MULTİ: Edip Akbayram - Aldırma Gönülİyi okumalar...
"Es-Selâmü Aleyküm ve Rahmetullah. Es-Selâmü Aleyküm ve Rahmetullah."
Namazımı selamlayarak bitirdikten sonra avuç içlerimi yüzüme sürüdüm. Ellerimi havaya kaldırıp her zaman olduğu gibi büyük bir içtenlik ve inançla dua ettim. Tesbihimi de çektikten sonra seccademi katlayarak yerine koydum. Başörtümü ve eteğimi seccademin yanına koyup mutfağa gittim. Annem yine mis gibi kokutmuştu mutfağı. O kadar ki peynir kokusunu takip eden Jerry gibi mutfağa girdim.
"Mmhh ohhh! Yine döktürmüşüz bakıyorum da Fahriye sultan."
"Aman kız deli. Her zaman ki gibi işte. Her seferinde böyle abartmak zorunda mısın?"
Sırıtarak başımı aşağı yukarı salladım. Annem bu halime göz devirerek işine devam etti. Daha sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki bana dönüp "Bu akşam yemeğe Bahar Teyzenler gelecek." dedi. Heyecanla anneme bakarken annem çoktan işine dönmüştü. Bahar Teyze öz teyzem gibiydi. Annem ve Bahar Teyze çocukluktan beri arkadaşlarmış. Ne tesadüftür ki babam ve Bahar Teyzemin eşi Cengiz Amcam da öyle. Ne annemin bir kardeşi varmış, ne Bahar Teyzemin, ne de Cengiz Amcamın. Babamın varmış aslında kardeşi. Hemde 3 tane. Fakat biri doğmadan ölmüş. Diğer ikisi ise doğduktan sonra çok yaşamamışlar. Babam hala içinde bunun üzüntüsünü taşır.
Zamanla babam annemle tanışmış. Tek buluşmak uygun olmayacağı için babam buluşmalara yanında Cengiz Amcam ile gidermiş. Annem de Bahar Teyzemle. İki çiftte evlenmiş. Ve bu aşkların meyvesi olarak Alara ve ben doğmuşuz. Alara'nın de benim de kardeşimiz olmadı. Biz hep birbirinizin kardeşi olduk. Aslında aynı apartmanda yaşıyorduk ve her gün görüşüyorduk. Ama bize gelecek olmaları çok hoşuma gidiyordu. Ben kendi dünyama dalmış giderken birden gözümün önünde yukarı aşağı hareket eden bir şey gördüm. Birinin bana el salladığını düşünmek üzereydim ki annemin "Kızım kilitlendin mi? Aaaa." demesi beni kendime getirdi. Hızla yerimden kalkıp anneme baktım.
"Şey pardon ya. Ben sana masayı kurmanda yardım edeyim."
Annemle masayı kurduktan sonra her şey hazırdı. Odama gidip üstüme başıma çeki düzen verdim. Tam odamdan çıkmıştım ki zil çaldı. Koşarak kapıya gittim ve gülen yüzümle kapıyı açtım. Alara küçük bir çığlık atarak bana sarıldığı esnada aynı şekilde karşılık verdim. Bahar Teyze "Sizi anlamak da mümkün değil yani. Her gün berabersiniz. Yine de her seferinde ilk defa görüşüyormuşsunuz gibi davranıyorsunuz." dedi. Ona gülerek baktım.
"Valla Bahar Teyze onu bizde çözemedik. Ama olsun. Biz böyle mutluyuz."
Alara sözlerimle sırıtmaya başladı. Cengiz Amcama hoşgeldin dedikten sonra hep beraber sofraya geçtik. Alara ve ben annemle Bahar Teyzeye izin vermeden bütün servisi yaptık. Neşeli bir yemekten sonra zor da olsa annemi ve Bahar Teyzeyi babamların yanına gönderdik. Annem oturma odasına geçerken "Ay Çetiiin! Bu kıza ne verdik de böyle deli dolu biri oldu anlamadım." diye söyleniyordu babama. Alara ve ben anneme güldükten sonra masayı toplayarak mutfağa geçtik.
"Ne yaptın kuzum ya? Bugün çok konuşamadık."
Alara'nın sorusu ile ona baktım. Ben bulaşıkları makineye koyarken o da çayı hazırlıyordu.
"Aynı işte. Senden sonra parka gittim. Çok kalmadım eve geldim. Sıkıcı bir gündü bugün. Sen ne yaptın?"
"Bende işte eve gittim senden sonra. Annem savaş açmış. Adı da Temizlik Federasyonları ve Alara Savaşı. Her yerim ağrıyor."
Kahkaha attım. Çok sesli gülmemeye özellikle dikkat ettim. Alara ve ben yakın çevremizde çok deli dolu insanlardık. Dışarıda ise bizden beklenmeyecek derecede olgunduk. Mesela sokakta yürürken durup durup sesli bir şekilde kahkaha atmazdık. Bazı durumlarda kendimiz kaybettiğimiz oluyordu tabii ama genel olarak hal ve hareketlerine dikkat eden insanlardık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dua'm
RomansaKalbi taştan bir adamdı o. Sevgisiz büyümüş, para uğruna terk edilmiş bir adam... O ise ailesi ve arkadaşı ile mutlu bir kadındı. Kocaman kalbiyle her kötülüğün iyiliğe dönüşeceğine inanan bir kadın... *************************************** "Daha ö...