Crown//Bughead

Yanlış Anlaşılma

İyi okumalar....

Caroline eve gitmeye karar vermişti ki Octavia onu kolundan tutup durdurdu.

"Bugün dolunay var. Ve eve gitmek için ormandan geçeceğiz."

"Bu krallıkta kurt adamın yaşaması yasak Octavia. Sakin ol."

"Eğer vampirler varsa kurt adamlar da olabilir."

Kızlar aralarında konuşurken konuşmalarına kulak misafiri olmuş Klaus onların yanına geldi.

"Üzgünüm konuştuklarınıza kulak misafiri oldum ama size yardım edebilirim."

Caroline gözlerini devirdi.

"Bir vampir kurt adamlara karşı ne yapabilir ki? Onun bir ısırığıyla ölürsün."

Klaus güldü.

"Sadece vampir olsaydım evet ama ben bir melezim."

"Bu imkansız! Bizi ormanın ortasında bir yeni doğan vampirle bırakan adama inanmayacaksın değil mi?"

"Kusura bakmayın. Bunun için tekrar özür dilerim ama ben yalancı bir insan değilim. İsterseniz tek başınıza da gidebilirsiniz tabii ki. Siz belki kaçabilirsiniz ama ölümlüler kaçabilir mi bilmiyorum."

Caroline kaşlarını çattı.

"Melez olman imkansız. Bir kurtadam vampire dönüşemez."

"Evet. Ama ben sıradan bir vampir değilim. Tam ismimi duyarsanız belki anlayabilirsiniz. Ben Niklaus Mikelson."

Kızların ağzı birden açık kaldı.

"İlk vampirlerden...."

Jughead merakla onlara baktı.

"Bu ne demek?"

"Klaus'un babası bir kurt adamdı ve Klaus'u büyücü annesi vampire dönüştürdü. Annesi ilk vampirleri ortaya çıkardı. Ve Klaus ilk kurbanını öldürünce hem kurt adam hem de vampir oldu."

"Ayrıca bir Melez bütün vampir ve kurtadamlardan daha güçlü ve onun kanı kurtadamların ısırığını iyileştirir."

Klaus kafasıyla onayladı.

"Aynen öyle."

Caroline kaşlarını çatarak ona geri döndü.

"Peki bize neden yardım ediyorsun."

"Bugün canım iyilik yapmak istedi. Ve sizin gibi güzel bir kadının zarar görmesini istemem."

Octavi ablasını çekiştirdi.

"Yeter! Bize yardım edebilecek tek kişiyi de sorgulama Caroline. Ayrıca teşekkür ederiz Bay Klaus."

************

Herhangi bir şeyle karşılaşmadan Jonesların ormandaki evine gelmişlerdi. Caroline ve Octavia hemen kapıyı kilitlediler. Klaus onları bırakıp geri dönmüştü.

"Dışarı çıkmayın. Tehlikeli olabilir."

Herkes tamam dedikten sonra oturdular ve sohbet ettiler. Eski komik anılarından bahsettiler. Jughead arkadaşlarına vampir olduğundan bahsetti. İlk başta biraz şaşırmış olsalar da anlayışla karşıladılar.

O sırada Caroline ayağa kalktı ve eline küçük bir mum alıp Jughead'in yanına oturdu. Yüzünü kendisine çevirdi ve gözlerini kontrol etti.

"Temiz ve şaşırtıcı. Yanında bu kadar kişi varken kendini nasıl bu kadar iyi tutabiliyorsun hâlâ anlamıyorum. Dişlerin kaşınıyor mu?"