- 10 -

4.4K 463 179
                                    

yorum istiyorum :c

Beden dersinde başım öyle ağırmıştı ki soyunma odasındaki sedire yatıp bekledim bir süre. Son ders olması avantajımdı, hareket etmek bile istemiyordum. Ama odaya çıkıp duş almalı, hazırlanmalıydım. Bugün son provamız vardı. Bu yüzden istemeye istemeye kalktım ve yolu uzatmamak için spor salonuna doğru yürüdüm.

Basket takımı antrenman yapıyordu, Jungkook da oradaydı. Dün kendimi öyle zorlamıştım ki yanına gitmemek için Yoongi bir ara dikkatsizliğim yüzünden beni kesecekti. Siktiğimin çocuğu tüm ayarlarımı bozmuştu.

Adının Soobin olduğunu hatırladığım arkadaşı da takımdaydı. Jimin de eline ponpon almış, kenardan onları izliyordu zıplayarak. Yavaş yavaş çıkışa gidiyordum, beni hala görmemişti. İtiraf etmeliydim ki bu formalarla harika gözüküyordu. Vücudunun bu denli iyi olduğunu bilmiyordum. Çok iyi oynuyordu, top ona itaat ediyor gibiydi. Yüzündeki o sırıtış asla eksilmiyordu. Yutkunmadan edemedim. Tam başımı çevirecekken beni görmüştü. Yine de önüme dönüp yürümeye devam ettim. Bu günü böyle bitirmem gerekiyordu.

Odaya çıktığımda Jeabum Hoseok'a bağırıp duruyordu. Yine bir şeyini saklamış olmalıydı. Aldırmayıp yatağa çıktım.

"Yoongi nerede?"

"Sigara içmeye çıktı. Ah, Jeabum kafamı kırdın lan!"

"Sikmediğime dua et, ver kulaklığımı." Gözlerimi yumup baş ağrımın bitmesini umdum. Birazdan kapı açılmıştı, Yoongi'ydi gelen.

"Taehyung, Namjoon hyung aradı. Yarın yoksa gelsin, sahne alsın diyor."

"Olur, bakarız." Hoseok ve Jeabum'un sesi kesilmişti. Biraz sonra kapı tekrar açılınca bu defa gelene baktım, Seokjin'di.

"Kız beni terk etti." Dönüp onlara doğru uzandığımda Seokjin çoktan sandalyeye oturmuştu.

"Dostum..."

"Onu baya sevmiştim, sizce geri kazanabilir miyim?" Jeabum gidip Seokjin'e sarıldı. Başım hala öyle ağrıyordu ki bu konuya odaklanamıyordum. Bir şeyler daha konuştular fakat katılmadım.

Gözlerim hala kapalıyken Jungkook'un sesi doldu odaya. Ne olduğunu anlamadığım için kalkıp çocuklara baktım, Jaebum'un telefonundan geliyordu.

"Taehyung'a bakın, kuzusunun sesini duyunca nasıl ayaklandı." Hoseok sırıtırak bakınca hepsi bir ağızdan gülmüştü.

"Jungkook'la takipleşiyor musun?"

"Hayır, Jimin paylaşmış." Kalkıp ranzadan indim.

"Ver, bakayım." Kameraya doğru sigara dumanı üflüyordu, üzerinde hala basket formaları vardı. Kahkahaları arasında Jimin'e bir şeyler diyordu. Jimin de hikayeye "ağzını dolduracak bir şeyler buluyor" yazmıştı. Siktiğimin ibnesi.

"Ne o Taehyung, Jungkook seni unutmuş gibi bu aralar. Baya moralin bozulmuş buna." Hoseok boş boş konuşurken sandalyelerden birini çekip oturdum.

"Gerçekten unutsa keşke." Saçlarımı çözüp geriye attım, dediğimi duymamış olmalıydılar. Kalkıp çamaşır aldım ve banyoya ilerledim. Bu ağrı ancak soğuk suyun altına girersem geçecekti.

Provadan çıktığımızda epey geç olmuştu. Çocuklar önde giderken arkadan sigaramı içe içe ilerliyordum. Yoongi konserle ilgili bir şeyler söylüyor, Seokjin ise eski kız arkadaşını arayıp aramayacağı konusunda tavsiye istiyordu. Ana caddeye çıktığımızda karşı kaldırımda Jimin'i görmüştüm. Onu bu kadar net tanımamın tek nedeni kucağına uzanmış Jungkook'tu. Ne sikim yapıyordular böyle?

auditoriumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin