MULTİ: Asel'in takımı.İyi okumalar...
2 hafta sonra...
Dağılan cuma namazı cemaatinin kalabalığının azalmasını bekledikten sonra camiiden çıktım. Bugün cumaya gelmiştim ve içimi huzurla dolduran bir namaz kılmıştım. Eve doğru gitmek için adımlamaya başladım. Birden önüm kesildiğinde yerimde sıçradım. Başımı kaldırdığımda Barış'ı görünce içim rahatlamıştı. Son zamanlarda biraz dalgındım. Alara 2 haftadır doğru düzgün konuşmuyordu hiçbirimizle. Sebebini bilmesem de bu durum ciddi anlamda canımı sıkmış ve ara ara kafamı dağıtır olmuştu. Arkamdan gelen sesle yerimden sıçradım.
"Ah! Özür dilerim Asel. Korkutmak istememiştim."
"Sorun yok Barış. Ben dalgındım."
Barış bu 2 haftada Kuran-ı Kerim'e geçmiş ve dinimiz hakkında birçok şey öğrenerek islami bir hayat yaşamaya başlamıştı. Üstelik bununla kalmamış mahallemizin en sevilen insanlarından biri haline gelmişti. Mahallemizde yaşamıyordu ama hep buradaydı. Bartu ile de çok yakın olmuşlardı. Yaşamına ve dinin yasaklarına dikkat ettiği için biz de arkadaş olmuştuk. O yüzden de bey ve hanım kelimelerini atmıştık.
"Alara mevzusu mu yine?"
En az benim kadar o da Alara'ya ne olduğunu merak ediyordu.
"Evet. Sanırım biraz daha kendine gelmezse ben kendine getireceğim."
O kahkaha atarken ben tebessüm etmekle yetindim. Yüzüme bakıyor ama gözlerime bakmıyordu. Ben de öyle yapıyordum. Elindeki kutuyu gözlerimle işaret ederek "Bu nedir?" diye sorduğumda "Ha, bu. Evet bu. Bu buraya gelme sebebim." diyerek yanıt verdi. Anlamadığım için kaşlarımı çattım.
"Bu kutuda Gül Ana'nın camiideki çocuklar için istediği cüzler var. Bugün onu ziyarete gidecektim. Hem de biraz sohbet yapacaktı ama acil bir toplantı çıktı. Şu an bile gecikiyorum. Sen verir misin diyecektim."
"Tabii veririm."
Kutuyu bana uzattığında ellerine değmeden kutuyu aldım.
"Çok selam söyle. Mutlaka telafi edeceğim."
"Aleyküm Selam, söylerim."
Arabasına binip uzaklaştığında derin bir nefes aldım. Gül Ana'ya doğru giderken Alara yüzünden düşünceli ve kırgındım. 2 haftadır herkesten uzak durmasına sebep olan şey ne olabilirdi merak ediyordum doğrusu. Ben her kötü hissettiğimde ve uzaklaşmak istediğimde ona koşarken o niye bana gelmemişti? Biz kardeş değil miydik?
Başımı iki yana salladım. Gül Ana'nın evine vardığımda Barış'ın verdiği kutuyu ve söylediklerini ilettim. Gül Ana içeri davet etse de annem misafir olduğunu ve erken gelmemi söylediğinden eve gittim. Okulum çarşamba gününden beri zorunlu tatildeydi. Ve 1 hafta daha tatil olacaktı. Yemekhaneden çıkan yemek öğrencilerin gıda zehirlenmesi yaşamasına sebep olmuştu. Çok şükür geri dönülmez bir şey olmamıştı.
Eve vardığımda annemi temizlik yaparken buldum. Beni görünce temizliği bırakıp yanıma geldi.
"Asel'im gelmene çok sevindim."
"Yüzünden belli oluyor anne. Üzerimi değiştirip hemen geliyorum yardıma."
"Yok annem. Temizlik bitti sayılır ama ben de bittim. Yemekleri sen yapsan olur mu akşama?"
"Olur tabii annem. Bu arada misafirimiz kim?"
"Bahar teyzenler, Barış oğlum ve Furkan oğlum."
Kaşlarım çatıldı. "Furkan Bey mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dua'm
RomanceKalbi taştan bir adamdı o. Sevgisiz büyümüş, para uğruna terk edilmiş bir adam... O ise ailesi ve arkadaşı ile mutlu bir kadındı. Kocaman kalbiyle her kötülüğün iyiliğe dönüşeceğine inanan bir kadın... *************************************** "Daha ö...