İyi okumalar...
"Saçlarınızı beğendiniz mi?"
"Evet teşekkürler Susanne."
Suzanne ve yanındakiler Betty'i hazırlamıştı. Betty geç kalmamak adına daha önce kararlaştırdıkları kapının önüne geldi. Jughead onu orada bekliyordu.
"Jug? Beklettim mi?"
"Hayır Betts. Tam zamanında geldin. Ben biraz erken gelmiştim. "
Betty'e kolunu gösterdi ve Betty onun koluna girdi. Beraber dışarı çıktılar.
"Jughead çok merak ettim! Nereye gidiyoruz?"
Jughead sarayın bahçesine çıktıktan sonra durakladı ve cebinden kırmızı bir kumaş çıkardı. Betty'nin gözlerine bağladı.
"Kusuruma bakma Betts. Güzel bir şey hazırlamak için pek zamanım yoktu. Elimden ancak bu kadar gelebildi."
Betty'i omuzlarından tutmuş o yürürken yön veriyordu.
"Düşünmen yeterli Jughead. Ayrıca ne yaparsan yapmış ol beğeneceğime eminim."
Jughead birden Betty'i durdurdu ve gözlerinin önüne düşen kumaşı kaldırdı.
Betty gözlerini açar açmaz çok şaşırdı. Önündeki taşlı yolun kenarlarında şamdanlar vardı. Gideceği yola ışık veriyorlardı. Şamdanlı yol bir beyaz tüllü güzel bir çardağa bağlanıyordu. Çardak apaydınlıktı. İçindeki gaz lambaları ve mumlar çok güzel bir hava katmıştı. Çardağın içinde çardaktan bağımsız bir masa vardı. Beyaz masa örtüsü üzerinde, yola serpilen güllerin aynısından vardı. Güzel bir akşam yemeği hazırdı. Betty şaşkınlıkla Jughead'e döndü.
"Jughead bu çok güzel! Bir de uğraşmadım diyorsun! Daha güzel nasıl olabilirdi ki!!?"
Jughead Betty'nin beğenmiş olmasından sevindi ve hafifçe gülümsedi. Onun elini tuttu ve beraber masaya doğru ilerlediler. Jughead Betty'nin sandalyesini düzelterek onu oturtturdu ve karşısına kendisi geçti.
"Yemekleri ben yaptım. Umarım lezzetli bulursun Betts."
Betty önündeki tabaktaki yemekten yemeye başladı.
"Gerçekten çok lezzetli. Evdeyken bu kadar güzel yemek yapabiliyor muydun sen? Güzel yemek yapamıyordun sanki. Ama çok beğendim bunu gerçekten."
Jughead güldü.
"Tamam belki çok az şeften yardım almış olabilirim."
Betty de güldü ve karşısında yemek yemeye başlamış olan Jughead'e elini uzattı.
"Jug?"
Jughead hemen ona döndü. Ardından onun elini tuttu. Betty ona endişeyle bakıyordu. Fısıldayarak konuşmaya başlamıştı.
"Geldiğimizden beri beslendin mi?"
Yanlarında kimse yoktu ama yine de sessizce bunu söylemişti. Kimse duyamamalıydı.
Jughead kafasını hayır anlamında salladı.
"Jughead... Yemeğimiz bitince ormana gidelim o zaman."
Jughead kafasıyla onayladı.
"Tamam Betts."
Betty başparmağıyla Jughead'in elini okşadı ve yemeklerine devam ettiler.
"Seni çok seviyorum Jughead."
"Seni çok seviyorum Betty."
İkisi de yemeklerini bitirmişlerdi. Jughead ayağa kalktı ve Betty'nin yanına gidip onu da kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crown//Bughead
FanfictionJughead Jones, Hyperium Krallığının bir sonraki varisidir. Bir gün halktan varlıksız bir ailenin kızı Betty Cooper ile karşılaşır... Davranışlarından biri birini tutmayan Jughead Jones ile iyilik meleği Betty Cooper'ın aşkı... Vampirleri, cadıları v...