Crown//Bughead

Yaşam

İyi okumalar...

Betty uyuduktan sonra Jughead onun üzerini örttü ve yanağına küçük bir öpücük kondurdu. Daha sonra iki bardan salep hazırladı ve Clary'nin odasının kapısını çaldı.

"Jughead?"

"Naber?"

"İyi..."

Jughead Clary'le beraber balkona çıktı. Elindeki kupayı ona uzattı.

"Nasıl olduğuna bakmaya geldim. Leonard'ın evlendiğini öğrendiğinden beri konuşmadık."

"Fena değilim. Bunun olacağını ikimiz de biliyorduk Jughead. Senin yerine o başa geçmek zorunda kalacaktı ve bunun için evlenmek zorundaydı. Eğer tahta geçmeseydi ülkemiz sarsılmaya hazır olurdu."

"Ona kızgın değil misin yani? Başkası ile evlendiği için."

"Hayır Jughead. Biz prens ve prensesleriz. Her zaman ülkemizi 1.planda tutmalıyız. Ayrıca 6 aydan fazladır orada değiliz. Bizden bilgi alamıyordu."

Jughead uzaklara daldı.

"Her zaman zaten Archie ve benden daha olgun davranıyordun. Çok güçlü bir insansın Clary."

"Bir prensesim Jughead. Ve gerçek prensesler güçlü olmalı."

Jughead güldü.

"Betty nasıl? Caroline doğumunun çok yakın olduğunu söyledi."

"Korkuyor. Bebeğin doğum sırasında ona bir şey yapmasından ben de korkuyorum."

"Umarım iyi geçer. Her şey iyi olacak Jughead."

İkisi de orman manzarasını izliyorlardı. Burası herkese iyi gelmişti. Vampirlerin cadıların ve kurtadamların saygıyla yaşadığı bir şehirdi. Yine de kendilerini insanlardan saklıyorlardı. Daha önce burada yaşayan Zach Jones, kızları için bu malikaneyi almıştı.

Alt kattan gelen çığlıkla Clary ve Jughead odadan çıktı ve alt kata indi.

"Ne oluyor?"

Octavia kolunu tutarak inliyor ve yerde oturuyordu. Üstü başı kan içinde kalmıştı. Caroline hızla ona koştu. O sırada ise Betty uyanmış ve aşağı iniyordu. Jughead onun bakmaması için gözlerini kapattı ve üst kata çıkardı.

"Jughead gözlerimi aç!"

"Octavia'yı kurt adam ısırmış. Hayatım aç olabilirsin. Kendini kontrol edemeyip onun kanını içmek için ona saldırırsan sen ve bebek de zarar görür."

Betty kafasıyla onayladı. Jughead hızlıca onları kendi odalarına soktu.

"Rüyamda az önceki manzarayı görmüştüm Jughead. Ama bu sefer farklı olan ben Octavia'nın kanını görünce iyice acıkıp ona saldırıyordum."

"Neyse ki ben seni tuttum."

Betty sıkıca Jughead'e sarıldı.

"Beni engellediğin için sağ ol."

Jughead onun alnına bir öpücük kondurdu.

"Sen bekle ben Octavia'ya bakıp geleceğim."

Jughead hızla aşağı indi. Herkes yere oturmuş konuşuyordu.

"Evet! Octavia'yı Hyperium'a geri götürmek zorundayız! Klaus orada. Onun kanı sadece Octavia'yı tedavi edebilir. Yoksa birkaç gün içinde..."

Clary Caroline'a sarıldı.

"Tamam gidelim o zaman."

"Bugün çıkarsak ancak yetişiriz. Ama bu gece dolunay var ve sabah da kurt adamlarla karşılaşabiliriz."