Crown//Bughead

Ölü

İyi okumalar...

Betty uyandı. Yanında Jughead olmadığını fark etti. Etrafına bakındı. Jughead camın önünde elindeki koyu kan rengi bardaktan yudumlar alarak onu izliyordu.

"Günaydın Betts... Nasılsın kraliçem?"

Betty gülümsedi ve ayağa kalktı.

"İyiyim kralım. Sen nasılsın Jug?"

"Yorgun... Sabahtan beri sana kahvaltı hazırlıyorum."

"Kahvaltı?"

Jughead eliyle odanın diğer köşesindeki masayı gösterdi. Masanın üzerinde farklı tonlarda bir sürü kan duruyordu. Ayrıca normal kahvaltılıklar da hazırdı.

"Birkaç çeşit kan getirdim. Hangisi daha çok hoşuna gider bilemedim."

Betty şaşkınlıkla ona baktı. Ve onu öpmek için yaklaştı. Jughead eğildi ve onu öptü.

"Hadi gel. Bir şeyler yiyelim. Benim de karnım aç. Biraz beslensem iyi olur."

Beraber masaya oturdular.

"Hayvan kanlarını acaba hiç içmesen mi? Tam olarak vampir değilsin. Belki sana zarar verir. Bakteri veya virus bulaştırır."

"Bu bütün kanlar için geçerli değil mi?"

"Geçerli ama ben dikkatli olmak adına bildiğim kişilerden kan aldım."

Betty ona kafası karışık bir şekilde baktı.

"Nasıl yani?"

"Bunlar insan kanları... Bu Archie'nin, bu Clary'nin ve bu da Leonard'ın. Ayrıca bu da benim kanım. Bunlar dışında tavşan, tavuk, geyik kanı var."

"Jughead bu gerçekten çok ince bir davranış ama bu kadar çeşitli kana gerek var mıydı?"

"Yoktu. Çünkü hayvan kanlarını içmiyorsun. Virüs felan bulaşır. Onları ben içerim. Sen Clary, Leonard ve Archie'nin kanını iç."

Betty önündeki bardağı eline aldı ve ağzına götürdü ama sabah sabah kan içecek olmak midesini bulundırmıştı.

"Önce kahvaltı yapacağım. Sonra içeceğim. Midem bulandı."

Jughead kafasını salladı ve kan dolu bardakları tepsiye koyup kenara kaldırdı.

"O zaman sen kahvaltı yap ben de öyle besleneyim. Seni rahatsız etmek istemiyorum."

"Sen rahatsız olma. Senin içmen değil benim içecek olmam midemi bulandırıyor."

Jughead kafasıyla onayladı ve tavşan kanı dolu olan bardağı eline aldı. Nazikçe içmeye başladı. Sadece gözlerinin altından damarlar çıktığı görülüyordu. Bardaktaki kanı bitirince dişlerinin de çıkmış olduğunu Betty gördü.

"Sakince içmeye başlayabildin sonunda Juggie."

"Evet. İlk zamanlardaki gibi direkt kafama dikip ve kontrolü kaybedip her yerime kanı döküyordum. Şimdi ise kontrolümü de kaybetmiyorum. Müthiş bir şey."

Betty gülümsedi ve kahvaltısına devam etti. Jughead'i böyle neşeli görmek onu mutlu ediyordu.

"Jughead orada kanlardan bir tanesini uzatır mısın?"

"Hangisini? "

"Fark etmez."

"Tamam. Al Clary'ninkini iç."

Betty Clary'nin kanının dolu olduğu bardağı kafasına dikti. İçerken zevk aldığını hissetti.

"Bir bardak daha?"