PİZZACI -TEXTİNG-

sekiz

"Ya mal mısın kızım? Yeter artık ağlama !" Gül ayağıyla beni itekledi. Yerde yatmış İlhan ile konuşmamızdan sonra ağlayıp durmuştum. Annem odamdan çıkmamamın üzerine Gül'ü bana moral versin diye aramıştı.

Ne moral ama?!

"Bırak beni kendi halime!" dedim iç çekerken. Kırılmıştım, hem de çok fena.

"Yapma takıldın gittin şu çocuğa!" dedi tekrar iteklerken.

"Çöp mü itekliyorsun it!" diyip ayağını çektim. Çekmemle birlikte üstüme doğru düştü. "Kalk lan hayvan gibisin. Kaç kilosun 100-120 falan mı?"

Üstümden kalkıp yanıma bağdaş kurup oturdu. "Ayıp ama! Tamam bir kaç kilo almış olabilirim ama üç basamaklı da değilim."

Kafasını çevirip dudağını büktü ve ellerini göğsünde birleştirdi. "Konuşmuyorum seninle. Kendi kendine pizzacı diye ağla!"

"Valla şuan onu yapıyorum zaten. Senin gönlünü şu an alamam." dedim ağlamaya devam ederken.

İç çektim. Neden bana böyle davranmıştı ki? Tamam direkt sevgili olmazdık ama en azından başta ılımlı yaklaşınca hızlı ilerleyeceğimizi düşünmüştüm. Bana çikolata bile almıştı.

Gül kıyamayıp bana sarılırken daha şiddetli ağlamaya başladım. Allah'tan annemle babam dışarı alışveriş için çıkmışlardı. Babam ağladığımı görünce çıkmamak için dirense de annem bir şekilde çıkarmıştı. Ee evde annemin sözü geçiyordu yani.

Kapı çalmasıyla Gül geri çekildi. "Hadi kalk aç."

"Ben mümkünse bir sene boyunca burada yatacağım."

Elimden tutup zorla ayağa kaldırdı. "Sen bak bende tuvalete gireyim. Altıma edeceğim." hızla tuvalete koştu.

Zilin tekrar çalmasıyla sinirle kapıya adımlayıp açtım. "Ne var be? Çalıp duruyorsun sürekli?!"

Göz göze geldiğim insanla şaşkınlıkla dudaklarım aralandı. İlhan elinde pizza bana doğru bakıyordu. "Yanlış bir zamanda geldim galiba ama pizza siparişiniz vardı."

Onu görmek güzeldi ama ona sinirliydim."Varsa bile bundan sanane!" dedim.

Yere doğru bakıp güldü ve tekrar gözlerini bana çevirdi. "Siz iyi misiniz? Biraz sinirli gibisiniz."

"Öyle veya değilim sana ne?"

"Ben size karşı bir şey mi yaptım?" dedi kafası karışmış bir şekilde. 

"Yioo ne yapabilirsin ki sen bana? Kimsin ki yapacaksın? Ne hakla yapacaksın yani? Yani senin beni üzmeye hakkın var mı!?"

Anlıma vurdum bir tane. Ne diyorum ben ya?

"Ben bu pizzayı size vereyim. Belli ki üzgünsünüz bu pizza benden olsun." dedi pizzayı bana uzatırken.

Minnoş jestine yaşlı gözlerle gülüp elinden aldım. "Kusura bakma biri beni sinir etti de. Sana patladım."

"Önemli değil. O biri gerçekten malmış seni üzdüğüne göre." dedi mükemmel dişlerini göstererek.

"Evet baya mal. Neyse size iyi günler."

"İyi günler." kapıyı kapattım.

"Benim arkamdan iş çeviren bir arkadaşım var. Nerede o acaba?" diyerek tuvalete doğru adımladım.

Gül tuvaletin kapısının arkasından "Kızmayacaksan çıkacağım kanka." dedi.

"İlk başta dövecektim seni ama sonra farkettim ki ne kadar ona kızsam bile iyi geldi onu görmek."

Tuvaletten çıkıp elimdeki pizzayı aldı. "O zaman film time!" diyerek odama girdi.

"İki saattir tuvalettesin inşAllah ellerini yıkamışsındır." arkasından odaya girdim.

"Ayıpsın."
**

@ilhankara:
Özür dilerim.

Görüldü
****