Crown//Bughead

Kaçış2

İyi okumalar...

Jughead ve Betty Hyperium'dan uzaklaştılar ve ormanın içinde yolcuların dinlenmeleri için yapılmış bir yapıya rastladılar.

"Betts. Burada duralım."

"Ama hâlâ Hyperium'a yakınız. Bizi bulabilirler."

Jughead atından aşağı atladı.

"Bebeğim çok yorgunsun. Burada durmalıyız."

"Evet ama-"

"Sorun olmayacak. Hadi in aşağı."

Jughead, Betty'nin atından aşağı atlamasına yardım etti. Daha sonra hızla atın arkasındaki çantayı açıp eski bir elbise buldu.

"Betts biraz daha kasabalı gibi giyinmeliyiz."

"Zaten öyle gözüküyoruz. Benim de senin de her yerin kan. Ayrıca giysilerimiz de çok iyi değil. Saçımız başımız da dağıldı."

"Olsun. Sen yine de şu elbiseyi giy. Etrafımızın kan olması da iyi değil."

İkisi de içeri girmek için hazırlandılar ve atlarını uzağa bağlayıp yürümeye başladılar. Jughead birden Betty'i kucağına aldı.

"Sen yürüme. Yorgunsun."

Betty kafasını salladı ve Jughead'e iyice sokuldu. Tahta binanın yanına geldiler. Dışarıda küçük bir ahır vardı. Yolcuların atları ve eşekleri orada dinleniyordu. İçeri girdiklerinde yoğun bir içki kokusu ve yüksek sesli bir müzikle karşılaştılar. Yavaşça bar tezgahına yöneldiler.

"Merhaba."

"Merhaba, hoşgeldiniz."

"Biz iki gece kalmak istiyoruz. Evimiz yandı. Ve yürüyerek buraya geldik. Bir tanıdığımız onun ismini söylersek sizin bize iyi bir oda vereceğinizi söyledi. Eric ile iyi arkadaşmışsınız sanırım? Eric'in arkadaşı Parker sizsiniz değil mi?"

Adam direkt kafasıyla onayladı.

"Ahh tabii Eric'i çok severim. Size en iyi odalarımızdan birini vereceğim. Eric'e ama mutlaka selamlarımı iletin."

"İleteceğim. Ne kadar tutuyor?"

"15 dolar."

"15 dolar çok fazla. 10 dolar veririm. Daha yeni yangından çıktık. Evimizi yaptırıyoruz."

"Tamam. 10 dolar olsun size. Siz Eric'in adamlarısınız."

Jughead parayı ödedi ve yukarı çıktılar. Odaya girdiler. Jughead hızla Betty'e döndü.

"Sence şüphelendi mi?"

"Bence hayır ama Eric kim?"

"Eric diye birisini tanımıyorum. Ama her esnaf müşteri ismi verirsen iyi davranır. Ve hiçbir müşterisinin adını tam olarak tanımaz. Burası aynı zamanda bir bar. Çok fazla kişinin gelip gittiğini tahmin ettim. Hem kim bilir? Belki gerçekten de Eric diye bir tanıdığı vardır."

"Benim zeki kocam."

Betty güldü ve Jughead'e sarıldı.

"Peki o pazarlık neyin nesiydi?"

"Evimizin yandığını söyledim. Direkt parayı uzatmaktansa böyle yapmak daha da inandırıcı olur diye düşündüm. Umarım bize sinir olmamıştır ve bir şeyden şüphelenmez."

"Bu kadar zeka fazla gelmiyor mu?"

Jughead gülümsedi ve Betty'e sarıldı.

"Sana sormalı. Sen benden daha zekisin."