yirmi dört

23.4K 1.3K 676
                                    

-Esma-

İlhan ile koltukta yan yana, kafamız öne eğik oturmuştuk. 
O elleriyle oynarken ben de halıya bakıyordum. Geçen yıkamaya verdiğimizde çay lekesini geçirmemişler. Şimdi fark ettim.

"Kızım açıklama yapacak mısın?" Annemin sorusu üzerine gözlerimi kaldırıp ona baktım. Ağlamaktan helak olmuştum. Stres anlarında genellikle ağlardım. Annem bunu kendimi savunma şeklim olarak görse de kendimi tutamıyordum işte.

"Efendim. Biz kötü bir şey yapmadık. Sadece normal iki arkadaş gibi oturmuş pizza yiyorduk. Siz gelince Esma bir anda gerildi ve sonuç olarak beni saklama gereği duydu. Çünkü biliyorsunuz ne kadar modern bir aile de olsalar insanlar bir kadın ile erkeğin arkadaşlığını hep yanlış yöne çekiyorlar."

Ben daha ağzımı açmamışken İlhan'ın konuşmuştu. O kadar güzel konuşmuştu ki çikolatam öpesim geldi. Ama bu intihara kalkışmak olur.

Babam gözleriyle İlhan'ı deşerken annem sözü aldı. "Bak evladım ister gerikafalı ister bunaltıcı ebeveynler olarak düşün bizi ama bu kadar rahat insanlar değiliz. Belki kötü bir şey yapmadınız ama biz demesek bile elalem ne der? Tamam onlara göre yaşamıyoruz ama kimse de ağzını kapamıyor. Dışarda da buluşsanız evde de buluşsanız yanlış yöne çekiyorlar. "

Sözünü bitirir bitirmez babam konuştu. "Ben kızıma güveniyorum. O kendini bilir. Fakat dışardaki insanlar konuşuyor. Onlar konuşsun benim umrumda olmaz ama kızımı üzerlerse işte o zaman bende onları üzerim. Delikanlı seni tanımıyorum o yüzden sana güvenmiyorum. Senin sözlerinin bu yüzden benim için bir hükmü yok. Ama kızımı biliyorum. O yüzden bir şey demiyorum."
Gözlerim tekrar dolarken ayağa kalkıp babama doğru ilerledim ve yanına oturup sıkıca sarıldım.
Bana güveni hep tamdı. Her zaman arkamda bir dağ gibi dimdikti.

"Anlıyorum. Tabiki öyle. Belki sadece burada oturup yemek yemeğe devam etsek sıkıntı olmayacaktı. Fakat siz o şekilde bulunca beni kötü anladınız. Tekrar yanlış anlaşılmaya mahal verdiğim için özür dilerim. Ben müsadenizi isteyeyim. Beni daha fazla görmekte istemezsiniz zaten."

Ayağa kalkmış giderken, ben de ne diyeceğimi bilmiyordum. Annem ayağa kalkıp kapıya onunla birlikte ilerledi. Ben ise hala babama sarılıyordum. Onu geçirmek için bile halim yoktu.

Bir beş dakika sonra annem geldiğinde başımı kaldırıp ona baktım. "Kalk bakalım mutfağa."

"Ne?" tek elimi kaldırıp göz yaşımı sildim.

"Bunun bir cezası olmalı dimi. Bir hafta yemekler senden."

Babama baktım kurtar dermiş gibi. "Hak ettin kızım. Güveniyorum sana ama bunlar fazla. Hadi naş mutfağa. Karnıyarık yap. Yaninda da pilav. Miiiis." babam eliyle beni iteklerken oflayarak ayağa kalktım.

"Kendi karnımı yaracağım göreceksiniz."

Ben mutfağa giderken annem arkamdan bağırdı. Ve sözlerini duyunca dudaklarımı dişledim. "Bir daha eve erkek atacağın zaman kapıda ki ayakkabılarını sakla."

***
Esma:
Üzgünüm bu gün her şey benim yüzümden oldu.

Esma:
Keşke hiç çağırmasaydım seni.

İlhan:
Esma

Esma:
Tamam bir şey deme biliyorum ben her şeyin benim suçum olduğunu.

Esma:
Bir daha asla ama asla böyle bir salaklık yapmayacağım.

Esma:
Bize gelsen bile asla seni saklamaya çalışmayacağım

İlhan:
Sevgilim

Esma:
Sevgilim diyerek ortalığı yumuşatmaya çalışma çikolatam.
Ben hak ettim.

İlhan:
Yumuşatmaya şimdi Değil birazdan ihtiyacım olacak.

İlhan:
Benim sana bir şey söylemem lazım.

Esma:
Al işte ayrılıyorsun benden.

Esma:
Çekemedin beni. Kim çeker ki zaten benim nazımı ailemi.

İlhan:
Ben senin nazına kurban olurum. Ben seni çekerim. Ömrümün sonuna kadar başımın etini ye.

İlhan:
Ama önce bir dur. Bir şey diyeceğim sonra sen benden ayrılmazsın inşallah.

Esma:
İlhan ne oluyor?

Esma:
Korkutma beni.

İlhan:
Korkucak bir şey yok bebeğim. Sadece

İlhan:
Haftaya pazar seni istemeye geliyoruz o kadar.

****
İlhan şaka yapma millete. Ya da gerçek mi bu? ;d

PİZZACI -TEXTİNG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin