auditorium

- 14 -

bultaoreune 🔥

Kendime hakim olamıyordum. Daha önce sevişmemiş değildim, daha önce bir erkeği çıplak görmemiş değildim -ki teknik olarak Jungkook çıplak bile sayılmazdı. Fakat bu sıranın üstünde öpüşmemiz derinleştikten ve o benim pantolonumu çözdükten sonra işler çığırından çıkmıştı. Dudaklarım yanıyordu, dudaklarımı Jungkook yakıyordu.

Eli penisimden inmiyordu. Gömleğini çoktan çıkarmış, dudaklarımın boynunda gezmesine izin vermişti. Çıldırmak üzereydim. Bunu kendime kaç kez sorduğumu bile hatırlamıyordum ama cevap netti, çok netti hem de. Evet, Jungkook ile sevişmek istiyorum. Onunla, deliler gibi sevişmek istiyorum.

Birden elimi kavradı ve pantolonunun önüne getirdi. Bunu deli gibi istesem de gerginliğimi atamıyordum üzerimden.

"Korkma Taehyung, daha önce hiç değilse kendininkini ellemişsindir." Piç. İstediğini yaptım, önünü çözüp penisini çıkardım. Garipti, oldukça hem de. Karşılıklı birbirimizi tatmin ediyor oluşumuz garip olduğu kadar enfesti. Ayağa kalkıp beni kendisine çekti ve duvara yaslandı. Eli penisimde, dudaklarıma kapandı. Deli gibi iniyordu, bunu duymak ise beni daha da mahvediyordu. Elimi hızlandırdım, o da aynısını yaptı ve daha sonrasında bıraktı.

"Parmaklarımı yala."

"Ne?"

"Hadi!" İki parmağını ağzıma soktuğunda gözlerimin içine bakıyordu. İtiraz etmeden dediğini yaptım, aksi mümkün değildi zaten. Ben bunu yaparken kenardan gelip dilini dudaklarımda gezdirdi. Siktiğimin çocuğunun durmaya niyeti yoktu. Nihayet parmaklarını çektiğinde yüzünü duvara dönüp pantolonunu indirdi. Siktir, siktir! Eğilmiş, karşımda kendisini parmaklıyordu. Bunu yaparken de gülüyordu üstelik.

Birkaç kez tekrarladıktan sonra gömleğimin ucunu yakalayıp beni kendisine çekti.

"Hadi, yap."

"Jungkook..." Arkasına dönüp dudaklarıma sesli ve ıslak bir öpücük bıraktı ve eksi yerine dönmeden önce fısıldadı.

"Yap dedim." Pekala, yapalım bakalım.

Kendimi girişine konumlandırdığımda yavaştım. Bu his beni deli ediyordu. Jungkook sesli nefes alıp veriyor, arada inliyor ve hala kendisini çekiyordu. Beklemedim, içine girdim. Hoşuna gitmiş olmalı ki bacaklarını aralayıp pozisyonunu ayarladı. Tanrım, bunu yaptığıma inanamıyordum.

"Yerleri değiştirtme bana Taehyung, hareket et." Hiçbir şey demeden dediğini yaptım. Ben hareket ettikçe inliyor, eli bir belime bir duvara gidip duruyordu.

"Sus!" Yaklaşıp kulağının dibine girdim. Anında bana dönmüştü, dudakları aralık, gözleri kapalı öylece bana ayak uyduruyordu.

"Nasıl? Siktiğin kızlar gibi oluyor mu?"

"Kapat çeneni." Asla susmuyordu. Bizi her an biri duyabilirdi. Geri çekilip hızlandım.

"Taehyung!"

Tanrım, adımı haykırıyor oluşu her ne kadar beni çılgına çevirse de bunu yapamazdı, yapmamalıydı. Tenim altında kıvranan teni bir an olsun durmuyor, dudakları arasından çıkan mırıltılar kesilmiyordu.