on dokuz

30.2K 1.6K 559
                                    

-Esma-
"Gitmek istemiyorum. Gitmeyeyim lütfen!!" yere dizlerimin üstüne çökmüş, elinde mavi çiçekli elbisemle bana bakan Gül'e yalvarıyordum.

Elimden tutup ayağa kaldırmaya çalışıyordu beni. "Kızım kalk! Sinir etme beni! Cinnet geçireceğim şimdi."

"Sende gel o zaman. Beni tek bırakma."
Saat 8:30 ve İlhan'ın gelmesine yarım saat kalmıştı.

"Elinden de tutayım ister misin sayın beyinsiz?" dedi sinirle.

Anında başımı salladım. "Evet evet hadi giyin sende gel!"

"Seni var ya evire çevire döverim. Lan sevdiğin çocuk geliyor kalk hazırlan ya da ömrünün sonuna kadar yanlız kal!" diyerek yatağıma oturdu. Çatık kaşlar bana bakıyordu.

"Kalır mıyım ömrümün sonuna kadar yanlız?" dedim yaşlı gözlerle bakarken.

Attığı oltaya balık gelmiş gibi mutlu bir ifade ile kafa salladı.
"Kalırsın. Hadi bebeğim, güzelim benim kalk seni ben hazırlayacağım. Güven bana. Hiç bir şey olmayacak bu gün çok güzel geçecek."

Yatağımdan kalkıp elimi tuttu. Ayağa kalktım ve elindeki elbiseyi bana uzattı. "Hadi al bunu giy gel."

Bir elimle gözümdeki yaşı silerken diğeri ile de elbiseyi alıp odamdan çıktım ve tuvalete ilerdim. Üstümdekileri çıkartıp elbiseyi giyindim. Mavi beyaz tenimde çok hoş duruyordu.

Odama geri döndüğümde "Elbise tamam." diyerek kafa salladı. Devam etti. "Yatağa otur şimdi de makyaj yapalım."

Fazla abartı sevmiyordum Gül'ün aksine. Onunla biraz kavga da etsek sade bir makyaj yapmıştım. Derken kapı çaldı. Korku dolu gözlerle Gül'e döndüm. "Sakın ağlama makyajın akarsa öldürürüm seni!"

Ellerim titriyordu. Sevdiğim çocuk şuan kapımdaydı ve biz bu gün her şeyi konuşacaktık.

Gül sırtımdan ittirerek beni kapıya kadar getirmişti. Ben mal mal kapıya bakarken kapıyı açtı. Gözlerimi kapatıp açtım birkaç kez. Karşımda ki esmer gerçek mi diye sorguladım.

Siyah kot pantolon ve beyaz gömlek yüceleşmişti esmer geninde. Gömleğinin ilk üç düğmesi açıktı ve saçları karışmış bir şekildeydi.

"Hoşgeldin dostum buyur senindir." Gül arkamdan ittirmesi ile çikolatama çarpmıştım ve şuan çok yakındık. Yutkunup bir adım geri gittim. Yerdeki beyaz spor ayakkabımı giydim. Gül elindeki çantamı resmen suratıma fırlatır bir şekilde atıp kapıyı kapattı. Bu saatte annem ve babam uyduğu için evde rahattım fakat bina içinde biraz tedirgin olmuştum.

"Gel hadi." önden ilermem için çekildi. Merdivenlere yönelip hızla binadan çıktım. Peşimden gelip önümden geçti ve bina kapısındaki motora bindi. Bana binmem için elini uzattı. Elbiseden dolayı yan bir şekilde oturdum. Dizimin az üstündeydi ve yan şekilde oturmak daha doğru geliyordu.

"Tutun bana. Hadi bu kadar çekingen olma. İlk tanıştığımızda dövecektin beni resmen." dedi gülerek.

Stresten gülemiyordum ben be. Rahatlığa bak şu herifin.

Motoru hızla çalıştırmasıyla korkuyla kollarımı beline sardım. Ona sarılmak çok güzeldi. Şuan fırsattan istifade ediyordum ama kokusu çok hoştu. Hem erkeksi hem de yumuşak. Normalde parfüm kokusu hiç sevmiyordum fakat onun parfümünü her gün sıkardım.

Yarım saattir yolda gidiyorduk ve kafamı bir zaman sonra sırtına yaslamıştım. Yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Dünyadan soyutlanmıştım ki geldiğimizi bana seslenmesiyle anladım.
"Esma geldik. Esmaa?"

PİZZACI -TEXTİNG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin