak adına ileriye uzattım.
Gözlerim siyah pantolonun sardığı bacaklarımda duraksamıştı. Ne yapmalıydım pek emin değildim, uzaktan bakınca çekingen bir halim bile vardı.
"Son zamanlarda-.." Hemen yanımda yer edinen beden konuşmaya başladığında bakışlarımı ileriye doğru kaldırmıştım. Yanıbaşımdaki beden ilgiyle devam etti. "İyi olmadığının farkındayım. Sadece ne olursa olsun burada olduğumuzu bil. Biz yanındayız."
Bacaklarımın üzerindeki elime üstten zarif bir dokunuş eklendiğinde, basit bir ürperme yaşasam da belli etmedim. Benimkine oranla küçük eli parmaklarımı hafifçe sardı ve varlığını belli etmek adına yapabileceği her şeyi yaptı.
![](https://img.wattpad.com/cover/249316914-288-k48414.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daisy [TaeGi]
Fanfictionİlkbaharı kıskandıran bir papatyaydı ve her bir zerrem aşıktı her bir zerresine. [CR: Drbyun] [TR: yuungishi] Minik kardeşim @moeura için dgko hediyesi.