altı

36.1K 1.8K 171
                                    

-Esma-

Neden okul diye bir şey çıkartmak zorunda kalmışlar ki? Ne güzel hepimiz cahil cahil yuvarlanıp gidiyormuşuz. Sabah olan dersime yetişmeye çalışırken biraz da en yakın arkadaşım Gül'ün boş boğazlığını dinliyordum. Ders saatlerimiz aynıydı. Bu gün her şey ters gitmişti. Sabah alarm çalmamış Gül'ün arayıp sövmeleri ile uyanmıştım. Banyoya aceleyle girmiş bir de üstüne ıslak olduğu için yerler düşüp kaymıştım ve ayağım açıyordu. Bu yüzden de biraz aksak yürüyordum. Diş macunum bitmişti, giyeceğim kıyafetleri dün çamaşır makinesine atmıştım kurumamıştı.

Gül beni güldürmek için dün ki yaşadığı komik olayı anlatıyordu fakat benim gülesim yoktu. Zorla mı kardeşim?

Dünün güzel yanı çikolatamın bana çikolata almasıydı.

"Ya kankaa! Bana odaklanır mısın?" düşüncelerimi kesen Gül'ün cırtlak sesiyle ona döndüm. "Hı?"

"Bak sonunda adama ne dedim biliyor musun?" cevap bekler gibi yüzüme baktı. Benden hayr gelmeyeceğini anlayınca yüzündeki sırıtışı bozmadan devam etti. "Ya tutarsa?"

Kendi kendine bir kahkaha patlatınca gözlerimi devirdim. "Yürü çakma Nasreddin Hoca. Acele et derse yetişelim."

Adımlarımızı hızlandırırken koluma girip dudaklarını büktü.  "Komikti ama kabul et. Güldürdüm seni."

Onun bu haline sırıtırken mutlulukla bağırdı. "Al işte güldün. Çok mükemmelim ya ! Benden iyi arkadaş bulamazsın!"
***
Ders bitmiş çıkarken Kampüs çıkışında Gül'ü bekliyordum. Kraliyet ailesinden geldiği için hanım efendi kırmızı halı bekliyordu gelmek için.

Görüş Alanıma girince hızla yanına gidip elini tuttum ve çekiştirmeye başladım. "Hadi benimki kafeye gitmiştir bile!"

Benim ve Gül'ün iki blok dersi varken çikolatamın tek blok dersi vardı o da bizim ikinci derse denk geliyordu. Büyük ihtimalle çıkmış motoruyla her zaman ki gittiği kafeye gitmişti.

Kafeden içeri girerken gözlerim hep oturduğu yerde onu aradı. Gene oturmuş kahvesini içiyordu. Karşısında da bir kız vardı. Kesin bu gün latte sipariş etmişti. Biraz uzağına otururken kafama yeni dank  etmiş gibi tekrar ona döndüm.

ULAN YANINDA BİR KIZ VARDI?!

Gül sipariş vermek için menüye bakarken eline vurmaya başladım. "Kız var yanında! Kız lan kız! Hani şu XX kromozomu olan kız! İzin verir miyim lan ben buna!? Anadolu çocuğuyum lan ben?!"

"Kanka bir dur yaaaa!" diye sitem etti Gül. Yanımıza yaklaşan garsonla tamamen hanımefendi haline bürünüp ona döndü.

"Ne alırsınız?" dedi Garsonun da gözü Gül'ün üzerindeydi.

"Siz ne önerirsiniz?" dedi arkadaşım.

"Sanırım siz şekersiz içiyorsunuz." dedi çocuk ve devam etti. "Geldiğiniz de hep sade sipariş veriyorsunuz." dedi yan bir gülümsemeyle.

Ben bebeğim için gelirken Gül de boş durmayıp burada kendine birini yapmıştı. Helal olsun sana be! Krizi fırsata çevirmek bu olsa gerek!

"Ben soğuk su alayım. Buz gibi olanından." diyip onları kendi haline bıraktım.

Karşısındaki kızıl saçlı bebeğime bir şeyler anlatıyor bebeğim de muhteşem gülüşünü ona sunuyordu. Bana değil ona! Neden ona ?

Elime telefonu alıp yazdım.

@pizzasever: Hayırsız vefasız vicdansız.

@pizzasever: niye gülüyorsun başkasına?!

@pizzasever: Kim o kız ?! Kim açıkla çabuk!

Lanet interneti kapalı olduğu için mesaj gitmiyordu ve hala sohbet ediyorlardı. Benim bu ortamı bozmam lazım. Ben oyunu bozarım arkadaş!

Garsonun ne ara yanımıza geldiğini anlayamadım fakat önüme kocaman bir dilim çikolatalı pasta ve çatal bıçak koymuştu. Bakışlarım Gül'e dönerken omuz silkti.

"Çikolata mutluluk hormonu salgılar. Sana da teşekkür ederim Ahmetciğim." Ne ara öğrendin adını yere bakan yürek yakan!

Ne yapıp da ortamı bozabilirim ne yapabilirim ne? Ne?

Aklıma gelen fikirle Gül'e döndüm. "Gül bak bu çocuk sana karşı bir şeyler hissediyor bence. Ya da başında."

"Ya öyle deme utanıyorum." diyip kafasını eğince göz devirdim.

"Ben senden bir şey isteyeceğim. Sende bunu o çocuktan isteyeceksin. Anlaşıldı mı?"

Kafasını sallayıp beni dinledi. Planım onların masaya bir büyük pasta üstüne de kartla 'O masadan kalk Pizzacı' yazacaktı.

Gül kalkıp çocuğun yanına gitti. Bir on dakika sonra gelip tekrar oturdu. "Niye uzun sürdü?" diye sordum.

"Kanka benim erkek arkadaşım sandı. Bozuldu yapmayacağım dedi sonra bende senin hoşlandığın çocuk olduğunu söyledim anca ikna ettim. Pastanın parasını da o ödeyecek." diyip güldü.

"En pahalısını söyleseydin." diyip söylendim.

Ahmet kocaman üstünde kartla yazı olan pastayı gidip onların masasına koydu. İkisinin de şaşkın suratları görülmeye değerdi. Notu okuduktan sonra bakışları kafede dolaştı. Bana doğru bakınca kafamı çevirip pasta yiyormuş gibi yaptım.

Oh olsun sana pizzacı ! İşte insanı böyle şok ederler.
***
İlhan yanlış sulardasın olm

PİZZACI -TEXTİNG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin