Kapısının yavaşça açılıp kapanması ve sonra kilitte dönen anahtarın sesi Brianna'nın beklentiyle tüylerinin ürpermesine neden oldu. Marcus'un daha önceden giymesini istediği beyaz, mini geceliğini giymiş, kulağı kapıdaki seste heyecanla bekliyordu. Duyduğu sesle yataktan doğrulup, odanın loş ışığında kendisini Marcus'a savurdu. Bir gece gerçekten çok uzun bir zamandı. - Yavaş ol güzelim, tüm gece seninim. - Çok özledim. - Benim kadar çok mu? Marcus onu iyice kendine bastırıp ne kadar özlediğini hissetmesini sağladı. Brianna inleyerek Marcus'un kokusunu ciğerlerine çekti. Sonra onun elini alıp geceliğin etek ucundan kendine bastırdı. - Bak bakalım ne kadar özlemişim. Marcus'un ince, uzun parmakları Brianna'nın ıslak ve ilgiye aç kadınlığında ilerledi. O kadar ıslaktı ki ne kadar iri olursa olsun rahatlıkla gireceğini biliyordu Marcus. Bir parmağı içine kaydığında Brianna Marcus'a biraz daha sokuldu. Gözlerini kadının kendine zevk ve arzuyla bakan yüzünden alamıyordu Marcus. Elini çekip, Brianna'nın bedenini hoş bir şekilde vurgulayan beyaz geceliğini omuzlarından sıyırdı. Takım olarak giydiği beyaz brezilyan, dantel külota ise şimdilik dokunmadı. - Bu gece seninle yavaşça sevişeceğim Brianna ve sen beni tamamıyla hissedeceksin.