Crown//Bughead

Saraya Dönüş

İyi okumalar...

Cora sinirle bitkilerle kaplı ormanın en derin yerindeki eve girdi.

"Cora hoş geldin."

"Hoş buldum Ethel. Donna nerede?"

"Aşk iksiri için malzeme topluyor."

Cora kafasını salladı ve koltuğun üzerindeki büyü kitaplarını yere fırlatıp oraya çöktü. Ethel da karşısına oturdu.

"Hayvanlarla gönderdiğim vampir vebası işe nasıl yaramaz?"

"Bilmiyorum Ethel. Bir vampir nasıl vampir vebasından kurtulabilir ki?"

O sırada konuşmalara şahit olmuş Donna içeri girdi.

"O da bir şey mi? Veronica'yı büyü altına alıp onunla Jughead'i lanetledim yine kurtuldu. Lanet bükücü gibi!"

Bu üç kız büyülerini her zaman saklamıştı. Üç kızın da ortak amacı Jughead'in hayatını mahvetmekti. Donna ailesinden büyü gücünün alınması yüzünden Krallıktan intikam almak istiyordu. Bu nedenle Leonard ve Jughead'i öldürmeye çalışmıştı.

Ethel, Jughead'in vampire dönüşmüş olmasına rağmen krallığın onu ayrıcalıklı tuttuğunu düşünüyordu. Krallığın haberi olup olmadığından emin değildi ama normalde krallık vampirleri ve kurt adamları canice öldürüyor, cadıların büyülerini eşyalara hapsedip onlara el koyuyorlardı. Cadı ve büyücülerin kullanması hakları olan içlerindeki büyüleri yok ediyorlardı. Bu nedenle Jughead'in vampir vebası kapmasını sağlamıştı. Cora ise Jughead'in onu unutmasından dolayı kızgındı. İntikam almak istiyordu. Onu unutup nasıl Betty ile evlenebilirdi!? Eğer Cora mutlu değilse o da mutlu olamayacaktı.

"Aşk iksirin için gerekli malzemeleri getirdim."

Cora, Donna'nın getirdikleri ile beraber bütün malzemeleri masanın üzerine dizdi ve ellerini birbirine sürterek onlara şeytani bir bakış attı. Neyse ki Donna ve Ethel ile tanışmıştı. Onlar da onun planını duyunca ona yardım etmeye başlamıştı.

"Sadece bir aşk iksiri değil. Zihnini köreltecek. İstemediği şeyleri yaptıracak."

"Umarım bu işe yarar."

**********

Üç kız aşk iksirini hazırlarken Betty ve Jughead saraya gitmişlerdi. Onları girişte sağda ve solda birer sıra olmak üzere yan yana dizilmiş askerler karşıladı. Jughead girdikten sonra birden durdu ve askerleri süzdü. Daha sonra kolunu Betty'e uzattı. Betty onun koluna girdi. Yavaş yavaş yürüdüler ve askerlerin oluşturduğu çift sıranın sonundaki Kral, Kraliçe ve Leonard'ın yanına geldiler.

Jughead çok katı duruyordu Betty buna şaşırdı. Yanında her zaman duran Jughead adeta buz kaplamıştı. Konuştuğunda sesinin de duruşuyla aynı şekilde buz gibi olduğunu anladı.

"Kraliyet ailesinden birisi saraya girerken acemi askerlerin kullanılamayacağını zannediyordum."

Leonard kendini açıklama gereği duydu.

"Ben de aynı şeyi söyledim ama babam acemi askerleri seç-"

Alice Leonard'ın sözünü kesti.

"Ne zamandan beri kralı sorgulayabiliyorsun Jughead?"

"Bana yıllardır öğretilen bir kural hakkında soru sordum."

Alice ona sert bakışlar atmaya devam etti.

"Kendini yaptığın onca şeyden sonra hâlâ kraliyet ailesinin normal bir mensubu olarak mı görüyorsun? Ailene ihanet ettin. Bence bu askerler bile fazla. Biz Leonard ve seni böyle büyütmedik. Aile her şeydi ama sen bunu görmezden geldin."