MULTİ: Elis...İyi okumalar...
Şans şu an benden yana olmasa da görmemiş gibi yaparak yürümeye başladım. Cemal elbetteki beni görmüştü. Muhtemelen bilerek okula gelmişti. Göz ucu ile arkama baktığımda peşimden geldiğini gördüm. Sıkıntı dolu bir nefes aldım.
Cemal bizim mahallemizdendi. Ve maalesef bana kafayı takmış durumdaydı. Bu yaptığını mahallede yapmaya cesaret edemezdi fakat şu an mahallede değildik. İyice yaklaştığını hissettiğimde dokunmaması için durdum ve arkamı döndüm.
"Burada ne arıyorsun yine?"
Gözleri yüzümde gezinirken ben yere bakıyordum. Bıkmıştım artık Cemal'den.
"Konuşmak istemiştim sadece."
"Cevabım ve söyleyeceklerim değişmedi Cemal. Lütfen beni rahat bırak."
Gideceğim esnada çok hafif koluma dokunmuştu ki hızla kendimi geri çektim.
"Sakın dokunayım deme!"
"Asel çok şey istemiyorum. Sadece bir yerde oturup konuşalım."
"Sana defalarca bunun uygun olmadığını söyledim. Rahat bırak artık beni!"
Tedirginlik seviyem hat safhaya çıkmıştı.
"Asel sadece bir dak-"
"Beni rahat bırak dedi!"
Duyduğum sert ve sinirli sesle Cemal'in arkasına baktığımda gördüğüm kişi beni şaşırmıştı. Furkan Bey'in burada ne işi vardı?
"Siz kim oluyorsunuz da karışıyorsunuz?"
Cemal'in yüzsüzlüğü beni hiç ama hiç şaşırtmamıştı. Furkan Bey'in bakışları çok kısa bir süre bana döndü.
"Kim olduğum ne fark eder? Bu yaptığınız taciz etmek ve buna hakkınız yok!"
Sert ve yüksek sesi ürkmeme sebep oldu. Cemal bozulsa da bana döndü ve "Asel benim arkadaşım. Sorun yok. Değil mi Asel?" diye sordu. Bunun üzerine Furkan Bey tekrar bana baktı. Bakışlarım omuzlarındayken başımı iki yana salladım. Furkan Bey sakin kalmak için kendini zorluyordu. Anlayabiliyordum.
"Eğer hemen gitmezseniz olacaklardan ben sorumlu olmam."
Cemal başına yeteri kadar bela aldığı için bir bela daha almamak için tek kelime etmeden ama öfkeyle gitti. Rahat bir nefes verirken Furkan Bey bana biraz yaklaşmıştı.
"İyi misiniz?"
"İyiyim. Teşekkür ederim size. Bizim mahalledendi ama bazı sorunları var."
"Onu bende anladım."
İmalı ses tonuna bakılırsa bana takık bir tip olduğunu anlamıştı Cemal'in. Utandığımda kızaran biri olduğum için yanaklarım hafif kızarmıştı.
"Ben artık gideyim. Hayırlı akşamlar."
"Ben bırakayım isterseniz?"
"Uygun olmaz teşekkür ederim."
Tek kelime daha etmeden eve doğru yürümeye başladım. Furkan Bey'i yeteri kadar görmüştüm bence. Her ne kadar telafi etmeye çalışsa da dine uygun olmayan davranışları beni rahatsız ediyordu. En azından uyardığım konularda dikkatli olabilirdi...
****************************
Ertesi Gün;
Alara;
Tıklattığım kapının açılmasını beklerken içimde bir heyecan vardı. Gül Ana kapıyı açınca selamlaşıp içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dua'm
RomansaKalbi taştan bir adamdı o. Sevgisiz büyümüş, para uğruna terk edilmiş bir adam... O ise ailesi ve arkadaşı ile mutlu bir kadındı. Kocaman kalbiyle her kötülüğün iyiliğe dönüşeceğine inanan bir kadın... *************************************** "Daha ö...