MULTİ: Asel'in bölüm içindeki giysisi.İyi okumalar...
Yazardan...
"Bir işi beceremediniz! Bir imza bu kadar zor olmamalı! Gözüm daha fazla sizi görmesin, hemen çıkın!"
Öfke. Furkan'ın içini yakıp kavuran tek duygu buydu. Öfke. 10 dakika önce mahallede olan çalışanları yine eli boş dönmüştü ve Furkan artık ipleri eline alıyordu.
"Sakin ol Furkan. Belli ki insanlar istemiyor. Çok istiyorsun diye başlarda ses çıkarmadım ama bence artık durmalıyız."
"İsteyecekler Barış! O mahalledeki herkes o imzayı atacak!"
Barış dün gece dönmüştü ve Furkan'ı böyle gözü dönmüş görmek hiç hoşuna gitmemişti. İnat ettiği zamanlarda her zamankinden daha fazla dönüyordu gözü ve Barış gözü dönmüş halini çok iyi bildiğinden onu durdurmaya çalışıyordu.
"Başta muhtar, öğretmen kızı ve esnaf olan arkadaşı olmak üzere bütün mahalle çok olmaya başladı!"
Çetin, Cengiz ve Asel'den bahsediyordu Furkan. Sandalyesinden ceketini aldı ve hızla kapıya yöneldi. Barış telaşla arkasından bağırdı.
"Sonradan pişman olacağın bir şey yapma Furkan!"
"Ben ne yaptığımı çok iyi biliyorum Barış!"
Sandalyeye çöktü Barış. Peşinden gitse bile onu durduramayacağını biliyordu. Peşinden gitmesi demek işleri daha da zora sokmak demekti. Ofladı. Furkan'ın bu hale gelmesine sebep olan herkese ve her şeye çok kızgındı. Barış da çok mücadele vermişti Furkan'ın karanlığa gömülmemesi için fakat o baba kılıklı canavar o kadar nefret doluydu ki Furkan için verdikleri mücadele başarısız olmuştu.
Furkan içindeki öfkenin aksine sakin bir tavırla arabadan indi. Muhtarlığın girişine birkaç saniye göz attı. Hızlı adımlarla muhtarlığa ilerledi. Çetin Bey günlük işlerini hallederken içeri giren adamı görünce gerildi. Bıkmıştı artık bu adamdan da çalışanlarından da. Mahalleye yeteri kadar dert olmuşlardı.
"Kolay gelsin Çetin Bey."
"Sağolun Furkan Bey. Hayırdır diyeceğim ama pek hayra gelmiş gibi durmuyorsunuz."
"Bu sefer her zamankinden daha açık olacağım Çetin Bey. Sizden ve kalan diğer mahalleliden o sözleşmeyi imzalamanızı istiyorum. Aksi takdirde göçmenleri ikametgahsız bir şekilde mahallede barındırdığınız gerçeği kulağına gitmemesi gereken kişilerin kulağına gidebilir. Bunu yapmaya beni siz zorladınız. Ya yarın akşama kadar bütün mahalle imzayı atmış olur, ya da kapınıza gelecek memurlardan ben sorumlu olmam."
Çetin tamamen iyi niyetinden yaptığı bu kanunsuzluktan vurulacağını hiç düşünmemişti. Furkan sert bakışlarını muhtardan çekerek odadan çıkarken elini kalbine götürüp fenalaşan muhtarı görmemişti bile...
**************************
Asel;
Yorgun bir şekilde okuldan çıktım. Eve vardığımda hızlı bir duş alıp üzerime mavi elbisemi geçirdim. Gül Ana'yı ziyaret edecektim. Yorgunluğuma rağmen neşeli bir şekilde evden çıktım. Apartmandan da çıktığımda bazı mahallelinin yukarı tarafa doğru koştuğunu gördüm. Kaşlarımı çattım. Aklıma ilk gelen Furkan Bey'in yaptığı bir şey olduğuydu. Koşan Cengiz amcayı da gördüğümde "Cengiz amca!" diye bağırdım. Yüzünde büyük bir endişe vardı. Bana baktığında gözlerindeki hüzne anlam veremedim.
"Cengiz amca neler oluyor?"
"Asel, kızım önce sakin ol."
Kalp atışım hızlandı. Kötü bir şey vardı. "Baban.." dediğinde yerde olan bakışlarımı süratle yüzüne çıkardım. "Kalp krizi geçirmiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dua'm
RomanceKalbi taştan bir adamdı o. Sevgisiz büyümüş, para uğruna terk edilmiş bir adam... O ise ailesi ve arkadaşı ile mutlu bir kadındı. Kocaman kalbiyle her kötülüğün iyiliğe dönüşeceğine inanan bir kadın... *************************************** "Daha ö...