-Esma-
Bıktım okumaktan.
Ne zaman koca parası yiyeceğim ben?
Saçım başım dağılmış blok dersten çıkarken telefonuma gelen mesajla cebimden çıkarttım.
@ilhankara:
Ne yapıyorsun?@pizzasever:
Ne zaman evlenip senin üstünden geçineceğim onu düşünüyorum :/Birinin bana çarpmasıyla yere düştüm. Kalçamın ağrısına mı üzülsem yoksa gözlerimin önünde babama aldırmak için iki ay dil döktüğüm son model telefonuma üzülsem bilemedim. Aynı zamanda yanına düşen başka bir telefona.
"Hayır, olamaz! Hayıırrr!" elime alıp havaya kaldırdım. Elim titriyordu. "Olamaz! Ne olur yarabbim, ne olur çalışıyor olsun !!"
Açma düğmesine bastım ve kilit ekranımı görmemle mutlulukla göğsüme bastırdım. "Biliyordum. Sana o kadar para vermem boşa değildi. Biliyordum!"
Yerde telefonuma öğütler yağdırırken kahkaha sesi ile başımı kaldırdım. İlhan karnını tutmuş kahkaha atıyordu. Zorla nefes alıp konuştu. "Beş dakika da yazdın çizdin oynadın." diyip tekrar kahkaha attı.
Sinirli sinirli ona bakarken kahkahası yüzünde bir tebessüme döndü eğilip telefonunu aldı. Sonra da bana tutmam için elini uzattı. Elini tutup ayağa kalktım. Ayağa kalkarken hala ona sinirli bakıyordum fakat elinin sıcaklığı içimi gıcıklıyordu.
"Seni burada görmeyi beklemiyordum. Geçen babana aynı üniversitedeyiz derken yalan attım sanıyordum."
Ben biliyordum o yüzden çokta rahattım. Tabiki bunu demedim.
"Ben de korkmuştum."
Beraber yürümeye başladık. "Mimarlık he?" dedi. Kafa salladım. "Sen ne peki?"
"Hukuk. Burada bir arkadaşım vardı. Onun gelmiştim ama çıkmış, bende geri dönüyordum."
Anladım dermisçesine kafa salladım. "Boş musun bir kahve içelim?" dedi.
Sana her zaman boşum gülüm demek istesemde yetiştirmem gereken bir proje vardı.
"Dönem sonu ödevim var. O yüzden hayır demek zorundayım."
"Üzüldüm. Neyse o zaman cumartesi n'apıyorsun?" dediğimde gözlerimi ona diktim. Ne düşünüyorsun aklında ne var sinsi çikolata.
"Hiç bir şey."
Yüzünde kocaman bir gülüş olurken o gülüş beni korkutmuyor değildi. Sanki 'haydi bakalım oyun başlasın' dermiş gibiydi.
Yani benim anonim olmamı öğrenmen beni korkutmaz İlhan'cım. Fakat bunu bilip beni aptal yerine koyarsan o zaman seviyorum demem burnundan fitil fitil getiririm.
"Dokuz gibi alırım seni. Kahvaltı yaparız sonra da biraz gezeriz. Şimdi benim gitmem gerek. Sonra görüşürüz." dedi yanımdan ayrılırken.
Ben ne ara üniversiteden dışarı çıkmıştık farketmemiştim. Bu çikolata bey varken her şey birbirine karışıyordu.
"Söz veremem." diye bağırdım arkasından. Sadece gülümsedi ve motoruna bindi. Yanımdan hızla geçerken arka cebimden elime telefonu aldım. Bu günü hemen Gül'e anlatıp kritiğini yapmalıydık.
Telefonumu açıp şifreyi girdim. Şifre olmayınca kaşlarımı çattım. Kendi şifermi girmiştim. 020611.
Eee niye olmuyor bu?Aklıma İlhan'la çarpışmamız gelince gözlerim sonunda kadar açıldı. "HASSİİKTİİİR!"
****
"Şaka yapıyorsun? Sen harbi malsın. Malın önde gideni bayrak sallayanısın." Gül bana bakıp kahkaha atarken aynı zamanda alay ediyordu. Eve koşarak gelmiş -cidden koşarak gelmiştim otobüsü bekleyemedim- annemin telefonundan gülü aramıştım ve ona hemen olayları anlatıp bize çağırmıştım."Ya olm nasıl alacağım geri telefonumu?"
Arkadaş müsvettesi omuz silkip yatağıma yanıma oturdu. "İnsan telefonunu bilmez mi arkadaş? Ulan hiç açmadın mı telefonu?"
"Ya açtım kilit ekranı aynıydı. Hem nereden bilebilirim telefonu ve kapağı benimkinin aynı olduğunu. Resmen ruh ikizi gibiyiz. Birbirimizi tamamlıyoruz canım çikolatam.' kendime gelerek' fakat şimdi konu bu değil!" diyerek elimi yatağa vurdum.
"Evet konu senin ne kadar büyük bir aptal olman!"
"Ha ha ha ha çok komik ayı!" ellerimi göğsümde toplayıp Gül'e ters bir bakış attım.
"Oy oy oy şaka da kaldıramazmış kurban olurum." Küçük bir çocuk sever gibi Gül'ün yanaklarımı sıkmasıyla ellerini ittirmeye çalıştım. Ama hayvan gücü var kızın.
"Çek elini kokona. Sen anca dalga geç bir boka yarama." ellerini geri çekerken yataktan kalktı ve masanın üstünde duran telefonunu aldı. "O zaman seninkini arayayım da telefonu getirmesin."
Kafam karışmış bir şekilde ona baktım."Ne?"
"Ah var ya ben olmasan sen bu hayatı yürütemezsin. Yat kalk bana dua et. Telefonunu getiriyor İlhan beş dakikaya."
"Nasıl ya? Ne yaptın ki?" diyerek yataktan kalkıp yanina geldim.
"Seni aramış gibi yapıp onu aradım. O da o ara fark etti telefonların karışmış olduğunu. Yarım saate getireceğini söyledi 20 dakika önce." dedi sırıtarak.
Kollarımı boynuna dolarken resmen kızın üstüne atlamıştım. Sonuç olarak yere düşmüştük. "Kızım var ya seni sonsuz çarpı sonsuz kadar seviyorum. Seni evren kadar seviyorum. Seni sen kadar kadar ,seni kuşlar böcekler kadar seviyorum."
Gülerek kollarını belime doladı. "Valla sende malsın falan ama bende seni seviyorum."
***
Herkese Gül gibi arkadaş :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİZZACI -TEXTİNG-
ChickLit@pizzasever: Hem pizzayı hem seni severim @pizzasever: En çok seni severim *** "Sevimsiz" adlı textingimin bağlantısı vardır ama okumasanızda ilerleyebilirsiniz. Her şey pizzanın sucuklarında saklıdır. Herhangi bir (ç)alım söz konusu değildir. **...