MULTİ: Elis'in kıyafeti.
İyi okumalar...
Asel;
"Anne sen ciddi misin Allah aşkına? Olur mu öyle şey?"
"Kızım ben anlatamıyorum galiba. Gül Ana zaten yanınızda. Elis'in geleceği ve de oğlumun kalbi söz konusu. Üstelik buradaki akrabalara çok ayıp olur hemen dönmemiz. Uzun zamandır görüşmüyoruz. Bak bebekler ağlıyor kapatıyorum ben. Babanız da benimle aynı düşünüyor. Halledin bu işi."
Telefon yüzüme kapandığında hayretle Alara'ya döndüm. Telefon hoparlörde olduğundan o da her şeyi duymuştu.
"Fahriye teyzem bize dini nikahı kıyın mı dedi az önce?"
Bedenindeki şok hala Alara'yı terk etmemişti.
"Tam olarak öyle söyledi. Babamın da rızası varmış duydun değil mi?"
"Duydum, duydum. Ne yapacağız şimdi?"
"Dini nikah..."
Alara oturduğu yerden hızla kalkarak şokunu üstünden attı.
"Valla mı?"
Ben de ayağa kalktım.
"Valla."
Bartu'yu arayıp olan biteni anlattım. Annem dini nikahı hemen kıyıp Elis'i güvene almamızı ve resmi nikahı da onlar geldikten sonra yapmamızı söylemişti. Ben Bartu ile konuşurken Alara da Gül Ana ile konuşuyordu. Gül Ana Alara'ya mahalleliden birkaç kişiye haber vereceğini söylemişti. Bahar teyzemler de annemlerle gittiği için başımızda Gül Ana vardı sadece. Nikah gizli saklı olmasın diye de birkaç kişiye haber verilecekti. Bartu ise şahit için Barış'ı aramamızı istemişti. Gerçekten iyi giden bir arkadaşlıkları vardı. Ve bu çok güzeldi.
Gül Ana ile konuşmasını bitiren Alara'ya baktım. O fark etmese de sinsice sırıttım ve "Barış'ı sen arar mısın? Ben Gül Ana'nın yanına gideceğim." dedim. Alara kaşlarını çatarak bana döndü.
"Bu bir bahane değil. Neden ben arıyorum."
"Ara işte ya. Ne uzattın! Hadi ben kaçtım."
Arkama bile bakmadan Gül Ana'nın evine doğru ilerlemeye başladım. Azıcık çöpçatanlıktan ne zarar gelirdi ki?
Alara;
Ağzım açık arkasına bile bakmadan giden Asel'e baktım. Bazen şaka gibi birine dönüşüyordu. Başımı gülerek iki yana salladım ve telefonumu çıkarıp Barış'ı aradım.
"Alara?"
Aramamı beklemediği çok belli oluyordu.
"Selamun Aleyküm Barış. Rahatsız ettim kusura bakma."
"Aleyküm Selam estağfurullah. Bir şey mi oldu, hayırdır?
"Evet. Yani, hayır!"
Oflayarak anlıma vurdum.
"Endişe etmem gerekiyor mu?"
"Hayır, hayır. Bartu'nun dini nikahı olacak da şahit olmanı istedi o yüzden aradım."
"Dini nikah mı? Bartu mu? Neler oluyor Allah aşkına?"
"Ya biraz karışık. Gül Ana'nın evinde olacak. Gelince ayrıntılı anlatırım."
"Tamam."
Telefonu kapatıp derin bir nefes aldım. Hızlıca çarpan kalbimi yok sayarak Gül Ana'nın evine doğru ilerlemeye başladım.
Elis;
Aldığım abdestten sonra annemin nikahından kalan elbiseyi üzerime giyindim ve beyaz bir başörtüsü taktım. O kadar sade bir elbiseydi ki abartılı durmuyordu. Ani verdiğim bu karar hayatımı nasıl etkileyecekti bilmiyordum ama annemin sıcaklığını hissetmek güven verecekti bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dua'm
RomanceKalbi taştan bir adamdı o. Sevgisiz büyümüş, para uğruna terk edilmiş bir adam... O ise ailesi ve arkadaşı ile mutlu bir kadındı. Kocaman kalbiyle her kötülüğün iyiliğe dönüşeceğine inanan bir kadın... *************************************** "Daha ö...