İyi okumalar...Betty sabah uyandı ve kollarındaki Jughead'in dudaklarını öperek onu uyandırdı.
"Günaydın uykucu."
"Günaydın Betts."
Jughead'in aklına dün akşam olanlar gelince yüzü düştü.
"Beni gerçekten affettin mi?"
Betty sessiz kaldı ve sadece onun gözlerinin içine bakıp saçlarıyla oynadı.
"Betty beni affetmek istemediğini biliyorum. Ve uykumda Cora'yı sayıkladığım için kızgın olmalısın. Ne gördüğümü hatırlamıyorum ama psikolojik olarak eskiden Cora'yla nasıl bir bağ kurduğumuzu sanırım sana anlatmalıyım."
"Bolca zamanımız var. Anlat."
"Annemden sonra zar zor Clary ve Archie'nin yardımıyla kendime geliyordum ama bizim sarayı sürekli olarak ziyaret eden Cora ile çok yakın değildik. Aynı okula gidiyorduk. Sarı saçlı mavi gözlü güzel bir prensesti. Onu güzel bulmamın sebebi sanırım hayatımın aşkını andırmasıydı."
"Hayatının aşkı?"
"Az da olsa seni andırıyor Betty. Tabii sen ondan kat kat daha güzelsin. Neyse anlatmaya dönüyorum. Ondan hoşlanmıştım. Biliyorsun gençlik yılları. Erkek milleti olarak doğru düşünemiyoruz."
Betty kıkırdadı.
"Cora ile çıkmaya başladık. Onu seviyordum. Cora bana aşık olduğunu söylüyordu ama ben ona bunu geri söyleyemiyordum. Ondan hoşlanıyordum ve onu seviyordum ama aşık olmak için sanki bir şeyler eksikti. Her zaman yanımdaydı. Ama senin gibi değildi. Mesela sinir krizlerimi durduramıyordu. Bunu şu ana kadar sadece sen ve Clary yapabiliyor. "
Betty kafasıyla onayladı.
"Cora ile çok iyi de anlaşıyorduk ama Clary ve Archie sürekli benim ondan uzak durmamı söylüyordu. Cora'nın benim dışımda pek arkadaşı da yoktu zaten. Biraz onu kıskanıyorlardı. Bu nedenle sen onun hakkında öyle konuşunca senin de onu kıskandığını düşündüm ama daha sonra onu kıskanmayacak kadar mükemmel olduğunu fark ettim. Sen ondan her yönde sayamayacağım kadar fazla iyisin."
"Teşekkürler Jug. Ayrıca bence onlar da Cora'yı kıskanmıyordu. Cora sana farklı davranıyor. Bize davrandığı gibi değil."
"Haklı olabilirsin Betty."
Betty onun saçlarıyla oynamaya devam ederken onu dinliyordu.
"O zamanlar doğru düşünemiyordum Betty. Bu nedenle o gelince eskiden nasıl düşünüyorsam o düşünceleri tekrar gün yüzüne çıkardım. Seni asla üzecek biri olmak istemedim Betts. O saçma şeyleri söylediğim için gerçekten üzgünüm. Eskiden gelen bir şeydi. Cora benim için eskiden önemliydi çünkü diğer kızlardan hiç hoşlanmıyordum ve sürekli babamın bir prenses seçmem gerektiği hakkında baskıları altındaydım. Bir prensesten hoşlanınca hayatım kurtulmuş gibi oldu. Babam benimle gurur duyuyordu. Ama o gidince bayağı üzüldüm. Neyse iyi ki gitmiş. Eğer o burada olsaydı bizi evlendirirlerdi ve büyük ihtimalle seninle tanışamazdık."
"Mutlusun yani? Benim gibi bir belaya bulaştığın için."
"Sen benim tatlı belamsın tabii ki de mutluyum. Asıl sen mutlu musun benim gibi bir belaya bulaştığın için?"
Betty gülümsedi ve parmaklarını Jughead'in dudak hatlarının üzerinde gezdirmeye başladı. Jughead konuşmaya devam ediyordu.
"Sen benim için çok özelsin. O dükkana girince seni ilk başta Cora sandım. Kabul etmeliyim. Ama sonra senin Cora olmadığını anladım. Eğer Cora'yı gerçekten sevseydim buna üzülürdüm ama senin o olmadığını görünce sevindim. İçimde güzel bir duygu uyandı. İyi şeylerin olacağını söylüyordu iç sesim. Seni görür görmez sana aşık oldum. Hâlbuki ilk görüşte aşka hiç inanmazdım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crown//Bughead
FanfictionJughead Jones, Hyperium Krallığının bir sonraki varisidir. Bir gün halktan varlıksız bir ailenin kızı Betty Cooper ile karşılaşır... Davranışlarından biri birini tutmayan Jughead Jones ile iyilik meleği Betty Cooper'ın aşkı... Vampirleri, cadıları v...